hesabın var mı? giriş yap

  • zengin depresyona girince xanaxlar, prozaclar havada uçuşur, personal trainer eşliğinde spora başlar, tenis kursundan çıkıp golf kursuna gider, avmlere alışverişe gider eve dönüp kavanoz kavanoz nutella kaşıklar vs.

    fakir depresyona girince depresyon hırkasını giyer, buzdolabını açar, raftaki yarım limona bakar ve kapıyı kapatır.

  • makine mühendisliği 1.sınıfta okuyan bir erkeğin facebook statüsü:

    " bizim sınıfta 2 kız var. biri benden yakışıklı öbüründen ben güzelim."

    üzüldüm çocuğa.

  • hayatta hiç bir duygu kalıcı değildir. tuttuğunuz takım maç kazandığında o akşam havalara sıçrıyorsunuz ama o mutluluk hissi bir hafta boyunca devam etmiyor. mutluluk geçicidir, mutsuzluk da öyle.

    hayat süreğen bir akıştır. hayatta dip, tepe olmaz, onunla birlikte akarsınız. bazı gün coşkun bir yerinde bir batıp bir çıkarsınız, bir başka gün durgun bir yerinde keyifle yüzersiniz. hayata karşı direnmek nafile çabadır. durgun yerde kalacağım diye bir dala tutunsanız bile, yorulup akışa kapılacağınız gün gelecek.

    hayattaki seçimler elbette önemli, nehrin hangi kolundan yola devam edeceğimizi bu seçimler belirliyor ve bazen o dalgalı akışa kapılmamıza neden oluyor ama her nehir durulur.

    acı mı çekiyorsunuz? çekin, yaşayın bunu, sonra bırakın gitsin. ona tutunup kalmayın ya da ondan uzaklaşmak için çırpınmayın. acıdan kaçmaya çalışıyorsanız, hayattan kaçmaya çalışıyorsunuz demektir. kimse hayattan kaçamaz. bu nehir akar.

    ve daha önemlisi şu, en nihayetinde her nehir denize açılır. hepimizin hayatı sonlu ve tek kullanımlık. o yüzden hayatla akmak ve getirdiklerini; acıyı, mutluluğu, hüznü, neşeyi hakkını vererek ve elimizden geldiğince güzel yaşamak gerek.

  • ''allah'a hamdolsun ki bu salgın günlerinde kongremiz lebaleb dolu. ''
    diyen birisinin yaptığı açıklamalardır.

  • almanya liginde çok maç izleyen biri olarak söyliyeyim. geçen yıl ki kerem maalesef leverkusen'in defans yapmayı bilmeyen oyuncuları yüzünden geri geri gitti. o kadar kötü defans yapıyorlarda ki kerem ofansif yönünü nerdeyse hiç kullanamadı. tamamen defans ile orta saha arasında mekik dokuyarak geçirdi desek yeridir. hoffenheim ve leverkusen'in önceki sezonlarında ofansa katkı veren adam geçen yıl o kadar kötü defansla sudan çıkmış balığa döndü. takımın kötü gidişine xabi alanso'nun gelişide çare olmadı. ara ara leipzig ve bayer münih galibiyetleri alsalarda sezon geneli başarısız oldular diyebiliriz. kalede hradecky süper performanslar sergilememiş olsa sanırım sezonda 49 gol değilde 79 golle sezonu bitirirlerdi. şampiyonlar ligine direk katılıp ligde 3. olan takım avrupa liginde de iyi gitti. ancak leverkusen'in en büyük sorunu hoca değişikliğinden sonra bir türlü sabit 11'i bulamaması oldu. 1 maç kerem oynuyorsa 1 maç yedekde bekliyor. rotasyon yapılıyor ama takım kimyası o kadar bozuk ki bu ters tepiyordu. ona rağmen leverkusen yarı final gördü. yarı finalde roma'ya karşı tek kale oynamalarına rağmen elendiler.

    kerem xabi alanso döneminde sürekli 11'de sahada olmadı. bazı maçlarda çok sonradan girdi. bir sonra ki maça ilk 11 başladı. ancak şunu söyliyeyim geçen yıl ki leverkusen defansı önünde patrick viera bile oynasaydı futbol oynamaya tövbe ederdi. özellikle geçen yıl kerem'in oyununda çok ciddi bir düşüş oldu. ayrıca kadroda sürekli rotasyon olmasıda takım kimyasını çok bozdu. kerem'de bir çok maçta konsantrasyon sorunu yaşadı. kerem içinde takım değiştirmek çok iyi olacak. özellikle leverkusen gibi sadece futbolu hücum yapmak zanneden takımların orta sahasında görev almak aşırı yıpratıcı bir pozisyon. galatasaray'a ise çok ciddi katkı sağlayacaktır.

    bayer leverkusen'in korner ve duran toplarını genelde kerem kullanır. ayağı düzgün ve iyi top kesiyor. gösterişsiz bir oyun tarzı var. çok hızlı olmasa da alan savunmasını iyi biliyor. galatasaray eğer torreira ve kerem orta sahası ile beraber oynarsa orta saha üstünlüğünü kolay kolay rakip takıma vermez. defans arkasına atılan toplar haricinde de kolay kolay pozisyon vermez. ofansif tarafta ise kerem'in tekrar özgüven kazanması gerekebilir. ancak o meziyetleri fazlasıyla var.

  • üniversite mezunlarını asgari ücrete mahkum et, bir de utanmadan karşılarına geçip "fakir, fukara" de. yatacak yeriniz yok be sizin, hiçbirinizin!