ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mühendis fıkraları
-
bazıları her ne kadar komik olsa da, fıkrayı dinledikten sonra davut güloğlu ile beraber katula katula gülsem de, günlük hayatta fıkrada anlatılanın aynısını yapıyor olmam ile beni benden alan, bana hayatı sorgulatan fıkralardır..
mesala günlük hayatta aynısını uyguladığım mühendis fıkralarından birisini örnek verelim;
--- spoiler ---
bir mühendis uçakla seyahat edeceği zaman çantasında mutlaka bir tane bomba taşırmış.. bir gün bunu farketmişler ve sebebini sormuşlar mühendise..
o da durumu şöyle açıklamış;
- bir uçakta bir tane bomba bulunma olasılığı (bkz: olasılık) hesaplarıma göre 1/1000'dir.. ancak 2 tane bomba bulunma olasılığı da 1/1000 x 1/1000 yani 1/1000000 'dur.. ben yanımda her zaman bir bomba taşıyarak, uçakta ciddi bir terörist bomba bulunma olasılığını 1/1000'den 1/1000000 'a düşürüyorum..
--- spoiler ---
ehh, şimdi bu fıkrayı okuyan bir insan "hay aptal seni ahahaha" diye gülebilir.. ki ben de öyle yapmıştım ilk okuduğumda (bkz: bilim ve teknik dergisi)..
ancak insanın bu mühendis aptallığını günlük hayatta kendisinin de yaptığını yakalaması fıkradan daha komik oluyor..
mesala bir eşyanız çalınmıştır.. "ehh bir kere eşya çalındı, aynı kişinin iki kere eşyasının çalınma olasılığı, hiç eşyası çalınmamış birisinin hırsızlığa uğrama ihtimalinin karesi kadardır.. nasolsa bir kere hırsızlığa maruz kaldım, artık eşyalarımı daha rahatça ortada bırakabilirim".. evet cidden farkında olmadan bunu uyguluyorum günlerdir.. evet sayısal zeka karakterliyim.. evet obsesifim..
veya bir kere trafik kazası geçirmişsinizdir.. "bir kere trafik kazası geçirmiş insanın ikinci kere trafik kazası geçirme olasılığı, hiç trafik kazası geçirmemiş insanın trafik kazası geçirme olasılığının karesidir" diyerek trafikte artık daha rahat, yaldır yaldır, daha dikkatsiz gezmeye başlıyorum.. çünkü bir kere kaza geçirdim ve ilerideki hayatımı matematiksel sigortaya aldım * * *
yaran baba oğul diyalogları
-
oğul- baba bak şimdi ben senin omzuna vurucam ve hey dostum derdin ne senin diycem.
baba- tamam ben ne diycem
oğul- sen de "benim sorunum mu dostum benim tek sorunum senin o pis zenci kıçından büyük olan koca kafan" diyceksin
baba- tamam
oğul- hey dostum derdin ne senin ha
baba- ........(bilimum düşünme süresi)...... kıçın.
7 milyon gurbetçinin endişe içinde olması
-
(bkz: yetmez ama evet)
google'ın yeni logosu
-
ben olacakları şimdiden yazayım.
- biri gelecek, ben beğenmedim diyecek.
-sonra başka biri gelecek "sen bu logoyu nasıl beğenmezsin? adamlar şu kadar paraya şu şirkete yaptırdı. cahil, bilmiyorsan sus" diyecek.
-sonra öteki gelecek "bana ne kardeşim ne kadar para harcadılarsa? ben beğenmedim, benim için bitti" diyecek.
2. ve 3. adımlar kendilerini tekrar ederek başlıkta, sonsuz bir döngüye girecek.
süper karikatürler
-
ortacagda bir medrese, egitim veriliyo..
- evladim söyle bakiym istanbul ne zaman fethedildi ?
- geçen hafta hocam
- aferin otur
(bkz: selcuk erdem)
yazarların cips tercihleri
-
siz hiç zahmet etmeyin ben yazayım olası entryleri.
- adı sanı duyulmamış gurme cipsler (yurt dışı görmüşem)
- bim, a101 tipi zevzek isimli cipsler (aza kanaat ederim ve komiğim)
- panço, tombi ve bilumum nostaljik cipsler (aa benim de arı mayalı silgim vardı)
- favori cipsim bozducular
- üşenmeden uzun uzun liste çıkaranlar
- eleştirenler (ben)
you're welcome.
amerikan sinemasında stop it enough tokat üçlüsü
-
bir filmi dram yapmanın en kısa yolu filmin bir yerine aşağıdaki diyaloglardan birini serpiştirmektir.
çocuk histerik bir şekilde anasıyla konuşur.
çocuk: danowan babam değil anlıyor musun, hiç bir zaman da olmayacak anne.
anne: jashua, stop it. (dolu gözler)
çocuk: babamın ölmesine sen sebep oldun sırf bu adamın damarlı borusunu emmek için.
anne: joshua enough! (dolu ve kanlı gözler)
çocuk: ayrıca cümle alem biliyor bu adamın kelebek misali sikip kaçtığını anne.
anne: çota!
danowan: joshua, allah senin belanı versin lan.
24 temmuz 2021 el bab türk üssüne saldırısı
-
mustafa kemal atatürk yemen türküsünü dinlediği bir gün şöyle bir söz etmiş,
"türk çocuğu, artık arap çölleri için kanını dökmeyecektir."
suriye'deki her şehit haberinde aklıma direkt bu söz geliyor, üzülüyorum. şimdi kim bilir hangi eve ateş düşecek, hangi ana ağlayacak.
gelmiş geçmiş en iyi türk filmi esprisi
o kadar mühendis var teknolojide neden geriyiz
-
o kadar insan var insanlıkta neden geriyiz diyor ve artırıyorum.
kaşıkla yemek yemenin varoşluk belirtisi olması
-
benim de desteklediğim görüştür.
tatlı sevmediğimiz için çorbayı sürahiden içiyoz biz evde.
edit:bazen pipet kullandığımızda oluyor tabi çorba için.
kocasıyla hiç fotoğraf paylaşmayan evli kadın
-
kocaları "neden benimle hiç fotoğraf paylasmiyorsun" dediğinde. "aşşşırı yakışıklısın seni o çakalların görmesini istemiyorum, sen yalnızca bana aitsin" diyerek kandırırlar. böylelikle dm'lerine gelen mesaj sayısında azalma olmaz. bu şekilde motive olurlar.
boynuzluyordur...