ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaşlandıkça güzelleşen ünlüler
-
(bkz: ayşe hatun önal)
sabah aç karnına kahve içmek
-
güne başlamanın en keyifli yollarından biri. hele bi de böyle yeni çekilmiş mis gibi kokan bir kahveyse içilen, doruklara çıkarır insanı.
edit: madem ortam oldu şunları da yazayım da kahve alırken belki yardımı dokunur;
yemen kahvesi
asitliği, aroması dengeli olan yemen kahvesi kalitesi, doğallığı ve üretim azlığı nedeniyle dünyanın en değerli kahvesidir. benim de en sevdiklerimdendir. orta-sert içimlidir.
kenya kahvesi
meyveli ve asidite oranı oldukça yüksek çekirdeklere sahip bir kahve. çok ilginçtir kenya kahvesinin tadı zaman zaman şarabı andırabiliyor.
brezilya kahvesi
genel olarak türk kahvesi için uygun görülen brezilya kahvesi için hafif tatlı ve fındıksı aroması var diyebiliriz.
guatemala kahvesi
baharatlı, meyvemsi ve bazen isli tatlarıyla dikkat çeken kahvelerin genel olarak çok az asitli olduğunu söyleyebilirim.
kolombiya kahvesi
kuzey amerika’da en çok aranan kahvedir. bahçe ve rakım değiştikçe aroması değişir. engebeli arazisi nedeniyle zor ama yüksek kaliteli kahve üretilir. dengeli asiditesi ve yumuşak içimi nedeniyle çok sevilir.
kosta rika kahvesi
yüksek rakımlı çiftliklerde yetişen kosta rika kahveleri de en çok aranan kahvelerdendir. yumuşak içimli olması, aroması, kıvamlı ve lezzetli oluşu tercih sebepleridir.
robusta kahve
kafein oranı yüksek ve acı olduğu için kahve severler pek tercih etmeseler de sanayide ucuz ve acı olması nedeniyle tercih ediliyor. çok kavurarak acılığını daha da arttırırlar ki az kahve ile çok kahve tadı alınabilinsin.
tanzanya kahvesi
kavurması oldukça kolay olan bu çekirdek, turunçgiller ve dut benzeri meyveleri akla getiren bir tada sahip. orta içimli bir kahvedir.
zorunlu yüzme dersini aihm'e şikayet eden aile
-
beğenmiyorlarsa geri gelmeleri gereken ailedir. isviçre gibi bir ülkenin uyum sağlayamayan kanton göçmenlerine ihtiyacı yoktur.
erdoğan'ın elinin yanması
-
iyi bari targaryen değilmiş.
lebron james
-
süresini çok uzun bulduğum bir kontratla lakers'a gelmiş oyuncu, hoşgelmiş diyeyim. kendisi sevdiğim bir karakter değil, fakat eskiden bu yana nefretim azalıyor, 2011 yılında wade ile beraber olup da nowitzki ile dalga geçtiklerini sandıklarından sonra aynı nowitzki tarafından tokatlanmaları çok hoşuma gitmişti. ama kendisi o günden bu yana karakter olarak geliştirdi kendini, daha oturaklı bir kişiliği var ki, kendisi miami zamanlarında mario chalmers'ı dövecekti neredeyse (bu arada dövse haklıydı). ama şimdi bakınca jr smith gibi bir insana bile en fazla; "ne yaptın sen?" kıvamında isyan etti.
neyse konuya dönecek olursak; kendisine olan nefretim azalmaktayken, gönül verdiğim renklere bağlanmasıyla, bunu nötr hale getirdi, lakers'ın başarısı için ter döktüğü sürece desteklerim kendisini, ama sadece bu kadar.
tekrar kontratın süresine gelirsek, üç yıl ve üzerine bir yıl oyuncu opsiyonu var. kendisi dört sene daha bu düzeyde oynayabilirse, bunu garanti ettiyse şahane, sorun yok. hatta üç sene oynasa da yeterli olur, ama benim şahsi görüşüm en fazla iki yıl daha üst düzeyde kalacağı ve sonra düşüşe geçeceği yönünde.
