ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yalnızca çocuklardan duyulabilecek cümleler
-
uzun zamandır görmediği babasını, şehir dışındaki iş yerine ziyarete giderken gördüğü fabrika bacaları için;
- aa anne bak, babam biz geliyoruz diye sobayı yakmış.
(bkz: sobalı evde büyümüş çocuk)
(bkz: seydişehir eti alüminyum)
sokakta röveşata çeken adam
-
aslına bakarsanız, adam da o hareketi yapacağının farkında değil.
ilk vurduğunda balona, normalde balonun uzaklaşması gerekirdi.
balon dizine doğru gelince, röveşeta kaçınılmaz olmuş.
bence balon suçlu.
müzik ile daha bir güzel olmuş. buyrun!
edit: imlâ
edit 2: video bağlantısı ekleme.
breaking bad türkiye'de çekilse olabilecekler
-
karavan yerine enişteden alınan doblo kullanılırdı.
murat göğebakan
-
biat ettiği kültürün efsane olmaya aday bir sözü vardır kendisine layık gördüğüm;
ölmüştür geçmiştir.
migren
-
tip 3 testi diye bişey bulmuşlar, kan testiyle 266 gıdaya karşı antikor aranıyormuş ve migreni tetikleyebilecek gıdalara göre bir migren diyeti hazırlanıyormuş daha seyrek migren krizi ve daha az ağrı için.
migreni tetikleyebilecekler;
sigara dumanı
lodos
rüzgâr
klima
kırmızı şarap
mayalı içecekler
çikolata
fazla kahve
kafeinli ağrı kesiciler
az uyumak
çok uyumak
rahatsız yastık
aşırı soğuk hava
aşırı sıcak hava
ağır parfüm kokusu
parlak ışık
açlık
öğün atlamak
stres
heyecan
hormon bozukluğu
doğum kontrol hapı
regl dönemi
süt ürünleri
beyaz peynir
balık
un
ekmek çeşitleri
keçiboynuzu (wtf?)
kolalı içecekler
fiziksel veya zihinsel yorgunluk
yoğun fiziksel aktivite
menopoz
yüksek ses
tiramin içeren gıdalar (peynir, hurma, salam-sosis, şarap, narenciye, soya, muz ve daha gider...)
monosodyum glutamat içeren gıdalar (konserveler, hazir corbalar, bulyonlar, cipsler, hazır baharatlar, süt, et, ceviz ve mantar, oeh)
bence migrenli kişiler evrim zincirinde bir hata, doğal seleksiyonda selekip yokolup gitmeliydik.
hayvanların su kaplarına çamaşır suyu döken adam
-
hayvanlar kokusunu alıp içmezler zaten. hem zalim, hem aptal.
tırnak batması
-
yıllardır çektiğim eziyet. denemediğim şey kalmadı, yaklaşık 12-13 senedir bu illetle yaşarken en kolay yöntemi atlamışım sanırım.
tedavi: tırnaklarınızı düz kesin, köşelerden tırnağın altına doğru mercimek büyüklüğünde pamuk sıkıştırın. her banyodan sonra değiştirin pamukları. 1-2 ay terlik yada sandalet giyin. mümkünse çorap giymeyin. gereksiz darbelerden ve temaslardan uzak durun. ayağınıza yanlışlıkla bile olsa çarpanın ağzını yüzünü kırın gerekirse. bu sayede son aylarda epey rahatladım. ben ki elimde tırnak makası-kolonya-peçete doktorculuk oynadım yıllarca. gözlerimden yaşlar gele gele, anasına bacısına söve söve kestim tırnaklarımı, eşeledim diplerini. toynağa döndüler. 15-20 gün rahatlayıp sonra yine aynı teraneye yıllarca mecbur kaldım. dikkat etmeden pantolon yada çorap bile giymek eziyete dönüşmüştü iyice. sikindirik balona bile tekme vursam gözümden şimşekler çıkıyordu. şimdi ise en azından rahatlıkla ayakkabı, çorap, pantolon giyebiliyorum. ayağımı çok şiddetli olamamak suretiyle bir yere çarptığımda çocuk gibi zırlamıyorum, tırnağıma istediğim gibi müdahale edip istediğim şekil kesebiliyorum. %90 oranında kurtuldum diyebilirim. tırnaklarımın şeklide eski halini aldı ve cillop gibiler artık. allah düşman başına vermesin bu hastalığı. umarım yazdıklarım birilerine daha tedavi yöntemi olur.
çiftleşirken ağaçtan düşen koalalar
-
insanın içini acıtan koalalar.
lan zaten üşengeçin tekisin, kırk yılın başı böyle bir şey yapıyorsun. az dikkatli tutunun şu ağaca.
yavrım ya, düştükten sonra da aşşağıdan hala sesleri geliyor.
bi de alttaki youtube'a yükleyen adamın açıklamalarını okudum, 6 metreden düşmüşler ama ciddi bir şey yokmuş. ertesi gün devam etmişler atraksiyona.
üzücü.
