hesabın var mı? giriş yap

  • hippopotomonstrosesquippedaliophobia, uzun kelimelerden korkma durumudur. bu fobiye sahip olan kişilerin fobinin adını söyleyebilme ihtimali bulunmamaktadır. bu fobinin bir diğer adı da sesquipedalophobia'dır. bu fobinin, uzun kelimeleri yanlış telaffuz etmekten utanma korkusu ile geliştiğine inanılmaktadır. çocukken sınıfın önünde yüksek sesle okuma yaparken ortaya çıkabilir. disleksi olan kişilerde de yaygın görülür.

  • ilkokula başlar başlamaz beni sınıf başkanı yapmışlardı. bir sınıf başkanından ne beklenir, sınıf başkanı neler yapabilir onu bile doğru dürüst bilmiyordum. görev verilince kabul ettim. 60 kişilik sınıf. uğultu halinde. 60 kişinin arasından barış adındaki en kavgacı gürültücü çocuğu seçtim. patient zero odur, onu susturursam herkesi ikna ederim diye düşünmüştüm. gittim çocukla konuştum "lütfen gürültü yapma" dedim. bu da "ahahha" diye kahkaha attı, elinde tuttuğu geyik butundan bir parça ısırıp şarap içmeye devam etti. uğultu aynen devam etti. gürültüyü bastıramadım. öğretmen gelince de "örtmenim sedat hiç sınıf başkanlığı yapamıyor" diye şikayet edip daha ilk günden görevden aldırmışlardı beni. benim yerime hakan diye bir çocuk sınıf başkanlığına geldi, ağzına sıçmıştı herkesin, kök söktürmüştü. herkes mutluydu.

  • - irem merhaba...
    - pardon kiminle görüşüyorum?
    - tayfun ben ya, tanımadın mı?
    - tayfun...haa...merhaba tayfun
    - merhaba sana da...ben...benim senden bir ricam olacak utanıyorum ama
    - söyle?
    - ya söylemesi çok zor...
    - ?
    - ya biliyorsun elim sıkışık... ihtiyacım olmasa aramazdım aslında
    - ne oldu ya?
    - ya hani zeynep var ya, yeni sevgilim...
    - bilmiyorum.
    - neyse... zeynep... zeynep bir canavar!
    - nasıl canavar?
    - bildiğin canavar. her şey karın ağrısıyla başladı. ilk başlarda önemsemedim, ama sonraları ağrılarım gittikçe şiddetlendi, apandisittir diye hastaneye gittik. temiz çıktım. ağrılar bir türlü dinmek bilmedi ve doktor doktor koşturdum ben irem. doktor doktor koşturdum ben...
    - ...?
    - bir karın ağrısı bir karın ağrısı... ama nasıl karın ağrısı! ölüyorum resmen! 3 hafta boyunca süründüm, zeynep de ortadan kaybolmasın mı?
    - ?
    - sonra kapıma iki adam dayandı, biri amerikan aksanlı konuşuyor, diğeri ise hiç türkçe bilmiyor. ikisinin de kulağında cep telefonu kulaklığı gibi şeyler. ben daha "hop nereye" demeden girivermesinler mi? vay efendim bunlar sormaya soruşturmaya başladılar zeynep kimdi, nerede tanıştın, ilişkiniz ne boyuttaydı, onunla beraberken hiç hafıza kaybı yaşadın mı?
    - ?
    - neden sonra hatırladım ki ben zeynep ile beraberken sık sık unuttuğum şeyler oluyordu. hafızam bildiğin çökmüş aslında. sonra ne ortaya çıktı biliyor musun? zeynep yabancı bir gezegenden gelen ileri bir mantar türü çıkmasın mı???
    - ?
    - içime sporlarını bırakmış. o apandisit sandığımız şey sporları değil miymiş meğerseme? ve ben artık fizyolojisi eşeysiz üremeye yatkın bir canlının gezegenimizdeki ilk eşeyli üreme çabasının kurbanı olmayagöreyim mi? gördüm bunu!
    - ...
    - ve benim...kürtaj olmam lazım irem. onun çocuklarını bu dünyaya getiremem ben!
    - ...
    - 150 tl yeter.
    - performansın için 50 tl vereceğim, hesap numaranı söyle?
    - kredi kartını iptal ettirdim, ptt'den havale çektirirsin... avcılar merkez ptt
    - üfff uzun iş. internetten öderim, doğalgaz mıydı bu sefer?
    - yok, elektrik...

  • amerikalı: afet hanım, would you tell us what you think of the american women? (afet hanım, bize amerikan kadınları hakkında ne düşündüğünüzü söyler misiniz?)
    atatürk: excellence, voulez-vous permetre que ma fille vous repond en turc? (ekselans, kızımın size türkçe olarak cevap vermesine izin vermek ister misiniz?)

    o dönemde dünya dili fransızca'ydı. muhtemelen atatürk'ün fransızcası da daha iyiydi. yalnız neden türkçe cevap verdirilmiş afet hanıma anlamadım. o da belli ki hem fransızca hem de ingilizce biliyor.

  • iğrenç dansı sebebi ile arkadaşını cezalandıran kürttür.

    inşallah ölmemiştir diyelim tatlıya bağlayalım.

  • özelleştirmeye karşı çıkan 2000 ( iki bin ) madencinin gerçekleştirdiği eylem;

    "zonguldak'ta türkiye taşkömürü kurumu'nda (ttk) çalışan maden işçileri, kurumun özelleştirilmesinin önünü açan torba yasa tasarısını protesto için 'maden ocağından çıkmama' eylemi başlattı

    madenciler, bugün de tasarıya tepki için maden ocağından çıkmama eylemi başlattı. kuruma bağlı müessese müdürlüklerine ait maden ocaklarında gece 24.00-08.00 vardiyasında çalışan işçiler, sabah mesaileri bitmesine rağmen yer üstüne çıkmadı.

    gündüz 08.00.16.00 vardiyası için iş yerlerine giden madenciler, arkadaşlarının yukarıya çıkmaması üzerine ocak önünde beklemeye başladı. gmis genel başkanı ahmet demirci, sendikanın eylem kararı almadığını, işçilerin kendilerinin örgütlenerek böyle bir eylem başlattığını söyledi. kaynak"

    ayrıca 17 ekim 2017 şırnak maden kazası gerçekleşen maden'in ruhsatsız ve kaçak çalıştırıldığı tespit edilmiş, sekiz ( 8 ) işçi ölmesine rağmen gözaltına alınan işletmeci ve yöneticiler serbest bırakılmıştır.*

    edit : sendika başkanının açıklaması akıllara maden filmindeki sermaye uşaklarını hatırlatmıştır.