hesabın var mı? giriş yap

  • dünya savaşlarının ardından amerika ve ingiltere'nin temel kaygılarına cevap verecek şekilde dizayn edilmiş ekonomik sistemdir. uzlaşmalar sırasında masade aslında iki temel plan vardır: ilki amerika tarafından desteklenen white plan, diğeri ise ingiltere tarafından desteklenen keynes plan'dir. bu iki planın birleştirilmesi ile kurulmuştur sistem. temel maddelerine bakacak olursak:

    sistemin en bilinen özelliği diğer ülkelerin sabit kurla dolara bağlanmış olmasıdır. fakat keynesl planlarında dolar yerine "bancor" diye yapay bir birim yaratılması ve paranın buna sabitlenmesi vardır. bu nedenle bretton woods metinlerinde sistem direkt olarak dolara bağlı gösterilmemiştir. ülkelerin dolar ya da altın rezervi tutma hakları vardır. fakat sistem de facto olarak dolar bazlı bir sisteme dönüşmüştür. fransa, örneğin, bu durumdan çok mutlu olmadığı ve bu sistemin amerika'ya aşırı imtiyaz tanıdığını düşündüğü için dolar yerine altın tutmayı tercih etmiştir.

    sabit kur sistemi ile ilgili bir diğer sıkıntı aslında keynes'in daha esnek bir sistem talep etmiş olması ve daha stabil bir sistem isteyen amerika ile uzlaşarak sabit fakat esnek bir sistem geliştirilmiş olmasıdır. bu sistemde sabit kurla dolara bağlı olan diğer ülkeler belli ve imf tarafından onaylanan durumlarda kurlarını revize etme yetkisine sahiptir.

    global dengesizlikler ve bu konudaki düzeltme sorumluluğunun kimde olduğu konusunda ise amerika cari fazla veren bir ülke olarak düzeltme sorumluluğunun cari açık veren ülkelerde olmasında diretmiştir. buna karşılık keynes bu sorumluluğun simetrik olarak bölünmesi gerektiğini ve cari fazla veren ülkelerin de düzeltme sorumluluğunu üstüne almasının gerekliliğini savunmuştur. fakat bu konuda yapabildikleri tek şey imf denetiminde belirlenen bir "scarce currency clause" koymak olmuştur. bunun anlamı eğer imf rezervlerinde bir ülkenin parasından kalmazsa imf bu para birimini scarce currency ilan eder ve diğer ülkelerin bu ülkeye karşı ticari ayrımcılıkta bulunma hakkı ve sorumluluğu vardır. her ne kadar zamanında ingiltere tarafından bir zafer olarak görülmüş olsa da bu clause hiç bir zaman uygulamaya konmamıştır.

    bu sistemin bir diğer önemli maddesi ise likidite sağlanması konusundadır. amerika, zamanın likidite sağlayan ülkesi olaraktan bunun mümkün olduğunca mütavazi bir şekilde yapılmasını isterken ingiltere savaş sonrası ekonomisini düzeltmek amacıyla likiditenin bolca dağıtılmasını savunmuştur. sonuç ise tekrar bir uzlaşma ile mütavazi bir bollukta likidite sağlanması üzerine olmuştur.

    sistem genel olarak döviz kurunu stabilize etmek üzerine kuruludur, mali politikaları çoğunlukla ulusal iradenin ellerine bırakmıştır. pek çok akademisyen global kriz sonrasında oluşan sistemi bretton woods sisteminin yeniden doğması olarak nitelendirdiği için bu aralar hala her yerde bretton woods ii ya da revived bretton woods konseptli başlıklar görmek mümkündür.

  • bu hareketin içinde barındırdığı hayvanlığı, bencilliği ve kabin kalabalıklaşacağı için daha çok sıkışacaklarını öngöremeyecek kadar düşünme tembeli olunmasını geçtim; işin en ilginç tarafı dünyaya 2 gram katkı yapmamış ve yapmayan bir halkın bu kadar aceleyle nereye gittiği.

    her gün;
    herhangi bir icat, buluş? yok.
    dünya insanlarına katkı? yok.
    doğaya katkı? sırf zarar.
    çevresine katkı? mümkünse zarar.
    işinde iyileştirme? o da yok.
    öğretim? ne öğrenmişler ki öğretsinler.

    peki bu aceleyle allah'ın her günü nereye yetişiyorsun sen hacı dayı?

  • uzatılan şey çay yerine muz olsaydı ırkçılık damgası vurulabilecek iken, sıklıkla kullanılan dudak payı kalıbını zenci dudağı ile birleştirmek ırkçılık değil ince görmektir..

    ha ben zencinin olduğu yerde hiç ince görmedim derseniz bilemem..