hesabın var mı? giriş yap

  • 3- daha en baştan, bizim işcep şifremizi nasıl buldular? babam bu bilgilerini kimseyle paylaşmaz ve telefonunu herhangi bir yerde bırakmaz.

    kusura bakma ama baban banka ile 4 saat (sen durdurmasan) ve daha fazla konuşabilen bir insan. küçükken çaldığı erikleri bile söylemiştir diye düşünüyorum.

    tnm: bir garip hack olayı iddiası

  • dün instagram hesabı kapatılan ünlü. kendisi mi kapattı yoksa sosyal medyasını yöneten şirket mi net değil. ancak takip ettiğim hesaplardan anladığım kadarıyla, babası britney'nin sosyal medyasını yönetmesi için yeni bir şirket tutmuş ve hesaplar şu anda bir geçiş döneminde.

    betty's hope isimli bir yardım kuruluşu britney'nin vasiliğinin sonlandırılması için bir dilekçe sunmuş. dilekçeyi bir instagram hesabından okudum. linkini sonra ekleyeceğim. dilekçe oldukça ilginç. içeriğine geçmeden önce şunu belirtmek isterim: geçen günlerde bir medeni haklar aktivisti de dilekçe sunup vasiliğin bitirilmesini istemişti, ancak onu kimse dikkate almayacağı için hakkında yazma gereği bile duymadım çünkü davayla doğrudan ilişkisi yok. ancak bu dilekçe farklı çünkü amicus brief. bu yardım kuruluşu, vasilik sistemiyle hakları sömürülen insanların haklarını savunmak için hareket eden bir stk olduğu için verdiği dilekçeyi mahkeme göz ardı etmeyecektir. (bkz: standing)

    ayrıca jamie'nin vasiliğin, mahkeme uygun görürse sonlandırılmasına dair verdiği dilekçeye ilişkin duruşma tarihi de 28 ocak'tan 29 eylül'e çekilmiş. 29 eylül oldukça olaylı geçecek gibi.

    bu yardım kuruluşunun iddiaları neler:
    1. kanunlar uyarınca britney'nin şahsına bizzat teslim edilmesi gereken bir bildiri, sadece avukatına gönderilmiş. ancak bu kuruluş diyor ki kanunlar uyarınca bu belgenin vasilik altına alınması söz konusu olan kişinin kendisine bizzat verilmesi şart ve bu şart, kişinin anayasal haklarını korumak için getirilmiş bir şart. ihlal edilemez, ihlal edilirse, vasilik geçersizdir.

    2. o bildiride britney için duruşmaya şahsen katılabilir ve itiraz edebilirsiniz, kendi istediğiniz avukatı seçme hakkınız var diyormuş. ancak, davaya o zaman bakan hakim, britney'nin kendi seçtiği avukatı adam streisand'ı duruşma salonundan kovmuş ve sam ingham'ı avukat olarak atamış. britney'nin kendi avukatını seçme hakkına en baştan asla saygı gösterilmemiş.

    3. sam ingham mahkemenin vasilik davalarında zenginler söz konusu olduğunda atamayı en sevdiği avukatlardan biriymiş. sam'i atayan hakim, daha sonra yaptığı bir konuşmada, hakimler olarak sevmedikleri avukatlardan oluşan bir black list yaptıklarını ve bu kişilerin vasilik altındaki kişileri temsil etmesine izin vermediklerini bizzat açıkça dile getirmiş.

    4. mahkemenin, bir kişiye vasi atanması için dilekçe verilen gün, yani aynı gün, vasilik altına alınacak olan kişiye kafasına göre avukat atama yetkisi kesinlikle yok diyor. mahkeme, kişi ancak kendisi avukat bulamazsa ve zor durumda kaldıysa avukat atayabilir, ama kişinin kendi tuttuğu avukatı kovup yerine kendi seçtiği bir kişiyi atayamaz diyor.

    5. o dönemki hakim, atanan avukata britney'nin sağlık durumuna ilişkin her türlü bilgi ve belgeye erişim yetkisi vermiş ancak hakimin avukata böyle bir yetki verme yetkisi de yok diyor.

