hesabın var mı? giriş yap

  • sadat adlı akp'nin paramiliter şirketi tarafından türkmenlere karşı savaşan teröristlere gittiğinin söylenmesidir. o yapılanmanın araştırılması gerekiyor.

    tuğrul türkeş de aynısını söylemiş ve hemen başbakan yardımcısı yapılmıştı. aynı sözü söyleyen can dündar ise vatan haini ilan edilmişti.

    edit: bir alttaki tescilli aktrolün hezeyanlarına bakınca nasıl da kuyruk acısı yaşadıklarını anlayabiliyoruz. aynı mafya babası muhalefete laf söylediğinde hunharca alkışlayan kekolar şimdi ciyak ciyak bağırıyor. tuğrul türkeş ''vallahi de billahi de o tırlar türkmenlere gitmiyordu, teröristlere gidiyordu'' dedi, ona makam verdiler. ama başkası söyleyince hemen terörist oluyor. islamcılık böyle bir şey.

  • "yeni tanıştığım kızdan telefon numarasını istedim. 0 900 esprisi yaptı, iş değil cep istiyorum dedim.. bir daha espri yapamaz sanırım."

  • adı, soyadı belli olmayan erkekler için kullanılan kalıp. kadınlar için ise jane doe kullanılıyor. etimolojisi ise biraz ilginç, nispeten magna carta'ya kadar uzanıyor.

    magna carta'ya göre, yasal işlemler için iki şâhit gerekiyor. bu kişiler de kim olduklarını gizlemek için takma isimler kullanıyor. toprak sahibi - kiracı davalarında ise en çok kullanılan isim john doe oluyor. davalı olan toprak sahibi ise richard roe olarak geçiyor.

    john ve richard gibi isimlerin neden seçildiği malûm; oldukça yaygın isimler. ancak doe ve roe'nun neden seçildiği bilinmiyor. doe, dişi geyik anlamına geliyor. geyik için daha az bilinen bir terim olan roe, aynı zamanda balık yumurtası için kullanılan bir isim. dolayısıyla etimolojik kökenine dair 'mantıklı' bir şey bulunamıyor. ayrıca john doe'nun bir kişiye ait bir isim olmasına ise pek ihtimal verilmiyor.

    kaynak

  • dekanla telefonda konuştuktan sonra kapatırken "öptüm" demek. şu an hislerimi anlatmak için hazır hissetmiyorum.

  • cuma günleri bilişim sektörü için "read only" günüdür.

    sen kodunu cuma günü canlı bir sisteme entegre etme riskini alıyorsan, sonuçlarına da katlanırsın.

  • #efsaneonbironbir adı altında @hepsiburada adlı şirketin tezgahına bakın. ilk resim 03.11.2022'de favorilere eklediğim fiyatı. görsel
    indirim adı altında insanları keriz yerine koydukları da ikinci resim.bugün güncellenen fiyatı. görsel
    indirim falan hikaye insanları dolandırıyorlar. iki üründe de satıcı farkı yok. satıcı hepsi burada.

    bu şikayete verdikleri yanıt da tam bir fiyasko. neymiş efendim fiyatlar ekonomik şartlara göre değişebilirmiş. kardeşim siz fiyatı ekonomik şarta göre değiştirmemişsiniz ki. ne hikmetse ürünün fiyatı tam da bugün zamlanmış. madem öyle niye çığırtkanlık yapıyorsunuz indirim indirim diye. bizlerde tüketici olarak hali ile indirim bekliyoruz. bu her sene yaygara kopardıkları 11.11 saçmalığı tamamen dolandırıcılık, kepazelik. reklam ve algı dışında bir şey değil. ana fiyatı arttırıp müşteriyi düdüklemenin peşindeler.

    (bkz: indirim beklerken bindirim gelmesi)

    edit güncel: şark kurnazı hepsi burada ürünün fiyatını tekrar aşağı çekmiş. peki fiyat dalgalanmasının sebebi ne?dünden bugüne ne değişti. dünü bırak 1 saat içinde nasıl bir ekonomik piyasa koşulu oluştu da fiyatı tekrar güncellediniz. bindirilmiş fiyatı ile alanlar keriz mi şimdi ? ben onların yerinde olsam aldıkları ürünü iade ederim. konuya destek verenler saolsunlar hepsi burada yöneticilerinin gözüne soktular durumu.

    edit1: biri bana 8 gün içinde arada oluşan fiyat farkının mantıklı bir açıklamasını yapsın. ne olmuş olabilir sekiz gün içinde. ülke mi battı, teknoloji mi çöktü? bu fiyat politikası nasıl böyle fütursuzca artıp azaltılabilir!

    edit2: ticaret bakanlığının, reklam ve haksız ticari uygulama hizmetine şikayet oluşturdum. ayrıca e-devlet üzerinden de haksız fiyat artışı şikayet bildiriminde bulundum. hiçbir şey elde edemeyeceğimi bildiğim halde dürtmek istiyorum.

    edit3: arkadaşlar, zaten denetim olmadığı için bu durumun böyle olduğunu biliyoruz. maalesef bunu her sene yaşamamız ama bu kadar alavere dalavere sonucunda hiçbir şey yapılmaması insanı delirtiyor.

    edit4: kitap, böcek, aşk kategorilerinde indirim olması normal. bir zahmet bir yerlere uğrasın bu dolandırıcılık. teknolojik ürünler için indirim yakalayabilen varsa helal olsun dileklerimi iletiyorum.

