hesabın var mı? giriş yap

  • - genelde ara sokaklarda yer tutarlar. sistem oturmuştur (altında bim olan apartman bile tanımlıdır) kira maliyeti minimumdur.

    - aralık 2015 itibariyle 4970 mağazası olan bir sistemden bahsediyoruz efendim.

    - raf ve dekorasyon maliyeti yok kadar azdır

    - cepheyi oluşturan tabela ve aluminyum elemanlar hep aynıdır özel imalat yok gibidir

    - çalışanlar, ürünleri rafa dizerler, kasaya bakarlar, temizlik yaparlar. herkes her işi yapar.

    - hep aynı ürünler satılır. çeşitlilik ve tabii farklı yatırım maliyeti yok gibidir.

    - ürünler tek bir merkezden dağıtılır, lojistik nispeten iyi çözülmüştür.

    - süt ürünleri ve bazı ürünler için kendi markasını yaratmıştır. sıfır reklam ve pazarlama maliyeti ile.

    - örnek: bioxcin isimli saçı dökülenler için şampuanı başka bir marka ile hatta aynı ambalajda satar. (biota firmasının aynı ütünü bioblas) ürün bireri aynıdır ama %40'a varacak şekilde ucuzdur.

    - uygun bir iş modeli sunar, çok zengin de fakir de faydalanır.

    - bazı ürünleri efsanedir (tahinli çörekleri vardı markası: yaşam. bırakmak için rehabilitasyona girdim. bağımlılık yaptı.)

    -cep telfonu kontürü dahi satar. uyguna satar çok kullanan var. hatta bu hafta 99 tl'ye renkli cep telefonu satıyordu (şu asker telefonu denenlerden bir hafta pili gider)

    - yeri gelir star wars orijinal ürün bile satar

    - sistem başarılı olunca hemen kopyaları çıkmıştır. ki normaldir.

    eh bunlar yetiyor işte.

  • en azından gitarlı müziğin piyasada yer alabildiği yıllardır.şimdi bunların muadilleri bile yok.
    ayrıca emeklemeden koşamazsın.10-11 yaşlarındayken green day - rhcp dinlerdim, çünkü mtv'de en çok bunlar çıkardı.orta okulda linkin park-slipknot-metallica triosuyla geçti.lisede zevkler değişti, aerosmith,zeppelin,queen,gnr,soundgarden,oasis gibi devleri keşfettik.üniversiteye başladığımda favori grubum depeche mode'du.
    kısacası insanın her döneminin bir soundtrack'i var.

  • eminönü çantacılardayım. girdim bir dükkana. bir çantanın fiyatını sordum. bu esnaf insanı 200 küsür bir fiyat söyledi. bende "ya bu internette 80 tl satılıyor" dedim ve gösteri başladı.
    "bi dakika o zaman abi" diyerek hesap makinesini kaptı yalandan bi kaç tuş, sonrasında "saalii abii bunların potu neydi" gibi saçma sapan bir cümle ile kafasındaki denklemde boş bilinmeyeni de doldurdu. ve tekrar hesaplama yaptı. sonra hesap makinesini bana döndürdü ve yazanı gösterip "en son bu olur" dedi. gösterdiğide inanmazsın 80 tl :)

    200 küsürden 80'e hangi hesaplarla geldi, saliabi o ara hangi sihirli sözcüğü söyledi çözemedim :) içimde keşke 40 tl falan deseydim üzüntüsüyle aldım çantayı çıktım.

  • halil diye bir arkadas var, kulaklari cinlasin, doksanli yillarin sonunda universite ogrencisi. kiz arkadasi da punk bir kiz arkadas, ki hayattaki alternatif durusunun duru duragi yok, oylesi ki alternatifi kavram olarak yikip yikip tekrar yogurup hamurundan fak yu heykeli yapar. neyse, erkek istemek kismina gelirsek, kiz bir aksam artik ne derecede bir icmekse, aliyor efendi gibi iki yuz elli gram baklavasini kolunun altina, halil'in ailesiyle kaldigi katin kapisi calip "hayirli bir is icin geldim" diyor. buyur ediyorlar, iceride halil'i istiyor "oglunuza talibim" diye. yuzunu yikayip kahve icirip yatirmislar o gece. hala hatirlayinca guleriz, de halil benim oglum olsa, canim gelinim diye bagrima basardim yeminler ediyorum.

  • hala taksim mücadelesini sadece 1 mayıs'ı kutlamak olduğunu düşünenleri gösteren gün.

    bak arkadaşım taksim 'in yasaklanmasının nedeni, orada trafik etkileniyor , ulaşım aksıyor filan diye değil bildiğin güç gösterisi. ben nerede istiyorsam orada kutlaya bilirsin demek, ben ne istiyorsam onu yapmak zorundasın demek içindir... akp sırf bunu ispatlamak bunu göstermek için 1 mayıs 'ı taksimde yasaklıyor. kendisi de biliyor taksim'e izin verse bir şey olmayacağını olay çıkmayacağını ama olay o değil.. olay muhaliflere buranın sahibi benim, işte gücümde bu , ben ne istersem onu yapacaksın demek için yapıyor bunu.

    işte bu yüzden bizde taksim'e gidiyoruz. işte bu yüzden olay sadece 1 mayıs'ı kutlamak değil!! bu artık onur mücadelesi bu ben ne dersem o olacak diyen bir padişaha sen padişah değilsin demek..

    diyorsun ki ne olur gitmeseniz başka yerde kutlasınız!! geziye gitmeseydik ne olacaktı? şu an gezi parkı diye bir yer olmayacak, toplu kışlasının bir kaç katı bitmiş olacaktı.. topçu kışlası yapılmadı gençler öldü iyi mi oldu diyeceksen sakın deme! gezi'de ölen gençler bir park için yada başbakanın dediği gibi bir ağaç için ölmedi.. yarın 1 mayıs günü ölen olursa onlarda 1 mayıs için ölmeyecek...

    ben 37 yaşındayım , 8 yaşında bir kızım , 9 aylık bir oğlum var.. ben yarın taksim 'e bırak çıkmayı yaklaşamayacağımızı bile bile, üstümüze gaz bombaları yağacağını bile bile yarın oraya gidiyorsam .. en başta çocuklarım için gidiyorum.. gelecekte onlara daha özgür bir ülke bırakmak için.. ben ne dersem o olacak diyen halkı korku ve baskıyla sindirmeye çalışanlara sizden korkmuyorum demek için gidiyorum. ölüme gitmiyoruz.. özgürlük için gidiyoruz.

    bu sene taksim'e çıkamayacağız,
    seneye yine gideceğiz yine çıkartmayacaklar,
    sonra ki sene yine gideceğiz..
    biz kazanamıyorsak onlarda kazanamayacak..
    pes etmeyeceğiz..
    tarih hiç bir zaman onlar kazandı diye yazmayacak..

    çünkü tarihin en güzel yerinde
    son sözünü hep direnenler söyler..

  • mango'nun merkezine doğru artan çekim kuvvetinden dolayı kadına 4 dakika gibi geliyor ama bu süre kapısı önünde iki buçuk saate denk. kadın çıktığında erkek yaşlanmış saçları beyazlamış oluyor. olay ufkundan uzak durmak en iyisi.

  • genelleme yapmak yanlış olur biliyorum ama bu kadın öğretmen şımarıklığı ne olacak bilmiyorum, bir öğretmen olarak söylüyorum bunu.