hesabın var mı? giriş yap

  • simdi biraz fantastik gelebilir; ama gercek.

    iki yil once bitirdigim, oncesinde de iki yil suren bir dunya turu seruvenim oldu. katildigim gemi ile okyanustan okyanusa, limandan limana dolanmistim. yasadigim bu donemi yillar sonra hatirlamami saglayacak anilar biriktirme karari almistim ilk adimimi attigimda disari. bu minvalde, en basta cok klasik olan gittigim ulkelerden magnet ya da kartpostal biriktirmek geldi aklima ama sonra cok siradan buldum bunu ve vazgectim. ne yapsam diye dusunurken aklima cok zor ama inanilmaz bir sey geldi.

    bitirebilmem yillarimi aldi; ama degdi.
    amerika'sindan japonya'sina kadar, hindistan'dan isvec'e kadar, portekiz'inden tut da turkiye'ye kadar butun maviliklerden gectim. ve bu seyirler sirasinda geminin arkasindan sarkittigim kucuk bir kova ile sular topladim ve bir kavanozda biriktirmeye basladim. gunu gelip de son okyanus suyunu kavanoza aldigimda hedefime ulasmistim. bir kucuk iksir sisesi aldim ve butun topladigim sulardan birer kasik alarak o sisede harman yaptim.

    dunyanin dort bir yanindan topladigim, tam yedi denizin suyu var bende. bir gun karsima biri cikar da evlenecek olursam, mustakbel kisiye teklifimi sacma bir yuzukle degil, emegimi verdigim bu kucuk sise ile yapmayi dusunuyorum. mecaz anlamda degil, gercekten dunyayi avuclarina sermis olacagim.

  • sektör = mobilya

    mağazada öyle boş boş takılıyoruz. girip fiyat soran bile yok.
    arada bloomberg'i açıyorum. pariteye bakıyorum.
    film açayım dedim heyecan vermiyor. pariteyi izlemesi daha heyecanlı resmen.

  • bir kaç gün içerisinde karakola giderek ilk adımını atmayı planladığım kampanyadır.

    şöyle diyeceğim:

    "karakolunuzun görev alanında bulunan mahallede ikamet etmekteyim. bir kaç gündür gece 2-3 sularında ellerine davul almış motosikletli ve kamyonetli şahıslar bu davulları çalmak suretiyle mahallede dolaşmakta ve huzur ve sükunumu ihlal etmektedirler. bu şahısların tespit edilerek haklarında kabahatler kanunu, çevre kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca adlı işlem yapılmasın talep ederim".

    peşin not: anne-babamın da doğruladığı üzere ilk orucumu 6 yaşında tuttum. son 20 yıldır zaruret hali hariç bir ramazan orucunu bile kaçırmadım. hatta teravih namazını hatimli kıldıran camiler'in müdavimiyim. şuan size oruçlu olarak sesleniyorum.

    gelin özeleştiri yapalım. oruç tutmayanlara "inanmıyorsun bari saygı duy" demek kolay. senin oruç tutmayanlara saygın var mı? hatta oruç tutanlara saygın var mı? gecenin vaktinde istisnasız herkesi rahatsız ediyorlar ve buna karşı çıkmayı bırak, destek oluyorsun. çocuğu olan var, hastası olan var. benim gibi yemeğini yeyip yatan, sahura kalkmak istemeyen var. nasıl bir hoşgörü dini bu? gerçek islam bu değil. vallahi de billahi de bu değil. bak bu sefer gerçekten de değil.

    bu zulümdür, eziyettir, dinde yeri yoktur. ve ben inanıyorum ki allah bunun hesabını hepimizden soracaktır. buna bir son verilsin; oruç tutan müslümanlar tarafından.

  • şerefsizliğin daniskası! evde kal diye ayak yapacaksın, mesajlar atacaksın insanlara, uygulamamızdan işlem yapın diyeceksin, şirinlik yapacaksın. sonra kendi çalışanın, timsah gözyaşlarını yüzüne vurunca adamı kovacaksın. özür dilemek yetmez. vodafone bedel ödemeli!

  • adeta kaybedeni olmayan bir secim. eline mikrofonu alan başarılı olduğunu iddia ediyor.
    ıyı parti onca baskıya ve medyaya rağmen %10 aldi. başarılı.
    mhp baraj altı kalacak derken %11 aldı. başarılı.
    erdoğan %52 ile 16 yıl sonra yine kazandi. basarili.
    ınce partisinden 8 puan ileride. başarılı
    hdp barajı geçti. başarılı
    kim kaybetti lan bu seçimi ?

  • olaya polisiye dizi izleyicisi gibi yaklaşırsak, alec baldwin toplam kaç el ateş etti bilmiyoruz, ama en az iki el ateş ettiğini biliyoruz, çünkü sadece görüntü yönetmeni değil yönetmen de vurulmuş. hadi boş olduğunu bilmiyordu, neden birinci kurşun patladığında durmayıp ikinci kez tetiğe bastı. dahası boş arazideyken nasıl her ikisinde de birilerine rastlattı?

    eğer sadece bir kez ateş edilse ve bir kişi vurulsa kaza deriz, silah doluymuş, elinde oynarken yanlışlıkla tetiğe dokunmuş ve o doğrultudaki kişiyi kazayla vurmuş.

    ama iki kişi vurulmuş. bu durumda en az 2 el ateş etti ve 2'sinde de hedefi bulan bir kaza sözkonusu. orada onlarca asistandır, sette dolaşan şofördür, dekorları tamir eden adamdır, şudur budur, belki onlarca insan varken onlar değil, kurşunların biri yönetmeni biri de görüntü yönetmenini (yani ana kameramanı) bulmuş, iyi ki senarist orada değilmiş.

    eğer 2 el ateş edip iki kişiyi vurmadıysa, mesela 3-4-5 el ateş ettiyse ve kaza ile 2 tanesi boşluğa değil insanlara rastladıysa bu kez 1. soru tekrar gündeme geliyor, neden bu kadar çok el ateş etti ve kurşunların gerçek olduğunu anlamadı mı, niye durmadı, bu nasıl kaza olabilir?

    yani ya 2'de 2 gibi tutturması gibi tesadüfle açıklanması zor bir durum var, ya da daha fazla ateş ettiyse elindekinin gerçek olduğunu anlayamayan, defalarca sağa sola rastgele ateş eden ve durmayan biri var, ki bu da başka bir zor durum.

    en iyi ihtimal alec baldwin'in oyun olsun diye sağa sola rasgele tetik çekip ateş etmesi, ilk seferlerde sadece sesinden, tabancanın kuru sıkı olmadığını anlayamaması ve ancak 3. 4. kurşunlar birilerine isabet edince kafasının basması.

    ama her halukarda kuru sıkı da olsa, geyiğine de olsa, rastgele, gösteriş için ve tedbirsizce etrafa ateş etme numarası yapması gibi bir durum olmalı.

    sevdiğim de bir oyuncudur. üzüldüm kendisine.