    6. britney'e vasi atanma sürecinde, itiraz edebilmesi için 5 gün süre verilmesi lazımmış, mahkeme britney'e bu süreyi de vermemiş. hastanede olabilir ama hastaneden çıkıp restoranda yemek yemeye gidebiliyor ve aile bireyleriyle telefonda görüşebiliyorsa duruşmaya gelip itiraz da edebilirdi, bu hakkı da haksız bir şekilde elinden alındı diyor.

    7. hiçbir hakim hiç kimsenin avukatını kovma yetkisine sahip değil; dolayısıyla, bu davaya bakan hakimin britney'nin avukatını kovup yerine başkasını atama yetkisi de yoktu diyor. hakim iddiasına göre bir doktorun yazdığı rapora dayanarak bunu yapmış. söz konusu doktorun adı james edward spar. bu doktor kimdir nedir belli değil, ne jamie tarafında bir kişi ne de britney ya da avukatı bu doktorla hiç iletişim kurmamış. tarafların tanımadığı bilmediği ve iletişim kurmadığı bu avukat, hakime ne rapor yazdı da hakim bu raporun kendisine britney'nin avukatını kovma yetkisi verdiğini nasıl belirledi belli değil. dahası, britney'nin kendi tuttuğu avukat streisand, bu raporu görmek istemiş ancak hakim buna izin vermemiş. bu raporun hakimin eline nasıl geçtiği, içeriği ve nasıl olup da kimsenin görüşmediği bir doktorun yazdığı bu raporun bu kadar önem teşkil ettiği araştırılsın diyor.

    8. bu doktor ile freebritney hareketi üyeleri dışında hiçkimse iletişim kurmayı bile denememiş arada geçen 13 senede.

    9. britney'nin kendi tuttuğu avukat kovulup yerine ingham atandıktan sonra, ingham ve jamie'nin avukatları ve hakim, britney'e ingham'ın kendisine avukat olarak atandığı dışındaki mahkeme evrakını vermemeye karar vermişler. yani britney duruşma dökümanlarına erişememiş, kendisi hakkındaki duruşmalarda olan bitenden haberi yokmuş.

    10. california kanunları gereği, bir kişiye vasi atanacaksa, vasilik altına alınacak olan kişinin kendi seçtiği kişiye öncelik verilirmiş. yani britney'nin kendi vasisini kendi seçme hakkı varmış, bu hak da çiğnenmiş çünkü kendisine böyle bir hakkı olduğu haber bile verilmemiş.

    11. sam ingham'ın britney'yi nasıl yanlış yönlendirdiğinin, britney'in avukatı olduğu halde, britney'nin vasilik altına alınması gerekir diyerek britney'nin çıkarlarına ters ifade verdiğinin, kendisine vasilik altındayken evlenemeyeceği, çocuk doğuramayacağı, psikiyatrist değerlendirmesinden geçmeden vasiliğin sonlandırılması için dilekçe veremeyeceği, vasinin yetkilerinin geçici olarak dahi elinden alınamayacağı şeklinde yalan bilgiler verdiğinin altı çiziliyor.

    12. britney'nin vasilik altına alınmasını gerektiren hiçbir koşul o zaman da yoktu şimdi de yok diyor. bu kanunlar kişinin özgür iradesini ve kişisel özgürlüklerini elinden almak için, bir silah olarak tasarlanmadı, tam tersine kendi kendine bakayan, kendi temel ihtiyaçlarını karşılayamayan insanlara yardımcı olmak için tasarlandı. bu davada kanunlar en başından beri tamamen kötüye kullanıldı diyor.

    söz konusu yardım kuruluşu, sayılan tüm bu nedenlerden ötürü vasiliğin başından beri geçersiz olduğunu ve britney'nin haklarının çiğnendiğini öne sürüyor ve bu sebeplerden, mahkemeden vasiliğin başından beri geçersiz olduğu yönünde karar verilmesini talep ediyor.

