hesabın var mı? giriş yap

  • pek çoğu sadece evlenilen kişi ile ilgili olan detaylardır. mesela:

    sen eğer sadece yazın bacaklarını alan bir kızla evlenirsen muhtemelen evlenince bacaklarını almaz.

    ya da aynı şekilde horlayan bir adamla evlenirsen evet, evlenince de o adam horlar.

    dişlerini fırçalama, ağız suyu kullanma alışkanlığı olmayan, dişlerinde çürükler olan, sigara içen bir kadın/erkekle evlenirsen sabahları ağzı kokar.

    görücü usulüyle evlenmediyseniz bunları geçelim.

    banyoda geçen şeyler de tamamen kişilikle alakalıdır. ben duş alırken kimse banyodaki tuvaleti kullanamaz ya da ben tuvaleti kullanacaksam kimse banyoya ayak basamaz.

    eşim benim yanımda gaz çıkartmaz mesela, ya da ben onun yanında çıkartmam. çünkü taa çıkmaya başladığımız dönemden beri ben bu konuda dikkatli olmuşumdur. ya da mesela o bir kere geğirmiştir benim yanımda, ben de kibarca bunun çok ayıp olduğunu düşündüğümü söylemişimdir. ve evet ben evleneceğim kişiyi doğru seçtiğim için o benim bu düşünceme de saygı gösterir.

    burda gelip eşleriniz hakkında atıp tutmanızı geçtim, yazdıklarınızı okudukça evliliğinizi öylesine yaptığınız düşüncesi oluşuyor bende, o evliliğe dair mide bulandırıcı bir detay oluyor haliyle de.

  • şöyle demiş bir üye ;

    "kızlar o sitedeki kişiler hakkında şikayette bulunuyoruz içiniz rahatlasın. avukat kuzenim var durumu biliyordu anlattım ve ayrıntıları öğrendiğimde bilgilendiririm sizi. ıp numaralarından kişiler tespit edilebiliyormuş. öyle kolay değilmiş ismim nasıl olsa yazmıyor diye gizli gizli hakaret etmek.psikolojimizi de bozdukları için ekstra ceza alıyorlarmış."

    benim isim soyisim bilgilerim yazıyor öncelikle bunu belirteyim.

    psikolojilerinin normal olduğunu zanneden üyelerin olduğunu gördüğümüz dava.

    vajinusmussun,bunu amını mevsim salatası yerine koyup üzerine zeytinyağı döküp,kocana parmaklatarak yenmeye çalışıyosun ve psikolojin normal öyle mi?

    kararı hakime bırakmak en güzeli bence de.

    edit:

    dayanamadım,avukat kuzenine durumu nasıl açıkladı acaba?

    -alo cnm napıosun?
    +iyi kuzen ağır ceza davaları falan koşturuyoruz sen?
    -yha ben de iyi..ne dicem şimdi ben vajinusmusum ya hani?
    +nesin nesin anlamadım?
    -ay vajinusmus ya söylettirme işte utanıorum :s
    +ee evet noolmuş?
    -heh işte şimdi eniştenle biz bunu yenmek için eniştenin p'sine ve benim "vaji"'ye sızma zeytinyağı döküyoruz tamam mı?
    +hmmm...ee nasıl yardımcı olabilirim zeytinyağında problem mi var? kaydırmadı da üretici firmayı mı dava etmek istiyosunuz?
    -yok cnm ya...ben bu olayı bizim sitede paylaştım başka bi site de dalga geçtiler,onları tutuklatmak istiyoruz biz,evlerinden alsınlar çok sinirliyim...
    +phhhh...phhhıhıh...puhahahahhah!
    -üff gülme be slk :s ip ni buldurucam senin mahkemelerde süründürücem !?
    +ok kuzen sonra konuşuruz uğrarım ben

  • başlık: beyler ezan doğuda ığdırdan başlayıp

    1. en son izmirde okunuyo ya hani ordan nereye geçiyo la

    (boyle buyurdu pic ?, 09.07.2011 14:34)

    2. tekrar ığdıra geçiyo panpa hiç mi snake oynamadın amk

    (aynstayn benim ?, 09.07.2011 14:35)

  • ilk sahip olduğum bilgisayarın harddisk'i 128 megabyte ** olunca genelde hafızada alan açmak için yaptıklarımdır.

    mario, euro 92 vb. oyunları kurunca bilgisayarda yer kalmamış ve çözüm olarak işe yaramayan dosyalar tarafımdan silinmeye başlanmıştı.

    ve elbet sıra windows klasörüne de gelmişti...

