ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
31 mart 2020 fatih portakal'ın yürek yemesi
-
şu an canlı yayında, kötü yönetim nasıl olur örneği türkiye dedi.
kendisinin en ağır eleştirisi oldu sanırım...
tanım, yürek yiyerek eleştiri yapmıştır.
tekrarı
link eklendi.
albaydan milli güvenlik dersi almış efsanevi nesil
-
sınıf başkanı olduğum için derslere giremediğim ve ucundan dahil olduğum nesil. çünkü albayımız "bir sınıfta iki rütbeli olmaz sen derslere girme, kafadan 5'ini vereyim" diyerek beni kantine yollardı.
sınavlarda alınmış komik notlar
-
boş kağıt vererek 100 almak...
evet, yanlış duymadınız.
ahmet cemal'in "basında yaratıcı yazarlık" dersinin sınavında başıma gelmiş, tüm akademik yaşamımda beni en çok etkileyen olaydır.
yoklama almayan bu hocamızın dersine her hafta 08.30'da gitmiş, not tutmuş ve konuşmuştum.
sınav başladığında gelip kulağıma eğilerek "sizin yazmanıza gerek yok. ne yazabileceğinizi biliyorum." diyerek kağıdımı alıp, sınavdan yollamıştır.
her zaman saygı ve sevgi ile anacağım efsane bir entelektüeldir ahmet cemal.
şimdi bile gözlerim doldu.
evde kaybolan eşyalar
-
ben de bu konuda mükkemmmel bir örnekle karşınıza çıkmak isterim. yıllar yılı ne tokalar, çoraplar, çamaşırlar, çakmaklar kaybettim, hiç de şaşırmadım. yalnız itiraf etmeliyim ki buzdolabının sebzeliğinin kaybolması, aziz dostlarım, zihnimi bir soru işareti yağmuruna maruz bırakmıştı. buzdolabının sebzeliği yahu, cidden ilginç.
kilo verdirme gücüne sahip laflar
-
- rejime girecem
+ bence sığmazsın
1100 tl maaşı beğenmeyen yeni mezun
-
1100 tl kazanacaksa zaten hiç boşuna 5 yıl okumasın girsin burger king'e ayda 900 tl kazanıyor zaten boşuna 5 yıl kaybetmez. nitekim ayda 200 tl fazla kazanmak için 5 yıl kaybetmesin. hatta beş yılda terfi bile alır büyük ihtimalle.
kızı hoplatılırken şampanya patlatan laik baba
-
bundan şikayet edenler, türbanlı kızlarının hoplatılmasına, oğullarının da türbanlı kızları hoplatmasına izin vermesin mümkünse. böylece 20-30 yıl sonra sizin gibileri daha az görmüş oluruz.
rahatsızlığınız şampanyadansa eğer, bunun kızı hoplatılırken kolbastı oynayan türbanlı teyzeden ve badem bıyıklı amcadan ne farkı var, bilemedim.
longyearbyen
-
ölmenin kanunen yasak olduğu şehir. gömülmek de haliyle. bölge çok soğuk bir yer. bu sebeple toprak da bütün sene donmuş vaziyette. buraya yerleşenler gömdükleri ölülerin bir süre sonra toprak yüzeyine çıktığını ve hiç bozulmadan kaldığını farketmişler. cesetlerin bozulmaması, ölüme sebep olan virüslerin de bozulmaması anlamına geliyormuş. cesetler yüzeye çıkınca virüsler tekrar aktif hale geçiyorlarmış. bu sebeple 1900'lerin başında bölgede büyük bir salgın yaşanmış ve pek çok insan ölmüş. bu olaydan sonra bölgeye yeni insanların yerleşmesi ve bölgede ölülerin gömülmesi yasaklanmış. bu bölgede ölen insanlar norveç devletinin desteğiyle taşınarak norveç'in iç kısımlarındaki mezarlıklara defnediliyormuş.
24 ocak 2019 fenerbahçe ümraniyespor maçı
-
ekran başında duvarları dövüyoruz hala gol bulamadık. yazıklar olsun bu camia bunu hak ediyor mu?
