hesabın var mı? giriş yap

  • ben 38 yasinda, kimya ögretmeni bir genç bayanim. üç ay kadar önce
    kismetim açildi ve iyi niyetli bir gençle tanistim. geçen hafta da nisanlandik. mutluluktan uçuyordum ki dün laboratuarda korkunç
    bir sey kesfettim.nisanlimin bana aldigi yüzügü denemek için civaya attim ve maalesef yüzdü. halbuki saf altinin özgül agirligi civaninkinden fazla, yüzügün batmasi gerekirdi. demek bana aldigi yüzük saf altin
    degil, öyleyse sevgisi de saf olamaz. simdi ben bu civayi nisanlimin yemegine koyup bu isi bitirmeyi düsünüyorum,
    ne dersiniz?

    güzin abla' nin cevabi :

    arsimet'in hayatiniza her yönüyle vakif oldugu anlasiliyor. yalniz
    yüzey gerilimini hesaba katmamissiniz, civanin yüzey gerilimi
    suyunkinden çokdaha fazladir, böylece kendinden agir cisimleri de, kaldirabilir, çünkü o cisim batarken ortaya çikartacagi yüzey için
    harcamasi gereken enerji, kendi potansiyel enerjisinden fazla olabilir. ayrica civanin saf olmama ihtimali de var, o yüzden ani kararlar vermeyin derim.

    *

  • ulan bir uygulama bir programciya "how to delete songs from iphone" diye google'da arama yaptirir mi? gebersin bu program acilar cekerek ölsün. sonra tekrar diriltilip kizgin yaglarda falan kavrulsun. allah ilgilensin.

  • prajina; cinsiyet: erkek; yaş: 31; il: istanbul
    konuşmaya 5, ilkokula 8 yaşında başladım. okumayı 10 yaşında söktüm. orta 1'de sınıfta kaldım. lise 2'ye kadar her zaman sınıfın en tembeli, en sorunlu öğrencisi oldum. ancak lise 2 ve lise 3'te takdir aldım. gece gündüz çalıştım. öys'de 56'cı olup boğaziçi üniversitesi'ne girdim. mezun olduktan sonra yüksek lisans için abd'ye burslu gittim. yl bitince tekrar bü'ye döndüm. doktoramı bitirmek üzereyim. lise 2'de ne mi oldu? şu anda karım olan sınıfın en çalışkan kızına aşık oldum. kendimi ona ispatlamam gerekiyordu.

    meali: karım biraz daha güzel olsa şimdi nasa'daydım.

  • genellikle 2 seans yapılan, hiç işe yaramayan ve üstüne de bazen dünya para alınan uygulamadır.

    en güncel ve ideal tekniği anlatıyorum;
    1- öncelikle diş eti sağlığı iyi olmalı.
    2- ofis tipi beyazlatmayı ev tipi beyazlatma takip etmeli.
    3- her biri 15-20 dakika olan en az 4 seans ofis tipi beyazlatma yapılmalı. 2 seans arasında 48 saat geçmeli.
    4- ofis tipi beyazlatmayı takiben hemen ev tipi ile devam edilmeli.

    bunları yapınca şu fotoğraflardaki gibi sonuçlar elde edilebiliyor. bunlar benim kendi hastalarıma ait fotoğraflardır.
    foto 1
    foto 2

    sorular ;
    1- diş eti kötü olursa ne olur ?
    diş hekimliğinde yapılan tüm tedavilerin ilk şartı diş eti sağlığıdır. diş beyazlatma işleminde de diş eti iyi değilse lekelenmeler, sararmalar oluşabiliyor. ayrıca sağlıksız diş etinde "bariyer" uygulaması yapılamadığı için beyazlatma işlemi eziyete dönüşüyor.

    2- neden 4 seans ?
    4 seanstan daha az uygulamada dişler farkedilir şekilde beyazlamıyor. aslında 3. seanstan sonra maksimum beyazlık elde edilmiş oluyor ama yine de 4. yü yapmakta fayda var. elbette çok sızlama ya da başka bir sorun olursa anında işlemi bitirmek gerekiyor.

    3- tek seferde 4 seans yapılmaz mı ?
    yapılabilir ama çok sızlama olur ve hastanın klinikte geçirdiği süre uzun olduğu için sıkılır. ayrıca diş beyazlatma jelleri işlem bittikten 48 saat sonraya kadar etkinlik göstermeye devam eder. bu sebeple diğer 2 seansı 48 saat sonra yapmak gerek.

    4- ev tipi beyazlatma ne işe yarıyor ?
    ev tipi beyazlatma kazanılan beyazlığın daha doygun ve kalıcı olmasına yarıyor. ofis tipi beyazlatmayı takip eden ilk 15 gün günde 3-4 saat kullanmak gerek. sonra da 6 ayda 1 3-4 gün süreyle 3-4 saat kullanılarak var olan beyazlık korunur.

    notlar;
    - aşırı kahve, çay, sigara, kola, meyve suyu alışkanlıkları olmamalı.
    - 18 yaşından küçüklere ve hamilelere diş beyazlatma yapılamaz.
    - dolgu ve porselen kaplamalar beyazlamaz.

    merak ettiklerinizi sorabilirsiniz efendim,
    sağlıklı gülüşler dilerim.

    bir de şu sayfadan diş beyazlatma ile ilgili her şeyi okuyabilirsiniz.
    (kişisel siteme yönlendirme içerir)

  • ankara'da bir avmde magazalar arasındaki plastik ağaçların kenarına oturan bir baba, 4-5 yaşlarındaki oğluna koton'u göstererek;

    - oğlum git annene de ki "yeter anneee, yeter annnneeciiiim, yeter artık"

  • izlediğim tonla anime arasında final bölümü tatmin eden tek anime.death note e7,fma e7-e25 gibi aşmış bölümleri olmasa da,50 bölüm boyunca istikrarını korumuş olması bu animeyi gözümde ayrı bir yere koymuştur.death note,wolf's rain,vs izlemiş olanları ilk 3-5 bölüm bayabilir biraz ama sonra sağlam hız kazanıp muhteşem bir bölümle finali yapmıştır.bi de herkes kallen'e yazmış,ben gönlümü c.c ye verdim*.özellikle karakterlerin işlenişi* ve herşeyin abartmadan verilmesiyle gönlümde taht kurmuş animedir kendileri.mutlaka izlenmeli,izlettirilmeli.

  • olm clio mlio diye sürekli boş konuşmayın.

    bir insan araba almak istiyorsa,

    beklentileri vardır tamam mı? bak aptala anlatır gibi anlatacağım. beklenti dedik. işte bu beklenti dediğimiz şey çok önemlidir ve karşılanmayı bekler. çünkü ne istediğini bilen insanlar beklentileri eşliğinde hareket eder.

    -araba alacağım.
    -beklentin ne?
    -0 olsun 60.000 tl'nin üzerine çıkamam

    deyince otomatik olarak a3 gidiyor. bak gördün mü? bak. yok? puf. gitti.

    herkes salak siz akıllı. azıcık akıllı uslu olun. ergen irileri gibi bmw mercedes diye koşturup durmayın ortalıkta. o arabalara binecek paran yoksa ucuzunu kovalamaya çalışma. bütçenin el verdiği uygun bir araba al. çünkü sonra vergisini ödeyemeyeceksin, yedek parçasını bulamayacaksın. sonra vuracaksın bir yere, kaskon da yok. yatıracaksın evin önünde arabayı. cin olmadan adam çarpmaya çalışmayın.

    ve tekrar söylüyorum, insanlar salak değil. sen de çok akıllı değilsin. kusura bakma biraderim. gerçek bu.