hesabın var mı? giriş yap

  • "normalde seni siklemezler ama beni görürlerse seni ciddiye alırlar" anlamında kullanılan yönetici ifadesi.

  • banyodan müzik sesi geliyor, gidip baktığımda 3 tane ak sakallı dedeyi duş alırken görüyorum.

  • olmayan yoldur.

    x birim olarak alınan alkolün vücutta işlenmesi ve o x birimin vücuttan atılması için gereken süre bellidir. örneğin kanda 50 promil alkol buluması, 1 litre kanda 0.5 gram alkol olduğu anlamına gelir. 50-100 promil arasında çoğu insanda algı zayıflar, muhakeme gücü azalır 100-150 ve üstünde ise ayakta duramama dahil sarhoşluk belirtileri görünür.

    alkolün kana geçmesi ve karaciğerde işlenip atılmaya başlaması yaklaşık 1 saat içerisinde başlar. saatte yaklaşık 10 promil alkol kandan atılır. 50 promil ortalama 40 yaşlarında ve 70 kg ağırlığında bir kişi için 2 bira, 1 duble rakı, 2 kadeh şarap veya 1 duble votkaya karşılık gelmektedir ve tamamen atılması 5 saat sürer.

    sonuç itibariyle alkol kana geçen, işlenmesi gereken bir kimyasaldır ve karaciğerimizde birim zamanda maksimum işlenme limiti de bellidir. eğer alkolü ağzınızla içmediyseniz ve durum kötüye gidiyorsa, yapılması gereken vakit kaybetmeden midedeki fazla alkolü geri çıkartmak ve mümkün olduğunca su içmektir. çikolatanın mideyi yatıştırıcı etkisi olduğu iddia edilir ve kişisel tecrübelerimden de bir kaç sefer istifra önleyici etkisi olduğunu gözlemledim ama bunlardan hiç biri alkolün etkisini azaltmaz. en yaygın bilinen uygulama olan kahve mevzusu biraz farklı. şöyle ki, kafein ile zihnin ekstra uyarılması sağlanıyor bu durum düşük promillerde belki zihni uyarıyor gibi görünse de o anda acil ihtiyaç duyulan kandaki su kaynağının bir de kahve için kullanılmasına neden olarak 50 promil üzerinde olumsuz etki yaratır.

    özet, ağzınızla içmeyi öğrenin. fazla içtiyseniz, çıkartıp rahatlayın. bol su için, mümkünse temiz havaya çıkın. bu durumun en büyük ilacı zaman.

  • tatile çıkamadığım ve kız arkadaşım olmadığı için sap arkadaşlarımla iddaa kuponu paylaştığım uygulama. siz ne zaman bu kadar zalım oldunuz?

  • istanbul'da daha rahat yaşayabilmek için bunu kurtarıcı olarak görenler varmış, bugün bunu da gördüm. kardeş doğal seleksiyona katkıda bulunmak istiyorsan sık kafana bir tane, bak ne trafik kalıyor, ne kalabalık, ne kargaşa. böyle bir deprem olursa o ölülerin içinde sevdiklerinin de olabileceğini unutma. yok onlarda umrunda değilse insanların hassas noktalarına dokunabilecek lafları orda burda düşünmeden çıkarma o boş çenenden.

    gölcük depreminde 2 yakınını (19 ve 27 yaşlarında) kaybetmiş bir insan olarak söylüyorum. yıkıntıların arasında sevdiklerini aramaktan iyidir istanbul'un kaosu.

  • bir ay kadar önce doktorun "bir haftayı tamamlaması bile imkansız" demesiyle allak bullak olmuştu beynim. dile kolay beş yıldır kanserle mücadele ediyordu, ediyorduk. bu süre zarfında iki büyük enfeksiyonu dahi alt etti. benim gülüm, meleğim herşeyi atlatacak yeneceğiz bu illeti diyordum. fakat yenemedi. doktorun inadına iki hafta daha bırakmadı beni. son dört gün yoğun bakımda solunum cihazına bağlıydı, kendinde değildi. hergün görüşme saatinde başında onu ne kadar sevdiğimi söyledim gözyaşları içinde. duymadı beni.
    kaybettiğim gün yanına gittiğimde gözleri açıktı. çok umutlandım, içim kıpır kıpır oldu. uzun uzun konuştum onunla, gözleriyle tasdikledi beni yada bana öyle geldi. meğer vedalaşıyormuşuz. bilemedim.
    gece yarısı evde kendi kendime yarın neler anlatacağımı düşünürken telefonum çaldı. sonrası yıkım...
    bugün meleğimin uçmağa varışının ondördüncü günü.
    sana anlatacak çok şeyim birikti birtanem.
    derdimi senden başka kime dökebilirim.
    yarım kalmamı anlatacağım sana...
    yetim kalmamı...
    çok özledim...
    çok özledim..