ümraniye bitmiş.
voleybolda şort yerine eşofman giyilmesi
-
gece gece okurken beni sinir krizine sokan başlık. ortaokuldayken voleybol takımına girmiştim, gerçi girmemle çıkmam bir olmuştu çünkü babam şort giymemiz gerektiğini öğrenmişti. tayta bile ikna edememiştim ve bırakmak zorunda kalmıştım. sonra da dışarı çıkmam yasaklanmıştı :) sırf voleybol oynamak istedim diye. ha oynamaya devam etsem vargas mı olacaktım hayır. ama belki kızları izlerken içim bu kadar buruk olmazdı. olabilecekleri bu kadar düşünüp kendimi üzmezdim.
burada atıp tutanlara sesleniyorum: bu ülkenin kızlarının yaşadıkları bunlar. yardımcı olmuyorsunuz bari çenenizi kapatın ve sevinenlere karışmayın.
bu ülkenin ağ tutmuş zihniyetiyle hiçbir şey yapılmaz.
tbmm üyeler lokantasının 28 tl'lik adisyon fişi
-
milletvekillerinin emeklilik sistemini ozluk haklarini falan ovecek degilim burda da, ortalama bir eksi sozluk yazarini milletvekili yapsak ucuncu gun gelip tbmm rezaleti diye baslik acacagini adim gibi bildigim icin bu tur basliklari gorunce icimden kis kis gulmuyor da degilim.
turkiye'de milletvekilligi denen kurum bir avanta dagitma muessesesidir. milletvekili secilene kadar partililere, delegelere, ilce baskanlarina, il baskanlarina, genel baskan yardimcilarina, genel baskanlarina, kisacasi onlerine gelen herkese dagitirlar. secildikten sonra da bir sonraki secimde tekrar aday gosterilebilmek icin yukaridaki kesim de dahil olmak uzere dagitmaya devam ederler.
bu avanta dagitmalar kendisine haber ulastiran herkesin cocugunu ise yerlestirme, yurda yerlestirme, dugune gidip altin takma, dugun salonunun parasini odeme, yolda gordugunde para verme, yanina geldiginde para verme, gece, gunduz, haftasonu, gerekirse genel kurulda veya komisyon toplantisinda dahi arayan partilisinin telefonuna cevap verip pohpohlama ve akliniza gelmeyecek bir milyon degisik yolla vatandasin gonlunu hos tutma seklinde tezahur eder.
iste bu vatandasin gonlunu hos tutma senlikleri icerisinde bahsi gecen meclis lokantasinin ucuzlugu da, memleketten akin akin vekillerini ziyarete gelen demokrasi sevdalisi partililerine yemek ismarlamaya birakin milletvekilini cumhurbaskaninin gucu yetmeyeceginden ortaya cikiyor.
'partililik' kavramindan gecinen ve hayatini tamamen partililik uzerinden idame eden, her partinin teskilatinda yer alan bu asalak tur var oldugu ve bu kadar guclu oldugu surece milletvekillerinin maaslari asla kendilerine yetmeyecek, ceplerindeki paranin buharlasmamasi icin meclis lokantasi gibi ufak tefek yaraticiliklarla isin icinden cikmaya calisacaklar.
daha onemlisi, milletvekillerinin ucuz yemek yiyebilmek icin meclis lokantasinin fiyatlarini dusuk tuttuklarina ciddi ciddi inaniyor ve bunun disinda mutemadiyen milletvekili maas zamlarina, cumhurbaskani maas zamlarina vesaire sinirleniyor olmak, bence kronik bir vizyonsuzluga isaret ediyor, zira turkiye'de siyaset icinde donen para ortadayken meclis lokantasindaki dana kavurmanin fiyati veya cumhurbaskaninin maasi uzerine dusunmek bile son derece abes.
siyasetteki yozlasmanin ufak tefek sonuclarina takilip havanda su dovmek yerine sistemin kendisine bir goz atmakta fayda var, zira boyle basliklar biraz komik kaciyor.