hesabın var mı? giriş yap

  • yukardaki elemanın roma'ya gitmediği ne kadar da belli.roma'nın en lüks yerine gitseniz bile bir dilim pizza 15-20 euro değildir.

  • ege (6,5) geceleri yatarken hala biberonla süt içmektedir, herkesin bir keyfi, tiryakiliği olduğu için bu durum anlayışla karşılanır. evde süt bitmiştir ve çocuklar meyve suyuna ikna edilir...

    ege: ama elma suyu istemem, kayısı suyu koy biberona.
    romica: kayısının posası biberonu tıkar, içemezsin.
    ege: posa ne ki?
    romica: hani içerken ağzına lifleri dokuları pütürtülü geliyor ya, o işte...
    ege: pütürtü ne demek?
    romica: böyle minicik parçalar, bak mesela fırının kapağı cam olduğu için kaygan, dolabın kapağı ise o kadar kaygan değil, elini sürersen anlarsın, aynı bunun gibi elma suyu posasız olduğu için daha akışkan, biberonun deliğini tıkamıyor.
    ege: nereden biliyorsun elma suyunun posasız olduğunu?
    romica: bak biberona, arkasını görebiliyorsun, su gibi saydam, kayısı suyuna bak, arkası görünmüyor, saydam değil.
    ege: saydam yerine cam gibi desen olmuyor mu?
    romica: bazen olur bazen olmaz, elma suyu istiyor musun?
    ege: ya süt ver ya da kayısı suyu! çok uykum var ve beni posa mosa kandırıyormuşsun gibi geliyor!

  • mevzu bahis vakko olunca, evlenen evlenmeyen merak eden etmeyen herkes mağazaya hucüm ediyor.

    ve insanların vaktini çalıyorlar.
    10 saat ayakta dikiliyorsunuz, belirli bir kişisel kotanız var. satış yapmanız gerekiyor.

    kadının biri gelinlik denemek için sizi 2 saat tutuyor, ayrıca giydirmesi taşıması aşırı zor. sonra kadına düğün tarihi soruyorsunuz. yok.

    canı denemek istemiş...

    150 tl alınması olayı normal. gelinlik fiyatından düşerlerse daha güzel olur.

  • bence herkesin en sinir olduğu şey kapatılsın, sonra hep beraber ülkenin göbeğinde toplanıp ıssızlıkta birbirimize şarkılar söyleyelim.

  • kurmuş olduğum bir uygulamayı silmek için google'a yazdım ve donanimhaber ilk sonuçta çıktı. sayfaya ziyaret ettiğimde elemanın birisi uygulamadan nasıl kurtulabilirim diye konu açmış, hemen alt satırda birisi nasıl hesabı sileceğini güzelce yazmış. ilginç olan alt kısımda cevabı 2010 yılında ben vermişim.

    acayip oldum amk

  • (bkz: enerji ve tabii lan manyak mısın bakanlığı)

    debe editi: işin şakası bir yana 301 madencinin göz göre göre katledilmesinde istifa etmeyen zihiniyetin, ülke genelinde kesilen elektrikler, bu sebeple çalışmayan telefon hatları, bağlanmayan internet, duran metro ve ulaşım sistemleri, çalışmayan trafik ışıkları, kaosa dönen trafik, 100 milyon dolar üretim kaybı* vs. nedeniyle istifa etmesini bekliyor değildik. istifa beklentisini alaya alırken umarım enerji bakanı "nasılsa seçim yakın 3 döneme de takılıyorum istifa etsem iyi olur güzel anılırım" demez diye de aklımdan çok geçti. çünkü dün enerji bakanlığının beceriksizliğiyle yaşanan bütün bu süreç, yitip giden 301 gariban madencinin hayatından, babasız kalan çocuklarından, bir başlarına kalan eşlerinin durumlarından daha trajik, daha beceriksizce ve daha kötü değildi. sizler istifa edip erdemli ve onurlu anılma hakkınızı soma faciası'nda kaybettiniz beyler ve iyi ki dün istifa edeniniz olmadı. unutma unutturma! (bkz: 13 mayıs 2014 soma maden ocağı patlaması)

