hesabın var mı? giriş yap

  • yeni bir ulaşım yolu demeye ramak kala...

    elon musk, hyperloop için sözlü onay aldığını belirtmiş. sözlü onaydan tam olarak ne kastettiği belli değil. yani henüz kesinleşen bir şey yok. ancak bu projeyi uçuk kaçık bulan herkese dört yılda bir çok şeyi ispatlamayı başardı. yani yeni bir ulaşım yolunun hayatımıza girmesi -artık- çok mümkün görünüyor.

    musk, hyperloop ile normalde havayoluyla bir buçuk saat, kara yoluyla üç buçuk saat süren washington dc - new york yolculuğunu yarım saate düşürmeyi planlıyor.

  • inanılmaz şiirlerinden bir tanesi;

    kor düşseydi keşke yüreğime,
    bu yine anlaşılır olurdu.
    içimde suyu kesilmiş bir fıskiye,
    birdenbire buruşup soldu.

    hoşçakal diyebildim güçlükle,
    sesimi iğneden geçirerek.
    dönüp arkama yürüdüm,
    adım adım gittikçe küçülerek.

    sen bana bir gurbet sundun,
    buğulu çocuk gözlerinle.
    öpüp başıma koydum,
    sevginin solgun güzelliğiyle.

  • yılbaşı özel programında turabi'nin olmasını protesto eden hakan-gökhan özoğuz ilk defa bir yarışmacının performansında koltuklarında değillerdi. acun durumu çaktırmamaya çalıştı ama türk televizyon tarihinin en kötü karakterlerinden biri olan turabi'yi kötü örnek olduğu için protesto etti athena. protestoları gram şaşırtmadı, adam gibi adamlar.

  • tam kelimeleri hatırlayamıyorum. önünden tempolu yürüyüşle geçilen bir marketin dışarı yerleştirilmiş sebze kasaları arasında alışverişe gelmiş ilkokulun ilk sınıflarında olması gereken pek efendi, büyümüş de küçülmüş bir bey. üniversite çağlarında olması gereken başka bir efendi genç de market görevlisi. aralarındaki diyalog kendi karanlığıma gömülmüş giderken yakaladı ve gülümsetti beni:

    küçük bey: biliyorsunuz, eğer yeterli olmazsa beni tekrar markete gönderecekler.

    görevli genç: o yönden haklısınız tabii ama sanırım bu kadarı yeterlidir aileniz için.

    şu nezaketin birazını hayatımıza yedirebilseydik bu diyalog belki böyle şaşırtıcı ve gülümsetici olmayacaktı. akşam akşam zamanda yolculuk yapmış gibi hissetmeyecektim.

  • + sigara içiyor musunuz?
    - içmiyorum.
    +hah bu da çok iyi. genel müdürümüz sigara içen elaman istemiyor
    -neden ki?
    +işte bağımlılık olarak görüyor bunu, zayıflık olarak görüyor. bir de çok molalı çalışıyorlar tabi.
    -ben de günde en az beş kere çişe çıkarım.
    +(...)
    -en az bir kere de sıçarım.
    +(...)
    -ama tabii nereden bilecek ki sayın genel müdür bunları.
    +(...)
    -sigara içmiyorum demiştim, siz de çok güzel demiştiniz. oradan devam edelim konu bulanmasın.

  • organ bağışı ile alakalı bir programda "hepsini bağışladım ama kalbimi bağışlamadım, o allaha mahsus" demiş bir insan.
    o allah seni pinpon topu yapsın, masalarda sek muazzez.

  • nasıl "sigorta için masraf şişirilmiştir" ibareleri görüyorsak, "satış için km şişirilmiştir" ibarelerini de görürüz.