kendisinin lakers'a gelmesi, bende arkasının geleceği hissini uyandırıyor, leonard sadece lakers'a gelmek istiyormuş, spurs; leonard ile aralarındaki bağın koptuğunu biliyor, fakat; alabilecekleri en iyi teklifi almaya çalışıyorlar. bunu yapmaları çok normal, ama abartırlar da takastan vazgeçerlerse çok büyük kaybedecekler, çünkü gitmek isteyen adamı tutamazsın. buna en yakın örnek; kyrie irving. çok kötü bir takasla gitti, çünkü gitmeyi kafasına koymuştu. bu durumu leonard'da da görüyorum. gitmeyi kafasına koymuş. lakers'a takaslanmazsa; lakers da lakers diyen bir adama kimsenin bundan sonra çılgın teklifler yapacağını düşünmüyorum. o yüzden benim fikrimce; spurs, leonard'ı ya lakers'a takaslayacak (alabildikleri en iyi teklifle) ya da seneye fa olarak yollayacak. bu arada takasın içeriğinde ingram'ın bulunmasını hiçbir şekilde desteklemiyorum.
neyse konudan konuya atladım, kendisine lakers formasıyla başarılar diliyorum, o formayı daha önce giymiş oyuncuları izleyerek lakers organizasyonunun ruhunu anlayacağını düşünüyorum.
game of thrones'un en çekici erkeği
-
seçeneklerde yok ama (bkz: oberyn martell)
chp'nin seçim kampanyasını bitirecek tweet
şarkılarda sorulan en zor soru
-
(bkz: yoksa ben zurna mıyım?)
kocaeli üniversitesi tıp fakültesi 2014 mezunları
-
(bkz: facebook grubu açar gibi başlık açmak)
editto mori: gene bkz verdik dbe'ye girdi. üzgünüm dostlar!
alo kemik'ten arıyoruz
-
-alo kemik'ten arıyoruz. mor ve ötesi grubu mu?
+buyrun ben solist harun.
-harun bey nedir bu mor ve ötesinin hali allah aşkına?
+nasıl yani neyi var ki grubumunuzun? yeni albümümüz de çıktı.
-çıktı da ne oldu haruncuğum. bak ben yıllardan beri sizi takip ederim. bi türlü gerekli patlamayı yapamadınız. ingilizce söylediniz olmadı, türkçe söylediniz olmadı, toplumcu sosyal mesaj vermek istediniz, savaş karşıtı oldunuz hiç olmadı. naaptınız şimdi? ajda pekkan'ın "yaz yaz" parçasını söylediniz oldu mu şimdi? bakın sizinle başlayanlar nerelere geldi. bugün bir duman olsun, bir teoman olsun ortalığı kasıp kavuruyor.
+eee?
-eeesi şu bana kalırsa yeni albümünüzde son bir kez istiklal marşını söyleyip dağılın.
gibi örnekleri olan şaheser.
gizli gizli saç tıraşı olurken polis baskını yemek
-
saçma sapan bir durum. tıraş yasak değil mi beyler diyor. tıraş neden yasak olsun berber dükkanlarının açık olması yasak. sonuçta orası berber dükkanı değil. 100-150 işçinin beraber çalıştığı fabrikalar şu an açık. 3 kişinin bulunduğu bir ortam neden polis baskını yiyor? suç unsuru oluşturmayan bir durumda polisin işgüzarlığından başka bir şey değil.
kediye tekme atan şahsı döven kral
-
böyle net olayları seviyorum.
“napıyon la” yok
“itiş kakış” yok
“sen kimsin lan, asıl sen kimsin lan” yok
“bak döverim seni vs” yok
olayı görüp anında müdahale, süper işte.
sovyetlerbirliği spor kulübü
-
herkesin ayni mevkide oynadigi efsane kulup.
patiswiss ceo'suna itibar suikasti yapılması
-
patiswiss piyasayı sürklase mi ediyormuş? allah belamı versin ilk kez duydum ismini. ayrıca başlık sahibinin yazdığı şeyin "tayyip iyi ama ah o dış mihraklar" laflarından hiçbir farkı yok.
ulan kadında öyle bir kibir ve kendine inanmışlık var ki öss'de 45'te 45 türkçe yaptığını yazarken bile imla hatalarıyla göz kanatıyor.
neyse, çikolata zaten pek sevmem, küflüsünü hiç yemem.