hesabın var mı? giriş yap

  • orta sınıf insanların kariyer tutkusu sürekli bir kariyerden bahsetme, sürekli bir üstelikse bok atma, onu bunu sıvama, güzellemeler. gençken bir nebze katlanıyordum ancak şimdi bu kariyer noktasından hareket edenlere hiç tahammül edemiyorum. ağızlarının ortasına içi bok dolu ince kadın çorabıyla vurasım geliyor.

  • 300bin tl’lik bir araban var.
    almak istediğin araba 500 bin tl. senin maaşın sabit, 10 bin tl. 20 ay çalışman lazım.

    ötv düşerse arabanın değeri 150 bin tl olur diye korkuyorsun.
    almak istediğin araba da 250 bin tl’ye düşüyor.
    10 ay çalışarak alabiliyorsun.

  • bir garajda veya küçük bir yerde çalışma hayatına başlayan ve sonunda kendi sektörlerinde deve dönüşen ünlü şirketler:

    apple: steve jobs, steve wozniak ve ronald wayne tarafından 1976'da california, los altos'ta bir garajda kuruldu. apple artık iphone'ları, ipad'leri, macbook'ları ile tanınan dünyanın en değerli ve yenilikçi teknoloji şirketlerinden biri.

    microsoft: bill gates ve paul allen, microsoft'u 1975'te albuquerque, new mexico'daki bir garajda kurdu. microsoft, en çok windows işletim sistemi ve microsoft office paketi ile tanınan küresel bir teknoloji şirketidir.

    google: larry page ve sergey brin arama motoru projeleri üzerinde stanford üniversitesi'nde çalışmaya başladılar ve sonunda 1998'de california, menlo park'taki bir garajda google'ı kurdular. google, o zamandan beri dünyanın en popüler arama motoru haline geldi.

    amazon: jeff bezos, amazon'u 1994 yılında bellevue, washington'daki garajında ??kurdu. başlangıçta bir çevrimiçi kitapçı olan amazon, büyüyerek dünyanın en büyük çevrimiçi perakendecisi haline geldi ve bulut bilişim (amazon web hizmetleri) dahil olmak üzere çeşitli başka işletmelere de genişledi.

    disney: bir teknoloji şirketi olmasa da disney, walt disney ve roy o. disney tarafından 1923'te los angeles, california'da bir garajda kuruldu. büyüyerek dünyanın en büyük ve en başarılı medya ve eğlence şirketlerinden biri haline geldi.

    hewlett-packard: bill hewlett ve dave packard, hp'yi 1939'da california, palo alto'daki bir garajda kurdu. hp, bilgisayarları, yazıcıları ve diğer donanım ve yazılım ürünleriyle tanınan çok uluslu bir teknoloji şirketidir.

    harley-davidson: william s. harley ve arthur davidson, 1903 yılında milwaukee, wisconsin'de küçük bir ahşap barakada motosiklet üretmeye başladılar. harley-davidson, dünya çapında en ikonik ve tanınan motosiklet üreticilerinden biri haline geldi.

    mattel: harold matson ve elliot handler, 1945'te güney kaliforniya'da bir garajda resim çerçeveleri yapmaya başladılar. kısa süre sonra oyuncak ev mobilyaları yapmaya başladılar ve sonunda şirket, barbie ve hot wheels gibi ikonik oyuncaklar üreterek dünyanın en büyük oyuncak üreticilerinden biri haline geldi.

  • "18 yaşında özgür, istediğine karar verebilir cinsiyetini bile değiştirilebilir saygı duyarsınız ama 2 buçuk yaşında doğuştan vegan olmasına siz karar verirsiniz." çok modernsiniz yahu*

  • adamda acayip güven veren bir tip var. bir gomez'e bakıyorum, bir buna bakıyorum, enver paşa'yı daha iyi anlıyorum.

  • (bkz: chainard sen misin?)

    tamam ulan anladık. türkiye'deki tecavüzlerin sebebi malum din, malum parti ve malum şahıs değil. heryerde oluyo.

    edit üzerine gelen edit: başlık sahibi yazara sormak istediğim şey;
    birincisi eleştiri yaptığı için eleştirdiğin insanlar tecavüz hakkında ne düşünse veya ne tepki gösterse sen bu başlığı açma ihtiyacı duymazdın? yazdıklarına göre tepkisiz kalması gerekiyor ki bu normalleştirmedir.
    ikincisi tecavüzlere tepki göstermeleri için sadece türkiye'de mi yaşanıyor olması gerekmekte?

    senin o beğenmediğin 'sanrı insanı' tecavüze tepki göstermek için ülke,coğrafya,ırk,dost ayırt etmez. yobazlar, örümcek kafalar ise anasını bacısını hocalara, geri kalanları da kendilerine helal gördükleri için tepkisiz kalırlar.

