hesabın var mı? giriş yap

  • uluslararası uzay istasyonuna roket fırlatıldı ama nasıl ilerleyecek ve istasyona nasıl varacak bunu detaylı anlatalım;

    elon musk'ın sahibi olduğu spacex'in uzaya yollayacağı falcon-9 roketi 30 mayıs 2020'de türkiye saati ile 22.22'de uzaya fırlatıldı başarılı şekilde. yaklaşık 19 saat içinde uluslararası uzay üssüne sabitlenmesi bekleniyor. yani 31 mayıs'ta türkiye saati ile 17.30'da uluslararası uzay üssüne varacak ve birleşerek sabitlenecek.

    bu arada, falcon-9 roketi 1969 yılında aya gönderildiği düşünülen apollo11’in fırlatıldığı yerden fırlatıldı.

    peki bu nasıl oluyor ve olacak ;

    falcon-9 roketi fırlatıldıktan sonra yerden 8 km yüksekliğe 01:00 dakikasında
    30.km'ye 01:50 dk
    50.km'ye 02.12 dk
    100.km'ye 02.56 dk
    150.km'ye 03.48 dk
    200.km'ye 05.46 dk ulaştı.

    yerden 200 km yüksekliğe ulaştığı anda o yükseklikte kaldı. 200 km'ye ulaştığı ilk anda hızı 12000km/h idi. sonra hızı 27000km/h oluncaya kadar 200km yükseklikte kalmaya devam etti. yaklaşık 3 dakika sonra kalkıştan 08.38 dakika sonra hızı 27000km/h oldu ve yörüngeye sabitlendi, yani dünya yörüngesine.

    uluslararası uzay istasyonu(iss) standart olarak dünyanın yörüngesinde yerden yaklaşık 400km yükseklikte saatte 27600km/h hızla ilerliyor. yörüngesi yerden 330km-435km arasıdır. neden bu mesafede geziyor uluslararası uzay istasyonu çünkü bu mesafeler alçak dünya yörüngesi(ady) içinde bulunuyor. yapay uydular yani iss ve falcon-9 roketi gibileri için ady yüksekliği genellikle 300 km'den daha az değildir çünkü daha az yüksekliklerde atmosferik sürüklenmeye karşı yörüngeyi sabitlemek fazladan yakıt harcanması gerekeceğinden elverişsiz olacaktır.

    alçak dünya yörüngesinde dengeli bir konum elde edebilmek için gerekli olan hız 7.8 km/s değerindedir ancak yörüngenin yüksekliğinin artmasıyla dengeli konum için gerekli bu hızın miktarı azalmaktadır. örneğin 200 km yükseklikteki dairesel bir yörünge için gerekli hız miktarı 7.79 km/s (28000km/h) ve 1500 km yükseklikteki dairesel bir yörünge için gerekli hız miktarı 7.12 km/s (25632km/h) olarak hesaplanmaktadır. alçak dünya yörüngesine erişmek için gerekli olan hız değişimi 9.4 km/s civarında başlar. ady yörünge hızı olan 7.8 km/s (28,080 km/h) değerine ulaşmak için gerekli olan, fırlatma aracının hız değişimi değerinde atmosferik ve yer-çekimi kaynaklı sürüklenme sebebiyle 1.5–2.0 km/s kadar artış olur.

    şimdi falcon-9 roketi 200 kilometreye 05.46 dakikada ulaştı ve 08.38 dakikada 27bin km hıza ulaştı ve yörüngeye sabitlendi ufak hız değişimleriyle. sonra kademeli olarak dünya yörüngesinde yavaş yavaş yükselmeye devam ediyor. yaklaşık 3 saat içinde yerden yüksekliği 420 kilometreye ulaştı. uluslararası uzay istasyonu o sırada yerden 425km yükseklikte idi.

    falcon-9 yörüngeye sabitlenip uluslararası uzay üssünü takip etmeye başladı. aralarındaki mesafe türkiye saati ile 02.43'te 634km iidi. saatte yaklaşık 42km yaklaşarak 17.30 civarında iss kapsülüne yerleşmesi bekleniyor.