  • bakın bu öyle alelade bir sorun değil ve hiç kimse bu konuda hiçbir şey yapmıyor.
    bu konuda ne bir haber okudum, ne de bir gündem çalışmasına şahit oldum.

    geçtiğimiz günlerde dayımın oğlunun bir bahis sitesinde hesabının olduğu ve dayımın kredi kartlarını kullanarak burada kumar oynadığını öğrendik.
    bahsettiğim çocuk 17 yaşında bile değil. babasının kimlik bilgileri ile üyelik almış ve binlerce lira kaybetmiş.

    eğer bu konuda bir istatistik çalışması yapılırsa, gençler arasında kumarın korkunç seviyelere ulaştığını göreceksiniz. rastladığım bazı instagram paylaşımlarında gördüğüm yorumlar ve illegal bahis sitelerinin takipçi kitlesi tamamen 15-25 yaş grubu gençlerden oluşuyor. araştırmalarıma göre gençler arasında gates of olympus ve sweet bonanza adlı oyunlar çok popüler.

    illegal bahis siteleri, gençlerdeki işsizlik ve parasızlıkla besleniyor.

    ortalık anne babasının kredi kartlarını patlatan, cebindeki parayı son kuruşuna kadar bunlara kaptıran mutsuz ve umutsuz gençlerle dolu.
    neticede bu insanlar henüz genç ve tecrübesiz, böyle şeylerden medet ummaları ve hatalar yapmaları kaçınılmaz.

    benim dahi telefonuma hiç alakasız numaralardan spam mesajlar geliyor. ben artık bu sitelere el altından imkan verildiğine ikna olmuş durumdayım.
    ekşi sözlük'ü bile dakikasında sansürleyen bir siyasi rejim, isterse bunların fişini anında çekebilir, ama kılını dahi kıpırdatmıyor.

    toplumu, anne babaları da bu konuda bilinçlendirmek gerek. aksi halde çok geç olabilir!

    edit: bir takım sığırlar reklam yaptığımı ileri sürmüş. olum siz ne art niyetli boktan insanlarsınız lan. örnekledim ki farkındalık yaratayım, sorunun odağında bulunan öğelere dikkat çekeyim. bok yeme diyince bokun reklamını mı yapmış oluyorum? sizin ben aklınızı...

    ayrıca daha şimdiden gelen onlarca mesaj, yardım çığlığı... durum sandığımızdan da korkunç. gençler ihmale gelmez, ilgi ve sevgiye muhtaçtırlar. bize düşen onları korumak, sorunu gündemde tutmak ve yetkilileri bu konu hakkında aksiyon almaya zorlamak. türk genci sahipsiz değildir. bu işin peşini bırakmayalım.

    mesajların sadece bir kısmı;

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    ek: arkadaşlar hepinize dönüş yapabilmem ve yaşadıklarınızı paylaşabilmem imkansız. bizler bu konuda daha fazla ne yapabilir, hangi önlemleri alabiliriz? lütfen sorunun çözümüne yönelik geribildirimlerde bulunun ve enerjimizi oraya yönlendirelim.

  • içinde kendisini ısıran 5 tane ite ve videoya çeken it oğlu ite nasıl son nefesine kadar savaşılacağını gösteren gerçek bir bozkurt vardır. özgür yaşadı özgür öldü.

  • bakın açık söylüyorum.
    doktoram bitti.
    ikinci master bitmek üzere.
    işime de tapıyorum.
    ama hiçbiri beni "kod yazan kadın" olmak kadar havalı yapmıyor.
    yeni başladım, keyifle devam ediyorum.
    resmen "girl talk"tan sıyrılıp "man talk" olayına giriyorsunuz.
    masaya onlarla birlikte oturuyorsunuz.
    "man the maker"a kafa tutuyorsunuz.
    "solu birleştirecek kodu buldum:
    <div style="text-align:left;">"
    gibi salak geyikler bile yapabiliyorsunuz.
    buradan tüm hemcinslerime sesleniyorum:
    yo kızlar bunu hak etmiyoruz!
    yo kızlar bunu kabul etmeyelim.
    yıllarca "teknolojiyi getiren erkek" miti ile uyutulduk. persil yeşil adam ve mr. muscle bile bu fikri ekti beyinlerimize.
    inanın kolay!
    inanın salak diziler izlemek, popüler edebiyat okumak yerine buna zaman ayırsanız dünyayı değiştiririz.
    avm tipi aile kadını olmayın nolur!
    tüketen değil, üreten biz olmalıyız.
    hepimize güveniyorum.

    edit: hepiniz çok tatlısınız! ayrı ayrı mesaj atacağım akşama.
    (bkz: minik ilayda'ya yardım kampanyası)