2 mayıs 2019 cumhurbaşkanlığının metro kararı
-
ankara ve istanbul'da ulaştırma bakanlığı tarafından yapılan metrolarına harcanan paranın belediye ödeneklerinden kesilmesine karar verilmesi şeklinde olan karardır.
daha önceki düzenlemeye göre, ulaştırma bakanlığı metroları yapıyor ve metroların karlarından %15 ödeme alıyordu. akp'nin en büyük metropolleri kaybetmesinin ardından alınan bu kararla, daha önceki yıllarda 5 katına mal edilen metroların maliyetleri de yeni yönetimlerin sırtına bindirildi. kaynak
akp milli irade ile kavga ediyor. akp'ye oy vermeyen büyükşehirleri cezalandırma politikasını bu millet görmeyecek sanıyorlar.
bu tip politikalar taşrada etkili olabilir, insanlar "aman hizmet azalmasın" diye güçlüden yana olabilir. ama büyükşehirlerde tam tersi bir etki yaratıyor. zira büyükşehir insanı daha bilinçli oluyor, vergisiyle yapılan hizmeti almak için oy tercihlerine karışılamayacağını biliyor. büyükşehirlerin iradesiyle inatlaşmamak lazım.
edit: kaynak eklendi.
edit2: aklıma gelen bir husus da şu; ankara ve istanbul'da merkezi yönetim tarafından yapımı devam eden, hatta yapımına ileride başlanacak hatlar da var. bu durumda merkezi yönetim aslında diyor ki; ihaleyi ben yapayım, müteahhiti ben seçeyim, kendi yandaşıma ihaleyi istediğim fiyattan ben vereyim, belediye de bunu ödesin. madem öyle, bundan sonra yapılan metroların paralarını belediyeler ödeyecek o zaman devlet bu inşaatları ve projeleri derhal belediyelere devretsin. bundan sonra da beş kuruş harcamasın. yoksa bu karar, yandaş müteahhitleri, chp'li belediyelerin kasasından doyurma amacını taşıyor demektir.
zengin koca bulup evlenmek
-
başlık zengin koca diye açılmış ancak benim aklıma zengin bir kadınla evlenen bir arkadaşım geldi.
adam uluslararası bir şirkette çalışan bir mühendis. türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birini bitirdi. çok zeki, eğlenceli bir adam. ailesi varlıklı sayılır. babası tüccar. ancak parayı sonradan bulmuşlar.
yeni bir sevgili buldu kendine. kadın çok çok zengin bir ailenin kızı. kuşaklardır zenginler. yalılar, lüks spor arabalar vs. birbirlerini çok sevdiler ve evlenmeye karar verdiler.
herkes 'ooo adamın hayatı kurtuldu' diye düşündü. ama iş pek de öyle değil. evet maddi açıdan hiç bir sorunları yoktu ama adam aileye ayak uydurmakta zorlandı. kuşaklar boyu zengin bir ailenin görgüsü, hayat beklentisi, yaşam tarzı adamınkinden çok farklıydı. adamın babası gidip ankara payvonunda para harcayan bir adam, kızın babası ise avrupa'daki galerilerde sanat eserleri peşinde koşan bir adam.
çok uğraşarak evliliklerini sürdürüyorlar ama ne kadar gider bilemiyorum. o yüzden zengin biriyle evlenmenin paraya konmak gibi güzellikleri(!) olsa da aileye uyum gibi zorlukları var. harcayacak dünya kadar paranız varsa ama şık giyinmeyi bilmiyorsanız o ailenin kara koyunu olursunuz.
o yüzden gençlikte zengin eş peşinde koşmak yerine, kendinizi geliştirip para dışında değerlerin, zarafetin, görgünün, şıklığın, sanatın, deneyimin peşinde koşarsanız daha güzel bir yaşamınız olur. bu değerlere sahipken hasbelkader zengin biriyle evlenirseniz o ailenin içinde kendi değerinizi var edebilmiş olursunuz. daha güzeli, zengin biriyle evlenmeseniz de kendi değerinizle hayatta var olursunuz, kendi zenginliğinizi yaratırsınız. çünkü hayattaki zenginlik paradan önce bunlarla ölçülür.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
off hangi birini anlatsam bilemedim... anadolu lisesi hazirliktayim... kasim sonu falan, kabanim yok incecik bir hirka ile gidip geliyorum okula. o zamanlarda benim askeriyede pilot olan kuzenim bizim memlekette calisiyo. bize gelicekmis yemege (annem babam ayri, ben annemle yasiyorum, o da yemege gelirdi arada bize ). otobusten indim, yagmur yagiyo, eve yuruyorum. bi araba durdu, sen napiyosun bu yagmurda dedi, eve gidiyorum dedim, kaskati olmusum soguktan. bin arabaya cabuk dedi. bana cok guzel bi kaban almisti, ortaligi ayaga kaldirmisti. bu cocugun nasil kabani olmaz bana nasil soylemezsiniz diye. 1-2 yil sonra diyarbakir’da sehit oldu, bana hayatimin en buyuk travmalarindan birini yasatti orasi ayri. keske gorebilseydi bugunlerimi.
tarihteki muazzam ayarlar
-
başbakan ile çiftçi arasında geçen konuşmada, başbakan'ın çiftçiye "anayasayı senden mi öğrenicem lan?" demesinin üzerine çiftçinin* "lan mı? canın sağolsun." demesi, kanaatimce son yıllarda yurdum dahilinde verilmiş en iyi cevaplardan biridir. sayın başbakan bu sözün üzerine sadece "evet" demiştir.
nihat hatipoğlu gibi para kazanma rehberi
-
-sahabe hikayelerini pehlivan tefrikası gibi uzatmayı öğrenin
-hak, adalet, doğruluk gibi kavramların üzerinde durmak yerine, uhud, kerbela gibi üzücü olayları anlatıp, insanları ağlatın
-tasvirlere önem verin, anlattığınız olaya şahit olmuşsunuz gibi, ayrıntılara girerek anlatın
-yolunuz açık, şeytan yar ve yardımcınız olsun