    bir iki ufak bilgi daha ekleyeyim;

    falcon-9 roketi şuan yerden 415km yükseklikte, çıkacağı max yükseklik 745km civarı. daha yükseğe çıkamaz. ady yani alçak dünya yörüngesinin irtifası 160km-2000km arasıdır. şuana kadar çıkılan en büyük yükseklik -aya gittiği varsayılan apollo11 hariç- yerden 1374km yukarısı. abd'nin 1965'te yolladığı gemini11 roketi 1374km yüksekliğe çıkmıştı. aya gitme hariç daha yükseğe çıkılmadı.

    çok başarılı bir fırlatmaya benziyor çünkü astronotlar titremedi bile. astronotlar kalkıştan 4 saat sonra elbiselerini çıkarmış nasa stüdyosu ile canlı bağlantı halinde geyik muhabbeti yapıyorlardı. yani yaklaşık bir saat önce. eğer başarıya ulaşılırsa ilerde çok güzel şeyler yapılabilir.

    edit: şuan kalkıştan 05:22 saat sonrası. hızı saatte 27586km. yerden yüksekliği 414km ve uluslararası uzay istasyonu ile arasındaki mesafe 569km.

    edit 2 ; an itibariyle ile falcon-9 ve uluslararası uzay istasyonu arasındaki mesafe 382 km’ye inmiş durumda.

    edit 3; şuan 27608km/h hızla yerden 413km yükseklikte devam ediyor. iss ile arasında 313km mesafe kalmış durumda. birleşme 17.30’da bekleniyordu ama sanki biraz sarkacak gibi gözüküyor.

  • anadolu'nun taçsız kralıdır.
    bu küçük şehirle üniversitede tanıştım ve beni 4 yıl misafir etti. insanlarıyla, yönetimiyle, hoşgörüsüyle burası nasıl türkiye dedirtmiştir.
    bir anımı anlatacağım müsadenizle.
    yıl 2009 ya da 2010. okul çıkışı otobüse bindim. elimde kocaman teknik resim çantası, beynimde günün tüm yorgunluğuyla koridor tarafında bir koltuğa oturdum. ilerleyen duraklarda otobüs tıklım tıklım dolmaya başladı. bu sırada yaş ortalaması artmakta ve bu da beni ciddi derece de husursuz etmekteydi. koltuk sevdasına kapıldım. bu koltuktan kalkamazdım. aklımda bu keskin hesapları yaptığım sırada masmavi gözleriyle tontiş bir teyze benim yanımda dikildi. artık vakti gelmişti. kalkmak için yeltendiğim sırada o güzel türkçesiyle "otur oğlum otur, akşama kadar derste zaten yoruluyosunuz, ben gezmek için bindim bu otobüse seni rahatsız etmek için değil" dedi. eskişehir böyle bir yer işte. eskişehir süper bir yer.

    debe editi : (bkz: minik eymen'e yardım ediyoruz kampanyası)

  • cok guzel yapan insandir... 32 yildir bu dunyadayim... bir erkegim ve kadinlarla olan iliskinin her boyutunu yasadim... gunubirlik, kisa sureli sevgililik, uzun sureli sevgililik, yakin mesafe, uzak mesafe... ve sonunda da evlilik... insan kendi icin yasamali dostlarim... bir hayali, ideali, ugrasi, hedefi varsa o ugurda surdurmeli hayatini... hayatinin yalnizken bir anlami olmali... o anlam icinde sizinle birlikte yurumek, size destek olmak, o guzellikleri sizinle yasamak isteyen gelip sizi bulmali ve o sizin anlamli yalnizliginizi arzulamali... dahil olmaya karar vermeli ve sizi elde etmeli...

