hesabın var mı? giriş yap

  • durduk yere sevgilimle aramı açmıştır... rastgele aldığım 1 lt coca cola şişesinin ambalajında eski sevgilimin adı yazıyormuş. hiç dikkat etmedim. açıkçası sikimde de olmaz hani. buzdolabının önünde, bir kola ambalajında kendi adımı arayacak kadar sıkılmadım hayattan henüz... neyse eve gelince film koptu tabi.

    - aşkım bu kolayı yanlış almışsın...
    - light mı istiyordun?
    - hayır, üzerindeki isim yanlış?
    - ne ismi?
    - eski sevgilinin ismi...
    - nerden çıktı şimdi eski sevgilim?
    - sana sormalı, baksana onun ismi olan şişeyi almışsın...
    - kızım sen manyak mısın türkiyede her üç kızdan birinin adı gizem. elime yakın olanı aldım. denk gelmiş işte...
    - ben içmem bunu.
    - iyi içme ben içerim.
    - içersin tabi...
    - la havle.

    bir de ismin altında daha küçük puntolarla " ile paylaşmak için" ibaresi eklemişler... ya neyse bişey demiyorum...

  • genelde matbaacılık faaliyetleriyle bilinse de kendisi döneminde ordu ve devlet düzeni hakkındaki fikirleriyle değişime ayak olmuş birisidir. yeniçeriler sonrası kurulan modern ordu olan (bkz: nizam-ı cedid) ismini ilk kullanan kendisidir. birinci mahmut'a sunduğu (bkz: usulü'l-hikem fi nizamü'l-ümem) kitabında osmanlı devlet kurumlarının bozulmasının sebepleri, ordudaki zayıflamalar ve avrupa devletlerinin güçlenmesinin sebepleri incelemiştir. devlet ve ordudaki bozulmaların düzeltilmesi üzerine çeşitli öneriler sunmuştur. kitapta monarşi, aristokrasi ve demokrasiyi işledikten sonra en iyisinin demokrasi olduğunu belirtir ki bu o dönemler için olağan dışı bir öneridir. avrupa ülkelerinin bu parlementer sistem ile bu kadar gelişebildiğini belirtmiş ve din temelli yönetim sisteminin giderek azaltılmasını savunmuştur. ayrıca bu düzenin yardımcı unsurları olan siyasi ve askeri kurumların düzenlerini, işleyişlerini ve ortaya konulmuş yeni teknikleri incelemiş, bu yeni sistemle birlikte rusların son dönemde büyük bir atılım yaptığını ve ileri ki yıllarda büyük devletlere çok büyük dertler açacağı savını ortaya koymuştur. güçlü bir devlet olmak için fizik, astronomi, coğrafya gibi bilim dallarından yararlanılmasını savunmuş ve düzenin bu şekilde gittiği sürece osmanlı ve islam ülkelerinin batı devletleri tarafından sömürüleceğini belirtmiştir.

    özet olarak, ibrahim müteferrika döneminin çok ötesinde bir insandır ve osmanlı devleti için büyük bir şanstır. esir olarak geldiği ülkeye büyük hizmetleri dokunmuştur. ölümünden sonra ise uzun yıllar boyunca matbaada kitap basılmamıştır ki bu örnek bile ne kadar önemli bir kişilik olduğunun kanıtıdır.

    * niyazi berkes - türkiye'de çağdaşlaşma kitabından derlenmiştir.

  • kulak çınlamalarının* verdiği rahatsızlığı azaltmak için önerilen perdeleme yöntemlerinden biri, bu "gürültü"den yararlanmaktır. kulaktaki çınlama, yüksekliği iyi ayarlanmış bu türden bir sesin içinde etkisini yitirir. örneğin, geceleri başucunuzdaki radyoda iki istasyonun arasında bir yerlerde yakalanabilecek bir beyaz gürültü işe yarayabilir - ya da am dalgası başlı başına bir beyaz gürültüdür. ancak bir süre sonra bu gürültünün kendisi yorucu olmaya başlar (tüm gürültüler gibi). o zaman radyo, radyo 3'e ya da başka bir istasyona ayarlanıp denge sağlanabilir. kişi kendine göre bir uygulamayı geliştirir artık.

  • 10 şubat 2010 galatasaray antalyaspor maçında, durum 1-1'ken, ilk yarı sonunda (ki değişikliklerini genelde 60-70 arası yapan bir teknik direktördür kendisi) gio yerine emre çolak'ı almıştır, hemen ardından emre durumu 2-1'e getirmiştir.
    yine aynı maçta durum 2-2 iken, mehmet topal yerine hakan balta'yı oyuna alıp, caner erkin'i sol bekten, sol açığa kaydırmıştır. bir kaç dakika içinde galatasaray 3-2'ye yine caner'in golüyle ulaşmıştır.
    son değişikliği uğur uçar yerine servet çetin'i almak olmuştur, ama kimilerinin düşündüğü gibi defans yerine defans almak şeklinde olmamıştır. servet'i ileri koyup (bildiğiniz bayağı ileri, santrafor falan) defansı 3'lemiştir. servet kalan dakikalar içinde ceza sahasını karıştırmış ama galatasaray'a turu getirememiştir.

    futbolu "öne geçince yere yatın, geriye düşünce tekme atın" mantığıyla değil de, satranç oynar gibi hamlelerle oynamaya çalışan, bunu da bütün asaletiyle yapan bir adamdır. onun galatasaray'ın başında olmasından ve onu oraya getirebilenlerle gurur duyuyorum.

  • şanslı nesildir, o put gibi adamı sınav kağıdına çizdiği tank, uçak, helikopter gibi resimlerle gülümsetebilmiş ve sınıfın en yüksek notunu almış bireyleri vardır bu neslin.

  • benimdir o. küçükken çok çalıştım babamla inşaatlarda. hiç utanmadım paramız yoktu ama mutluyduk. şimdi istediğim işi yapıyorum. geçmişime bakıyorum da pişman değilim.