  • gecen gun 15 dakika kadar sohbet ettiigim 16 yasindaki liseliden (suleymanci bunlar babadan dededen) aldigim ibretlik ayar;

    bilen vardir suleymancilar kot giymez, ben de aslinda normalde yapmam boyle seyler ama eksici picligim tuttu, dalga gecmek icin sordum cocuga sen kot giymiyorsun di mi diye;

    - giymiyorum
    + niye kuran'da mi yaziyor gunah diye?
    - hayir kot taslayanlar silikozis oluyor.

    ulan yobaz diyecektim, eleman farkindalik sahibi, aktivist cikti, uzerimdeki kotu yakacaktim.

  • korkmayın birim para hesabı yapmaya gelmedim.

    8 ay önce viyana'ya gelen ricky gervais'in armageddon gösterisine viyana'nın en büyük salonlarından biri olan (en büyüğü de olabilir) wien stadhalle'de kategori c'ye denk gelen bir bileti 60 euro'ya almıştım. bilet

    şu an ise 11 ay sonra aynı salonda olacak cem yılmaz'ın gösterisinin aynı kategori bileti 125 euro kategori c, sıra 11.

    yıllık enflasyonu %20 alsan bile neredeyse 1.5 katından fazla pahalı.

    sanırım bir şeylerin türklere pahalı olması için türkiye'de olması gerekmiyor.

    hangi komedyenin daha iyi olduğunu ise takdirinize bırakıyorum.

    edit: klavye hassasları için rick, ricky olarak değiştirildi. ne çok ruh hastası varmış, sanki bunu konuşuyoruz. müptelaları için, başlıkta cmylmz yazdığım da cem yılmaz aslında. sığmadı da, ondan öyle açtım başlığı.

    edit 2: bilet alıp almadığımı yazmamama rağmen “paran yoksa gitme”ciler ile “alma o zaman bak gör nasıl düşüyor fiyatlar”cılar dolmuş başlığa. konu para olup olmamasından ziyade, o gösterinin ederi. 60€’luk herhangi başka bir şeye 125€ ödemeyi sorun etmiyorsanız zengin değilsiniz enayisinizdir. ya da size göre 125€ da ediyordur, ona da söyleyecek bir şey yoktur.

    işbu entarinin amacı yukarıda belirttiğim kıyası tartışmaya açmaktır. ama bayılıyorum cağnım ülkemin fikir yobazlarına. bizde “bence” diye bir şey yok. “ya benim gibi düşünüyorsundur ya da malsındır” var.

  • ne güzel sendromsuz pazartesi, iş çıkışı eve dönerken yol üzerindeki barda oturup maçı izlerim bir iki bira içerim diye düşündüm.

    sonra dedim ki bira 30 tl, 4 tane içsem 120. e iş çıkışı aç gidicem bi bira tabağı vs. söylesem, bi de maç parası da alıyorlardır muhtemelen. minimum 200lük olduk iki saatte.

    pazar pazar bunları düşünüp of çektim. sonra dedim ki al bi öküz öldüren gel eve selçuk'tan izlersin, yapacak bişey yok.

    ülkenin en iyi 3 üniversitesinden birinden mühendislik mezunuyum. tuttuğum takımın maçını iki bira içip izlemeyi çok görüyor bana memleketim. emeği geçen herkesin allah bin türlü belasını versin, cehennemde yansın.

    bari izlediğim link donmasın da iyice gecem zehir olmasın. seyir zevki yüksek olsun, iyi olan kazansın.

    edit: en çok yeşillendirildiğim entry'm oldu. yaklaşık 100-150 arası mesaj aldım. ışverenim, işini iyi yapan bir mühendis bulsam 20 bin lira maaş vercem sen kendinde ara suçu diyeni mi ararsın, kahvede çay içerek izle 10 lira tutar herşeyden şikayet etmeyin mk diyeni mi ararsın. ülkenin tam özeti gibi sözlük de.