hesabın var mı? giriş yap

  • en önemli sebebi rock müziğin 90’lar ve 2000’li yılların ortalarındaki popülaritesini kaybetmesi. müzik pazarındaki en önemli rakibi olan pop müzik zaten adı üstünde her zaman popülerdi ama artık başka bir müzik tarzı da popülerleşti. yeni nesil ağırlıklı olarak rap dinliyor. bu durum da rock müziğin tüketimini azalttı. kârlılık düştüğü için rock albümleri yapımcıların tercih ettiği albümler değil.

    türk rock’ı 2010’a kadar çok kaliteli albümler çıkardı aslında. mor ve ötesi’nin gül kendine, pentagram’ın bir, duman’ın belki alışman lazım, dorian’ın yeniden hayata adlı albümleri gibi... o dönemler çok sayıda iyi grup vardı ve düzenli olarak içerik üretiyorlardı. şimdi bu grupların bir kısmı dağıldı, bir kısmı müziklerini arabesk ve pop gibi türlere kaydırdı, bazıları kendini tekrara düştü. şu an çıkan albümler deli gömleği grubunun demo albümü olan soytarı’dan iyi değiller ki deli gömleği grubunu çoğu insan bilmez bile. durum o kadar acınası kısacası. ne yazık ki kaliteli içerik üretmedikleri sürece de bu gidiş devam edecek.

  • eşi kumaş pantolonunda çift ütü çizgisi yaptı diye pantolonunu salonun duvarına çiviyle çakarak eşini ve pantolonunu cezalandıran bir emekli astsubay tanıyorum. topunu ahşap boyama kursuna göndermek lazım bunların.

  • hindistan'da gelin, basit bir toplama işlemini yapamayan damadı nikah masasında terk edip gitti.

    --- spoiler ---

    hindistan yerel basınında yer alan haberlerde, bir gelin, düğün sırasında "15 artı 6 kaç eder" diye sorduğu damadın 17 cevabını vermesi üzerine evlenmekten vazgeçti. damadın ailesinin ikna etmeye çalıştığı gelinin, evlenmeyi kabul etmediği, damadın eğitimi konusunda kendisini kandırdığını söylediği belirtildi. yerel polisinin, ailelerin düğünden önce birbirlerine verdikleri hediyelerin iadesine ara buluculuk ettiği kaydedildi. evliliklerin genellikle görücü usulü yapıldığı hindistan'da gelinle damadın, nikahtan önce birbirlerini tanıma şansı olmuyor.
    --- spoiler ---

    40 yapar deseydi belki kabul ederdi gelin.

  • "le cola'yı fransız malı zannedip arkadaşlarla bim'i bastık, feyizli bir abi bizle sohbet etti. şimdi namaza gidiyoruz. nereden nereye."

  • türkiye'nin özlediği ortamı nakleden yayındır.

    böylesine bir kriz zamanında bile makam sahibi belediye başkanı ve bilim adamları konuşuyor. bir gazeteci moderatörlük yapıyor. kimse ağzını yüzünü eğip diğerini aşağılamıyor. kimse kimseyi vatan hainliğiyle itham etmiyor. makam sahibi başkan bilim adamlarına saygılarını sunuyor, kelimelerini özenle seçiyor. bilim adamları da başkanın görevinin zor olduğuna yönelik takdirlerini ifade ediyorlar.

    akp 17 yılda sen bizi nasıl kirlettin böyle... bu ortamlara nasıl hasret bıraktın...

  • bıyığını aldırdığın gün kaşların henüz çıkmamıştır. kaşlarının çıktığı gün ise henüz bıyıklar alınmaya elverişli değildir. böyle bir ömür kımıl kımıl kuaförlere tek tek gide gele geçirirsin.
    (pes edip ikisini de aynı anda aldırmak amacıyla nadasa bırakmaya karar verdiğin an hoşlandığın adam yemeğe davet eder. skerin böyle işi, yoların ha.)

  • aci cekerler. etraflarindaki kotulukleri, kotu kalpli insanlari, acimasiz insanlari gordukce bitmez tukenmez bir sekilde aci cekerler. etrafindaki haksizliklardan etkilenmeyen, baskasinin acisini goremeyen insanin ruhu guzel olmaz cunku.

  • çapulcu dediğin gençler cnn int'te çatır çatır ingilizce röportaj veriyor,sen van minütten öteye geçemiyorsun :):)

  • sabah yazarı hilal kaplan'ın yaptığı alkışlanası savunmadır.

    kaplan, 5 yıl önce 15 temmuz'da gerçekleşen darbe girişimini hatırlatarak, bu nedenle erdoğan'a tam teşekküllü ve ultra lüks bir yazlık saray yapıldığını yazmış.

    işte bu kadının da yeteneği bu. kimsenin göremediği o küçük noktaya görebiliyor. mesela biz adam orada sefa sürecek, ejder meyveli smoothielerle ferahlayacak, torunlarıyla deve güreşi yapacak zannediyorduk. iyi ki hilal kaplan'ı okuyoruz da gerçekleri öğrenebiliyoruz.

    bu arada 15 temmuz da hakkikaten erdoğan'ın dediği gibi "allah'ın lütfu" imiş. kamu bütçesinden masalsı bir yazlık saray yapıyorsun, "15 temmuz'dan korunuyorum" diyorsun. kıyak iş.

  • uzi gibi bir sanatçıya yakışmayacak harekettir. musikilerinde edepten, ahlaktan bahseden insanlara bir yesevi dervişi gibi temizliliği, iyi huyu aşılamaya çalışan bu sanatçı…
    uzi dediğin adam kim ki evi temiz bırakmasını bekliyorsunuz.