    29 eylül'ü bekliyoruz.

    dilekceyi okumak isteyenler icin link https://www.instagram.com/…ba/?utm_medium=copy_link

  • yer: acemi birliği. alay komutanının teftişinden bir gün önce:

    bölük komutanı: bakın, alay komutanı size ne sorarsa sorsun, evvela yüsek sesle künyenizi söyleyeceksiniz ve "emret komutanım" diyeceksiniz, tamam mı? tekrar ediyorum, ne derse desin, önce künyeniz, sonra "emret komutanım"!

    d day:

    alay komutanı acemi erler arasında dolaşmaktadır. bir erin yanında durur ve olaylar gelişir:

    albay: asker, benim adımı biliyor musun?
    acemi: ...*
    albay: bir soru sordum evladım?
    acemi: ...*
    albay: dilini mi yuttun oğlum!
    acemi: tank er kıdemli albay kayseri emret komutanıım!!! ` :yeri gogu inletmek`
    albay: yüzbaşım, ne diyor bu!!!

  • 'kırkından sonra amcam çeker halayı
    amcamın zamanında halay mı vardı?'

    bu hayatın anlamını sordurtur kişiye.

  • işyerimdeki bilgisayarımda internet yok. okumak istediğim bazı başlıklardaki entryleri evde notepad'e kaydedip işe getiriyorum. canım sıkıldıkça üçer beşer okuyup gülüyorum. tabi bunu yapmadan önce kontrol merkezinden ayarlara gelip, sayfa başına gösterilecek entry sayısını 100 yapıyorum ki, her seferinde daha çok entry kaydedebileyim.

    kısacası çevrimdışı okuyorum sözlüğü, ama bakınızları ve entry numarası şeklinde verilen linklere tıklayamadığım için bazen çok merak ediyorum.

  • hoşlanılan kişi illa ki farkındadır bunun. iddia ediyorum öyledir. bunu yapan adamın yaptığı şey şudur: "a noktasına bakıyormuş gibi yaparken b noktasına bakmak". şöyle ki:

    hoşlanan adam hocaya bakıyor gibi görünmeye çalışır. tahtaya bakar... masaya bakar... ama gözünün ucuyla hep "o"na bakmaktadır. gözleri tahtaya bakarken kafası "o"na dönüktür. kafası tahtaya dönükken göz ucuyla "o"nu izler... ikisinden biri yani. (ama illa ki bakar.)

    hoşlanılan kişi eşek değilse bunu görür, anlar, daha da olmadı, hisseder: "yav sanki şu dersi dinleyen çocuk bana mı bakıyor ne? boynu pek bir garip kasılmış..." gibi. ve genellikle -hayatında biri yoksa- merak etmeye başlar: "evet yahu, resmen göz ucuyla beni kesiyor bu. kimmiş ki?". ardından ilgilenmeye başlar: "hmm, gri giymiş bugün, hoş olmuş aslında". sonra takip etmeye başlar: "allah allah, derse gelmedi bugün..."

    sonra karşılıklı çaktırmamaya çalışarak birbirini kesen bir çift olurlar. müstahaktır ikisine de. herkesle can ciğer kuzu sarmasıyken bir sürü ortak arkadaşları varken, boş koridorda birbirleriyle karşılaşınca konuşmaktan öyle korkarlar ki, nefeslerini duyabilirsiniz. milisaniyelik gözgöze gelmeler yaşarlar. herşey o kadar ortadadır ki...

    işin kötü tarafı, bazen hiç açılmazlar birbirlerine: "bunca zaman hoşlanıyor olsa bir selam verirdi, ben yanlış anladım demek ki" derler. ama içinde bir merak kalır hep: "acaba?.."

    of, bu ne böyle ya, konuşun kurtulun, karşılıklı delirtmeyin birbirinizi.