    32 yillik hayatima bakiyorum... onlarca dudak, goz, el, ayak, ses, sac var... ama ardima donup bakiyorum, kendim icin bakiyorum... kocaman bir hic! hep birilerinde aramisim anlami, bir karsi cinste, bir guluste veya opuste... hayallerimi bile satmisim bunun icin... ideallerimi, duslerimi...

    son 1 senedir tamamen kendimi bunlara adadim ve inanmazsiniz belki somut sonuclar almaya basladim...

    ben buyum, bunlar benim vazgecilmezlerim,
    sen eger buna ortak olacaksan, bu yolda benim yasayacagim zorluklara benimle sikayet etmeden gogus gerecek, guzellikelerini de birlikte yasayacaksan gel... o guzelligi gormek de sana kalmis... gorup gelmek istersen basim gozum ustune kafasina ulastim...

    dogru olan da budur...

    kendiniz icin yasayin... hayati baska bir canli ile anlamlandirmayin... anlamli bir yalnizliga sahip olursaniz zaten o anlami gorebilecek yetide biri sizi fark eder ve gelmek ister...

    iste, o dogru insandir...

    yoksa su dandik sozlukte yazdigim nickimde bile bir kadinin izi var... kadin yok ama, izi var... ben yokum...

    anlamli yalnizliga sahip olmayan bir insan izlerden ibaret bir insana donusur... bunu unutmayin...

  • halktan biri olarak sayın bakana sormak istiyorum:
    1) bahsettiğiniz sayıda terörist ibb'ye nasıl geldi.
    2) nasıl olur da bir terörist dağdan inip, sınırı geçip, istanbul'a kadar gelip, temiz adli sicil kaydı alıp bir devlet kurumunda çalışabiliyor?
    buraya gelene kadar sorumlular kimlerdir?
    polis, mit, askeri olarak kimler sorumludur? birileri göz mü yummuştur?
    3) teröristler istanbul'a gelip işe girebiliyorsa bizim can güvenliğimizi nasıl sağlamış oluyorsunuz?
    4) şu an ülke içinde kaç terörist var? kaçı devlet kurumlarında işe girebildi?
    5) bu kadar güvenlik açığı olduğuna göre istifa eden, soruşturma açılan güvenlik görevlisi var mıdır?
    6) adli sicil kayıdı ile işe alınan birinin terörist olduğunu bilmeyen, işe alan kişi nasıl sorumlu olabiliyor?

    edit: çok fazla mesaj var, cevap veremediğim için özür dilerim. arkadaşlar olayı ısrarla partilere bağlayanlar var. ben zaten hiçbir partinin taraftarı değilim. ben sade vatandaş olarak soruyorum. bir terörist bu kadar rahat ülkeye girip çıkabiliyor mu? o zaman hiçbirimizin can güvenliği yok. bu olayda sorumlu kim? mesaj atanlar neden buna cevap veremiyor?

  • din sınavlarında kağıdın tepesine bismillahirrahmanirrahim yazınca ekstradan bi on puan alınması, gözü dönen bi elemanın sınav kağıdına arapça bismillahirrahmanirrahim yazması ve o sınavdan 1000 (yazıyla bin) alması.

  • hani bizim gibi salaklar da anlayabilsin diye bir açıklaması var, "elini fırına sok 1 saat gibi gelir, ama güzel bir kızlar 1 saat konuş 1 dakika gibi gelir" diye. yani diyor ki güzel şeyler çabuk geçer, kötü şeyler bir ömür sürer. peki bu durumda kişinin en güzel çağlarını yaşadığı gençliğin bir saniye, yaşlılığın ise bir ömür sürmesi gerekmiyor mu? niye gençler bir türlü büyüyemediklerinden, yaşlılar ise yılların su gibi aktığından şikayetçi? tersi olması gerekmiyor mu? güzel geçen gençlik yılları içinde olana neden bitmez tükenmez geliyor da yaşlılıkta günler 1 saatte bitiyor?

    şu an izafiyet teorisinin açığını buldum resmen. einstein yaşasaydı, tebeşiri tahtaya fırlatır "kahretsin işte bunu ben de açıklayamıyorum" derdi. ama şimdi beni anlayacak kimse yok. zekamla başbaşa, hızlı geçen bir ömrü tüketiyorum anasını satayım.