hesabın var mı? giriş yap

  • dikkat o kadar ana hikayeye ve oyunculuklara çekilmiş ki sözlük yazarları tarafından, filmin güzelim yan hikayesi, buraya yazan herkes tarafından gözden kaçmış

    --- spoiler ---

    şöyle ki; louge, zamanında oyunculuk yapmış, hala da yapmak isteyen bir adam. filmin başlarında ailesine, "bu seferki önemli bir fırsat" diyor ve "öncekiler de önemli fırsatlardı ama olmamıştı" diyor oğlu. ve seçmelere kral olmaya çalışan grotesk bi karakter olarak giriyor ancak jüri onu "daha krala benzeyen ve daha genç birini istiyoruz" diyerek yolluyor. buna üzülüyor louge.

    sonrasında bertie'nin üstüne düşüyor, onun kral olmasını, abisinin önüne geçmesini isterken kendi hırsı da var işin içinde. ve filmin son sahnesini biraz dikkatli izlerseniz, kral ve ailesi halkı selamlarken, onların yaklaşık 5-6 metre arkasında duran louge, parmaklarının üzerine çıkıp, kral ve ailesinin üstünden halkı görmeye çalışıyor 1-2 saniye. kekeme bir adamın kral olmasına ve onun gelişimini sağlamasına katkıda bulunduğundan dolayı mutlu mudur, yoksa kral kendisi olmadığı için buruk mudur, o kısım seyircinin bakış açısına kalıyor biraz.

    --- spoiler ---

    sonuç olarak ana hikayesinin yanına, böyle küçük ve (onca ihtişamın yanında) önemsiz bi başarısızlık hikayesini de sığdırmayı başarmış bi film the king's speech. ve iyinin de üzerinde olan oyunculukları izlemek ayrı bir zevk. oscar alır mı bilinmez, ama sinema severlerin arşivlerinde yer alacağı kesin.

  • allah aşkına bu ne ya :)

    millet öyle bi yazmış ki sanırsın hepsi afganistanda uyandı :)

    askerlikte ilk sabah azıcık kafanı çalıştıracaksın. ortalama zekalı bir erkek gibi davranırsan tuvalette sıra bekler, tıraş olurken lavabo paylaşır, yüzünü yıkayamadan ictimaya çıkarsın.

    gece yatmadan önce uzun dönemlere2 kritik soru soracaksın:
    1. sabah kalkış saati kaç?
    2. tuvalet nerede?

    gerekli cevapları aldıktan sonra kolundaki casio f-91w saatininin alarmını "koğuş kalk" saatinden yarım saat önceye kurar; temiz tuvalete sıçar; boş lavaboda tıraş olursun.

    sonra diğer ortalama zekalılar bunlarla uğraşırken boş koğuşta yayıla yayıla giyinip, temiz hava almak için dışarı çıkarsın.

    olay budur askerlikte ilk sabah.

  • sonuna kadar katıldığım gerçekliktir.

    çocukluk arkadaşımın istanbul'un işlek semtlerinden birinde elektronik tamir dükkanı var. küçük yaşlardan beri sürekli giderim. gide gele az çok bir şeyler gözlemledim ve öğrendim.

    birkaç örnek verirsem;
    1- geçtiğimiz günlerde dükkana güzel bir led televizyon geldi. hoparlörleri bozukmuş. bizim arkadaş hoparlörleri yaptı. sonra led ışıkları sökmeye başladı. neden yaptığını sorduğumda "orjinalleri alıyorum yerine çakma takacağım bunları da 2 katına satarım" dedi. o anda soğudum kendisinden.

    2- yine dükkana bir araba geldi. teybin ses açma tuşu bozukmuş. bu arkadaş aldı teybi dükkanın içine, çocuğa da 2 saat sonra gel dedi. neyse düğmeyi söktü kontak sprey sıktı taktı yerine oldu. 2 dk sürdü sürmedi. neden 2 saat sonra gel dediğini sorduğumda "hemen yaparsam fazla para alamam uğraştı gözüküp parça harcadım deyip fazla para alacağım" dedi.

    o günden sonra hiçbir tamirciye güven olmayacağını anladım. gerçekten tanıdığınız kişilere gidin tamir için.

  • birazcık ortalama üstü güzelliğe sahipse çok normaldir. 1 ay önce açtığım feyk kadın hesabımın 700 takipçisi var şimdi. ayrıca tsk'da sosyal medya yasaklanmalı. bütün uzman çavuşları hesabıma topladım. az çaba göstersem darbe yaparım aq.

  • bir evlendiricilik programında hanım teyzenin teki koca adayında aradığı özellikleri sıralamakta iken damat adayı amcalardan biri lafı yapıştırır;

    - doktor, mühendis bir bey istiyorum. şöyle olsun böyle olsun bidi bidi...
    - tramvay durağına gelmişsin metrobüs bekliyorsun!

  • hakim: cumhurbaşkanına neden hakaret ettin?

    sanık: süleyman soyu hakaret etti bakan oldu
    numan kurtulmuş hakaret etti yardımcısı oldu. devlet bahçeli hakaret etti ortağı oldu. savcı sayan hakaret etti belediye başkanı oldu. benim de kendimce bir kariyer planım var.