  • hayatın sana biçtiği rol oturmamışsa üstüne, bırakıp bir köşeye çekilirsin. ama kendine biçtiğin rol oturmamışsa üstüne, o zaman oynamak zorunda kalırsın. kendini iyi tanımalısın ki, oynadığın rol iğreti durmasın. iş adamcılığı oynarken takım elbiselerini, ev kadıncılığı oynarken sahiciliğini giyinmen yetmez. dürüst'ü oynarken, gözlerini kırpmadan bakabilmen, yalan söylemediğini göstermez. bazıları anlar, çünkü bazıları benzer oyunların içindedir. oyunda olmayanlar da anlar, çünkü bazı kokular dağılmaz, havada asılı kalır. (hayatın insanları - zehra yiğiter)

  • evladım, etkisiz hale getir, getirme demiyoruz.

    tabi polis de canını düşünecek, üzerine bıçakla gelen adamı elindeki teçhizat ile etkisiz hale getirecek.

    evet o polisin de canı var, ailesi çoluğu çocuğu var.

    iyi de, adamin elinde görüyorsun ki bıçak var, rambo mu lan bu attı mı alnının ortasına saplasın, o kadar kolay mı o iş?

    çek vur bacaklarından, adam yerde zaten. herifin üstüne 12 kurşun sıkmak da ne?

    ha elinde silah vardır, polise doğrultur falan o zaman iş değişir, orada bile 12 kurşun sıkılmaz, alien mi lan bu adam? ne 12 kurşunu, bu davranışın makul bir açıklaması yok.

    polis ırkçı mıdır, adamla geçmişten gelen bir husumeti mi vardır? orasını bilmem, ayrı ülke, ayrı kültür.

    şu bir gerçek ki; elinde sadece yakın dövüş silahı olan adamı bacağından vurup işi halletmek varken, 12 kurşunla kevgire çevirmek nefsi müdafaa değil keyfi müdafaadır.

  • ortalıktan yok olmak, ortalıkta görünmemek gibi şimdiki dile ait anlatımı verebilen deyimin kökeni
    sır, arb. gizli şey demektir. aynalar sırlanır (aslında bu sır karşısındakini yansıtır, görüntüyü arka tarafa gizler ,arka tarafa geçirmez ) . farsaçada ayine ;ayna , adhinak ise bakanak demektir , farsçada ahen, demir anlamına gelmekteyken arb. ayn (göz) ile de ilgilidir aynanın etimolojisi *.
    sırlamak: kapamak, örtmek, ses ve hava akımından uzak bir yere gizlemek anlamlarını taşımaktadır. (örn. kapıyı sırla, sırret, ) diğer bir anlam olarak ise gömülmek, ölünün gömülmesi anlamını üstlenir. ( örn. recaizade'yi sırladık, sırroldu )

    burada aynaya geri dönelim , ayna senden geleni sana, benden geleni bana veriyor. bunu yapan ise kaplı olduğu sır. aynı manayı arayalım; sırrolursak ondan geleni ona , senden geleni sana geri yansıtırım, benim artık gerimi göremezsin çünkü ben bilmediğin diyardayım. gerçekten de gelen her türlü sesi,soluğu, ağlamayı, yalvarışı ,yakarışı , dünyanın bütün gamını, sevincini, hüznünü, ışığını olabildiğince yansıtırım, çünkü benim tenim, benim etim şimdi size sırroldu, belki de biraz zırh oldu.düşünsenize cevap vermeye çalıştığımı, benim ardımı görmenizi sağlayacak bir sırrlanma hatasını...

    kadem basmak, adım atmak, gitmek, anlamını taşır. arb. kadem ön, öncelik, adım, ayak ,önden gitme, önce olma, önceleme manalarını karşılamakla beraber kıdemden köken almaktadır .kıdem'in bir anlamı da daha eski olmaktır.
    böylece sırra adım atmak,sırra bir öncü olma durumu meydana gelir ki sırlanmış bir ayna gibi,bakan göremez bakan göremez , sır perdesi kalkınca ak kıyılardan öte herşey gümüş rengine dönüşür. herşeyi görebilir hale gelirsin.
    “ ağlamayın demeyeceğim; çünkü bütün gözyaşları kötü değildir.” * * *

  • lisans son sınıfta bir sene önce uyuduğu için final sınavını kaçırıp ders tekrarı yapan arkadaşın teletubbies'in sonunu seyredeyim derken tekrar ettiği dersin finalini kaçırması... ` :inanılmaz ama gerçek`

    6 yıl sonra gelen edit : malum arkadaşla bunca sene sonra görüştüm. durumu hatırlattım. sezon finaliydi o yüzden kaçırmak istemedim dedi. *