ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ilginç sevgili diyalogları
-
kız: askım bana benı sevdıgını soyle,sonra ondan daha guzel bısey soyle..
oglan: seni seviyorum..hmmm..karpuz!
kürt müzik tarihinin en iyi 500 şarkısı
-
(bkz: hela vela velvela)
çin'de eşek arılarının 41 kişiyi öldürmesi
-
çin'e koymaz; liechtenstein'da falan olsa nüfusun yarısına tekabül edeceğinden hükumet devrilirdi.
etsiz çiğköfte
-
özellikle etsiz çiğ köfte diye başlık açılmasına rağmen "nolur çiğ köfte demeyin buna :(" diyenleri var. ne diyelim ulan daha? taklitçi pezevenk çiğ köfte mi diyelim, anasına mı sövelim? etsiz çiğ köfte diyoruz işte! a aaa, hayret bişey...
istiklal marşı ırkçı bir dayatmadır
-
yeryüzündeki her milletin milliyetçilik hakkı vardır, bir tek türklerin yoktur.
ingiliz, fransız, alman milliyetçilik yaptığında, ekonomik bağımsızlığını ve kültürünü korur, türkler yaptığında ırkçılık, faşizm olur.
milliyetçilik yapan türk ise kötü ve faşist, x, y veya z ise, anti-emperyalist. ne güzel.
slaven bilic'in necip'ten öpücük istemesi
-
olayın hikayesi şu şekildedir aslında.
https://pbs.twimg.com/media/cajcljxviaexf4f.jpg
https://pbs.twimg.com/media/cajcluvuuaagzcg.jpg
3 yaşındaki çocuğun babasını öldürmesi
-
babanın kendisi daha çocuk.
24 yaş baba, 3 yaş çocuk, 1 yıl yapım zamanı 18-19 da evlenmiş yurdum insanı.
anadolu bilgeliğiyle birleşince sonuç bu oluyor.
yazar arkadaşlar uyardı 4 çocuğu varmış. benim calculus ı-ıı, econ math bunları hesaplamaya yetmez. ayrı bir seviye.
yaran olaylar
-
cumartesi arkadasimin dugunune gidicem. cok da tanidigim samimi oldugum biri degil, arkadasimin arkadasi ama kirmayalim diye gidelim dedim. neyse beni gelip alacaklar sonra dugun salonuna gidicez. gomlegimi, pantolonu falan utuledim suslenip puslenip bunlari(beni alacak arkadasi) beklemeye basladim. lan ne gelen var ne giden. ariyorum caliyo caliyo telefonunu acmiyo. mesaj atiyorum cevap vermiyo. kizdim sinirlendim, atladim bi dolmusa kendi basima dugunun yapilacagi mekana gittim. kapida karsilama fasli falan tabii ben samimi olmadigimiz icin gelinle damadin anne babasini da dogal olarak tanimiyorum. neyse oturdum bi masaya, ufak ufak atistiriyorum falan derken bi alkis kiyamet koptu konfetiler falan gelinle damat geldi. lan o da nesi?! kizi tanimiyorum, damadi hic tanimiyorum... hemen elimi telefona atip facebook'a girdim. basimdan asagi kaynar sular dokuldu, meger dugun yarinmis ve ben hic tanimadigim birilerinin dugununde alkis tutuyorum yiyorum iciyorum. neyse hic caktirmadan oturdum yerime, kalktim dans ettim, halay cektim, ickimden yudumladim yedim ictim mekani terkettim. kimse de bana "aga sen kimsin?" diye sormadi. turk insaninin ne kadar misafirperver oldugu bi kere daha tescillenmis oldu. muhendiz bi cocukla tanistim cerenle nerden arkadasiniz, okuldan mi dedi. evet diyip hizlica konuyu degistirdim. lan ne ceren'i ben burcu'nun dugune geldim amk. adamlar yarin gerdekten sonra acip dugun kasedini izliycekler. ortalikta dolanan bi tip halay cekiyo oturmus iciyo falan kim lan bu diycekler ahahah
ertesi gun yani bugun oldu arkadas aradi. hadi in seni almaya geliyoruz diye. yok abi ben ateslendim cok kotuyum diye savusturdum gitmedim. simdi bugun de gitsem mekan sahibi, garsonlar diycek lan bu dun de burdaydi, gene gelmis diye.
bu da boyle bi ani olarak not dusulsun.
ilk kez starbucks'a gideceklere tavsiyeler
-
nereye gidiyorsunuz arkadaş alt üstü kahve satıyorlar ne ipuçundan bahsediyorsunuz .
günde 8 saat ders çalışmak
-
insanı hem çok geriyor, hem de çok rahatlatıyor. aylardır günde altı saate sabitlemiştim, sınavlar yaklaştığı için sekize çıkardım. her kahve-sigara molasında da sözlüğe bakınıyorum. tek eğlencem bu. özellikle iki haftadır, hafta sonları keyifli bile gelmeye başladı. sabah kalkıyorsun, balkona masayı atıyorsun, bir demlik de çay getiriyorsun yanına. kuş sesleri eşliğinde, yüzüne hafif rüzgar vururken pek sıkılmıyorsun da. bu saatlerce ders çalışma olayı ilk başta çok zor ama sonra mutlu ediyor insanı notlar açıklandıkça. tabii kafanı duvarlara vurasın geliyor, niye yıllardır yapmadım ben bunu diye o ayrı.
yurt dışına çıktığını herkese duyurma merakı
-
gezenden, gezdiklerini paylasandan zarar gelmez. birakin anlatsin. onun bunun dedikodusunu yapacagina, birilerini cekistirecegine gezsin de anlatsin.
siz de her skten rahatsiz olacaginiza cikin biraz temiz hava alin da rahatlayin, mesgaleler, hobiler bulun. boyle abuk subuk seyleri kafaniza takip, huzursuzlanmakla gecmez hayat. hayir sadece kendinize olsa zarariniz eyvallah, sizin gibi rahatsiz tipler geberseler umrumda degiller de, kiskancliklariniz, kara ruhlariniz yuzunden elinize firsat gectiginde zarar da veriyorsunuz dogru duzgun insanlara.
de'lerin yazılışına takmış güruh
-
ben de bu güruhun yılmaz savunucularındanım. ancak şahsen ben de'ler ve ki'lerin yazılışına göre karşımdakinin zekasını, eğitimini ve sosyokültürel yapısını %80 oranında çıkarabildiğim için üstlerine gitmiyorum, bırakalım öyle yazsınlar, biz de boş beleş adamlarla muhattap olmayalım.
bende ki izlenimide böyle işte, ne yapalım.*
çocukken beğenilip şimdi anlam verilemeyen araba
-
(bkz: ford taunus)
sırf hız göstergesi 220 gösteriyor diye ne havalıydı gözümüzde. eğilip eğilip bakar hatta diğerlerine gösterirdik camdan