  • dünyanın daha doğrusu "evrenin en yalnız adamı" olarak , literatüre, nasa'nın aya ayak basmak göreviyle uzaya gönderdiği apollo 11 uzay mekiğinde görevli astronot michael collins geçmiştir...

    neil armstrong ve edwin aldrin ile apollo 11 icinde aya yolculuk yapan collins'in en yalnız adam unvanını almasının sebebi ise diğer iki astronotun ay yüzeyine inmesiyle, kumanda modülünü opere etmek görevi ile modülün içinde yalnız kalması ,ayın yörüngesinde tek başına seyahat etmesi ve dahası ,ayın karanlık yüzü denilen, dünyaya bakmayan kısmında gerek arkadaşlarıyla gerekse dünyayla bütün iletişimi tamamen ortadan kalkmış şekilde 48 dakika geçirmiş olmasıdır.

    bu seyahati izleyen diger 5 apollo ay seyahatlerinde de yine her birinde 3 astronot aya gitmiş ve yine sadece iki astronot ay yuzeyine inerken bir astronot kumanda modülünde kalmıştır. bu yuzdendir ki ay yolculuklarında kumanda modülünde kalan astronotlar yalnız adam , '' lonely man " adıyla anılır...

    dünyada hala yalnız olduğunuzu düşünüyorsanız, tamamiyle yalnız ,iletişimi sıfır bir şekilde uzayda kalmış astronot collins'i aklınıza getirin.

    ve daha da önemlisi , ancak doğru iletişim kurabilirseniz yalnız olmadığınızı anlayabileceğinizi unutmayın.

  • röportajında benim gibi kekeme olduğunu fark edince içim ısındı çocuğa. bilmeyenler için biz kekemeler, bazı kelimeleri söyleyemeyince elimizi kolumuzu oynatarak o kelimeyi söylemeye çalışırız. bazen söyleyene kadar nefessiz kalırız. bu tür hareketler kekemeliğin sebep olduğu bir çeşit tik. herhangi bir rahatsızlığı yok çocuğun, sadece bazı kelimeleri söyleyemiyor, takılıyor ve istemsizce tik oluşuyor.

    gururumuzsun, başarılarının devamını dilerim.

  • 80sonu 90 başı ankara ile katıldığım nesildir.

    nedendir bilinmez aklımda bu otobüsün jantları en çok yer etmiştir.
    dile gelse konuşacak gibi duran mat sarıya boyanmış şekilli jant kapakları vardı bu otobüslerin. bir de kahverengi deri döşemeli rahatsız ve soğuk koltukları...

    ayrıca "otomatik kapı çarpar" ikazını da bu otobüs ile hayatımıza sokmuştuk. evvelki 1950'li amcaların otobüslerinde var mıydı bilemiyorum tabi ki fakat bu ikarusun 4 dilimli ikiye ayrılan otomatik kapısı gerçekten çarpardı. kim bilir kaç vatandaşımız telef oldu bu kapılar yüzünden. kapı aheste aheste açılcak gibi yapıp fake atardı. havası dolunca da bir anda ışık hızıyla paaaat diye açılıp kapanırdı. körüklü olanların

    körük kısmında yaşam mücadelesi vermek bugünün şartlarında bile oldukça zorlu bir serüven idi. körük kısmının zemininde otobüs döndükçe kendisi de dönen bir kapak vardı. o kapak kırılcak diye çok korkardık küçükken...

    anımsadığım kadarıyla en rahat yanı en arka camın önündeki dikilmelik boşluk idi.

    bir de önünde kağıt biletleri attığımız kumbara gibi bir kutu olurdu. bu da unutulmaz.

    bir de bilinçaltıma yer etmiş bir diğer öğe ise otobüsün pisliği olmuştur hep.
    bu ikaruslar o kadar pis olurdu, o kadar yıkanmazdı ki, gerçek bir ağır sanayi aracı görüntüsüne sahiplerdi.. her yerinden çamur akardı. benim zihnimde hep öyle yer etmiş. kullanılan standart kırmızı-kırık beyaz boyanın matlığından kalitesizliğinden midir nedir bilmem fakat hiç şöyle ışıl ışıl parlayan tertemiz bir ikarusa bindiğimi hatırlamam..

    89-1995 yıllarına kadar emek sekizinci caddeden binip kızılaya giderdik annem ile..karamürsel pasajı, soysal çarşısı, alp billuriye falan yardırırdım annemin peşinden.

  • geçerli neden : kendi başına kavanoz kapağını açamamak
    güzel neden : kavanozun içinde salatalık turşusu olması.