  • fantastik ve acayip ulkemizde heves edilmesini tavsiye etmedigim yasam bicimi. evet yasam bicimidir karavan, bir tasit veya makine degildir. insanin "bir yere bagli olmadan yasamak" hevesi ve "tum memleket benim evim" dusuncesiyle girismesi sonucu sinir krizi, hayattan soguma ve cildirma basta olmak uzere cesit cesit yan etkileri vardir ki tadindan yenmez.

    mesela degisik ulkemizde karavanla ilgili yasalar kisaca "ya nasip ya kismet" seklinde ozetlenebilir. bir mercinin dogru kabul ettigini bir digeri yasaklar ve ceza keser, bunun kabul ettigini ise oburu zinhar kabul etmez.

    her insanin hayali "kendi ihtiyaclarina gore karavan yapmak" imkansizdir, otuzsekizbin ayri mevzuat ve yasaya takildigi icin (bunlarin hicbiri saglam gerekcelere dayanmaz bu arada) ulkemizde karavancilik "servis minibusunu caktirmadan karavana cevirmek" ve "karavan firmalarindan dunya kadar paraya en kalitesiz urunu satin almak" arasinda gider gelir. oyle alayim bir offroad araci, karavan yapayim falan yok yani.

    diyelim ki bir sekilde karavan aldiniz ve hevesle yola koyuldunuz, adama "hoop bi dakka nereye gidiyorsun bilader?" derler. haklilar, nereye gidiyosun ulan oyle kafana gore? (sinirlendim bak yine). bir kere karavan kulturu olmayan allah'lik ulkemizde karavan kampi var mi diye dusundun mu hic? dusunmedin di mi ibis? bosuna arama ben soyleyeyim yok. yani var da yok. bir dunya para isteyip karsiliginda 5 metrekarelik toprak sunmak karavan kampi sayilmiyor ne yazik ki. ayni paraya avrupa'da hatta en pahali ulke sayilan ingilterede bile posta kutusu hizmetinden bedava uydu ve internet sistemine kadar hersey varken, bizde en luks hizmet "golgelik agac var daha ne istiyonuz?"
    zaten kendilerinin karavan kampi oldugunu iddia eden tarlacilar o kadar yuksek meblalar istiyorlar ki cidden o paraya okuz aliriz diyesi gelir insanin. ortalama bir evden daha pahaliya patlar kira gibi.

    bu kamplarda yabanci ulkelerden gelen karavancilar euro/dolar uzerinden odeme yapacak diye en iyi yerler (iyi yer dedigim de agac alti iste) bunlara ayrilir, yurdum karavancisina verilmez. zaten yurdum karavancisinin karavani da karavan sinifina girmez "stealth camper" yani gizli karavan sinifina girer, minibusu bozup karavan yapmaktan baska alternatifleri yoktur cunku.

    misal dedinki "bu cennet vatanin dort kosesi kamp iste" ve kafana gore biryerlerde konaklamak istedin, sonuclar:

    1- ayni gece icinden yaklasik 45 kere farkli polis/jandarma incelemesi icin uyandirilirsin, niye mi? ulan dedik ya bu ulkede karavan kulturu yok, ortalama her medeni davranis "supheli" gorunuyor bu yuzden.

    2- senin pansiyon/hotel/kamplarinda kalmadigini goren yerli isletmeciler seni en fantastik sekilde ihbar eder yetkililere ("terorist bunlar" diyen mi istersin, "icerde hep sevisiyorlar kesin" diyen mi). bunu yapma sebepleri cok iyi vatandas olmalari degil senin uzerinden para kazanamayacaklarini anlamalaridir.

    3- hangi deniz manzarasi, hangi muhtesem dogal guzellikte kamp yapmayi dusunuyorsun? hangisini hayal ediyorsan bosuna hayal etme, coktan birilerine peskes cekilmis butun sahiller, ormanlar, cayirlar yaylalar. karavanla gidip issiz koylarda kamp yapacagim, kitap okuyup kedilerimi sevecegim gibi entel hayallerin sehir otoparkinda egzoz (eksoz, eksos,egzozst her ne haltsa) dumanlari icinde gecer.

    4- diyelim ki bunlara sabrettin. ya yurdum hayvanevlatlarina ne yapacaksin? gecenin bir korunde gelip basina bela olurlar, cami cerceveyi kirmaktan tut, acik gordugu her delikten iceriyi gozetlemeye, hatta tehdit etmekten tut sabaha kadar bagirarak korkutmaya calismaya kadar her yolu denerler. neden mi? arkadas memleketin ne kadar maganda oldugunu da ben mi ogreteyim sana? bir nedeni yok iste, oyle bir yaradilislari oldugu icin.

    5- gordugun issiz bir koy bile uzerinde insaat olmasa da, bombos bir yer olsa da kesin birilerine otel, avm her ne haltsa yapilmasi icin hediye edilmistir o yuzden cennet vatanin cennet koyunda bombos bir alanda durdun diye "mulke tecavuz" suclamasiyla karsi karsiya kalabilirsin.(saka degil ciddiyim)

    iste butun bunlar ve daha saymaktan imtina ettigim binlerce sebepten, herseyden once akil ve can sagligin icin uzak dur karavan isinden. bunu seni karavandan sogutmak icin soylemiyorum. keske asgari derecede medeni ve sistemli bir ulke olsaydik da bu soylediklerimin hepsini yeseydim.

    ama simdilik gel sen beni dinle, paran varsa muteahhit ol, belki cennet vatanin cennet bir kosesi de sana peskes cekilir. yoksa oyle karavanla falan gezeyim dersen daha coook beklersin cicis. niye mi? bir nedeni yok, oyle iste.

  • rıdvan: maşaallah kızımız da pek güzelmiş. pileli etek de giyilmiş. ben de füleli topçuydum zamanında güntekin.
    güntekin: doğrudur hocam.
    damat: olaya girsek artık.
    rıdvan: şu koltuğun sağ açığında oturan kim güntekin?
    güntekin: gelinin dayı kızı hocam. 84 doğumlu 1.85 boyunda almanya nürnberg doğumlu genç yetenek. geçen sezon istatislikleri 1 nişan atma, 2 sözden dönme.
    rıdvan: tehlikeli oyuncu dikkat etmek lazım.