hesabın var mı? giriş yap

  • 15 yıl önce soruları çalanlar şu an hakim, savcı, adli tıp uzmanı, emniyet amiri, kaymakam ve devletin kilit noktalarında bürokrat. bunların verdikleri raporlara ve kararlara şaşırmamak lazım. tek bir talimatla istenen karar çıkıyor, istenen kişi ceza alıyor ya da beraat ediyor, istenen festival iptal ediliyor, istenen kişi gözaltına alınıyor.

  • kelimelerle anlatamadığı her şeyi sevgi ve müzikle anlatan bir animasyon...
    dakikalar ilerledikçe yengeçlerin sayısı azaldı, saçlar beyazladı, hayat değişti belki güzelleşerek ve yavaşlayarak.
    çok da yalnız kalmadan, tekrar doğaya dönebilseydik keşke. bizim olan her şeyin hakkını verip, bize verilen her şeyin bedelini ödeyerek biraz da.
    sözün özü michael dudok de wit güzel bir animasyon çıkarmış. kış günü içimizi ısıttı denizler ve rüyalarla...

  • kahvaltıcıdayız arkadaşımla. arkamızda da sürekli feys de feys tivitır da tivitır fotoğraflarından bahseden muhtemelen liseli ağırlıklı bi grup var. kahvaltıcı aşırı kalabalık, bi gürültü bi kıyamet. bu arkamızdaki grup da sağa sola koşturmaktan perişan olmuş garsonlardan birini çağırdı. gelişen muhabbet:

    -buyrun ne istemiştiniz?
    +(kameralı telefonu uzatarak) ya bizi çeker misineeez?
    -sizi şu an hiç çekemem, aşırı yoğunuz da.

    hayatımda duyduğum en güzel kinayeydi galiba lan.

  • - sene 90. ventolin, güzel sanatlarda okurken bir denizcilik şirketiyle görüşür. kendisinden gemilere uygulanmak üzere logo tasarımı istenmektedir. öğrenci ventolin, ortalama bir ajansın çekeceğinin 5'te biri kadar bir rakam söyler, fiyatta hemen anlaşırlar. iki hafta sonra logoların sunumu yapılır, müşteri bayılır, teşekkürler eder. artık son aşama işin uygulanmasıdır. ancak müşteri bir daha aramaz, telefonlara da çıkmaz. sınavlardı, kızlardı derken aylar geçer. olayı çoktan unutan ventolin, msü'den karaköy iskelesine doğru yürürken bir nakliye gemisi görür. sunduğu logolardan biri, sanki beş yaşındaki bir çocuk bakarak tekrar çizmiş gibi, daha önce görüştüğü şirketin gemilerinden birinin bacasındadır. delirir, adamları allem eder kallem eder bulur, yakalarına yapışır, "ne iş bu?" der.

    konuya geliyorum:

    şirketin patronu, "ne kızıyorsun ya ventolin kardeşim?" der. "senin on liraya yaparım dediğin logoyu matbaacı yeğenime tarif ettim, bilgisayarda bir liraya çizdi. senin işini kullanmadık ki, ayıp oluyor ama."

    bu, mesleğimi ilgilendiren acı bir türkiye gerçeğiyle ilk tanışmamdır.

  • birkaç gündür twitter'da kendi çapında olay yaratan annedir. kendisi ve destekçileri bildiğin terör estiriyor. vay efendim çocuğunu nasıl almazlarmış, nereye şikayet edebilirmiş, bu ayrımcılıkmış, çocuğu kapıya mı bıraksınmış, bunu normal karşılayanlar geri kalmışlık göstergesiymiş vs vs vs .

    ilgili tweet: https://twitter.com/…oay/status/1426845289172934667
    (düzeltme: hesabını kilitlemiş. şuradan ne yazdığı görülebilir: https://www.instagram.com/p/csrbz0rmtsq/)

    eskiden de böyleydi ama yeni nesil anne babaların bir kısmı gerçekten çıldırmış. dünya sizin ve çocuğunuzun etrafınızda dönmüyor arkadaşlar. yüzlerce restoran varken, bir tanesi çocuk almıyoruz dedi diye zorla kısırlaştırma kanunu çıkarılmış gibi delirmek niye? oraya gitmeyiverin, bu kadar basit.

    bu arada o kadar gürültü patırtı içinde restoranın adını yerini yazmamışlar en büyük kayıp bu.

    not: çıldırmak tabirine takılanlar olmuş. çıldırmak için illa saçını başını yolup birine saldırmasına gerek yok. bu ve arkasından gelen ısrarlı tweetleri atmak da bir çıldırmışlık örneği. bir kısmını sildi sanıyorum ama, "kudurun", "geri kalmışsınız" vs şeklinde fikrini desteklemeyenlere sallayıp duruyor kendisi.

  • kolayca para kazanacak sponsor yaratılacak bir zaman dilimi ve konusu üzerine yapım üretmek varken cesurca orta asya kültürümüz üzerine animasyon dizisi yapan mayana creative ekibini buradan selamlıyorum. türk yapımı şamanik bilimkurgu animasyonu "börü" hepimizin desteğini bekliyor. videoda konuşan tatlı hanımefendinin sözlerinin samimiyetine güveniyorum. henüz tamamını görmemiş olsakta ortaya çıkacak eserin kaliteli bir yapım olduğunu hissettirdikleri için teşekkür ederim.

  • farklı dönemlerden olan iki genç ortak bi arkadaş grubu vesilesiyle tanışır. olay aslında basit bi tanışma olayıdır ancak;

    a: merhaba veyis.
    b: veysi.
    a: veyis...
    b: veysi...
    a: veyisss!
    b: veysiii!
    a: tamam aq veysi olsun ya!*
    ...

    daha sonra araya giren arkadaşlar ikisine de isimlerini ayrı ayrı söyleyip olayı bağlarlar. gençlerden birinin adı veyis diğerinin ise veysi'dir.

  • size bir abi tavsiyesi vereyim. buraya birçok şey yazarsınız. insanlar aslında ikiye ayrılırlar. sizi yoran kişiler, ve size iyi gelen kişiler. yoran insanları hayatınızda alıp bir cinsiyete nefret beslemeyin. ben mesela komple insanoğlundan nefret ediyorum cinsiyet fark etmeksizin.