  • loki sonrası marvel studios'un dördüncü disney+ projesi olan what ıf'in geçtiğimiz günlerde resmi fragmanı yayınlandı. fragmana geçmeden önce what ıf konseptinin çizgi romandaki başlangıcına bakmamız lazım. marvel ana sürekliliği bilindiği üzere earth-616 olarak anılıyor. bu evrenin dışında ultimate evreni (earth-1610), old man logan evreni (earth-807128), house of m evreni (earth-58163) gibi sonsuz sayıda başka evren daha var. bu evrenler marvel multiverse'ünü oluşturuyor. what ıf hikayelerinin her biri ana süreklilik olan earth-616 dışındaki evrenlerde geçen hikayelerden oluşuyor.

    ilk what ıf çizgi romanı 1977 yılının şubat ayında eğer spider-man, fantastic four'a katılsaydı ne olurdu sorusuyla başlıyor. ikinci sayı eğer hulk, bruce banner'ın zihnine sahip olsaydı ne olurdu sorusunun yanıtını arıyor. konsept olarak what ıf, marvel karakterlerinin bildiğimiz süreçlerinin dışında başlarına bi'şeyler gelseydi ne olurdu sorusuyla yola çıkıyor.

    dizi ilk kez 2019 yılında san diego comic-con'da duyurulduğunda itiraf etmeliyim ki en az merak ettiğim proje olmuştu. bunun birinci sebebi marvel cinematic universe içerisinde what ıf konseptinin işlevselliğinin düşük olacağını düşünmemdi. diğeri ise animasyon olmasıydı. star wars evreninden örnek vermek gerekirse bir çok canon star wars animasyonu olmasına ve hepsini izlememe rağmen asla live-action projeler kadar heyecanlanamıyorum. bir noktadan sonra izlerken kendimi kopmuş hissediyorum. lakin bütün düşüncelerimi 180 derece değiştiren bir şey oldu; loki

    loki dizisi mcu'da bir çok şeyi sonsuza kadar değiştirdi. hikaye anlamında baktığımız zaman loki'nin captain america: civil war, avengers: ınfinity war, avengers: endgame kadar önemli olduğunu söylemek mümkün. mcu'nun yeni büyük villain'ı olan kang'i evrene katmasının yanında, multiverse konseptini derinlemesine bir şekilde evrene yerleştirdi. loki'nin bu hamlesi what ıf dizisinin de mcu içerisindeki yerini biranda üst sıralara taşıdı. what ıf'e karşı oluşan beklenti loki dizisi ile birlikte hiç olmadığı kadar arttı. eğer şöyle olsaydı ne olurdu gibi alternatif hikayeler sunacak olan yapım loki'nin müdahalesiyle mcu'nun yepyeni ve taze olan multiverse hikaye akışının ilk yapımı oldu. dizi yeni multiverse için canon hale geldi. benim gibi yapıma karşı ilgisi daha düşük olan insanların dikkatini olabilecek en güçlü şekilde çekti.

    marvel studios, evren kurma ve bu evreni yaşatma konusunda kendisini çoktan ispatlamış olmasına rağmen bazen olağanüstü fikirlerle şaşırtmaya devam edebiliyor. geriye yönelik filmlerin ve hikayelerin değerini de arttırabiliyor. başarılarının en büyük sebeplerinden biri bu olsa gerek. örnek vermek gerekirse avengers: endgame'de thor ve annesinin ilişkisi belki de en zayıf mcu filmlerinden olan thor: the dark world'ün değerini arttırıyor. captain america: the winter soldier ve captain america: civil war kendilerinden biraz daha zayıf olan captain america: the first avenger'ın değerini arttırıyor. eylül ayında vizyona girecek shang-chi and the legends of the ten rings'in mandarin üzerinden ıron man 3'ün değerini arttıracağına eminim. benzer şekilde loki bir proje olarak soru işareti bırakan what ıf'i biranda en çok beklenen yapım haline getirebiliyor. işte bu gerçekten başarılı bir yönetime işaret ediyor. geçmiş ya da gelecek bütün projeleri dinamik halde tutmak gerçekten önemli bir iş.

    artık fragman geçme zamanı geldi. fragmanın ilk sahnesi son derece akıllıca bir şekilde mcu'nun ilk sahnesi ile açılıyor. tony stark'ın geçirdiği kaza. ama bir farkla bu sefer olay olmadan killmonger tarafından kurtarılıyor tony ve ilk sorumuz sorulmuş oluyor; eğer tony stark, killmonger tarafından kurtarılsaydı ne olurdu ? ardından doctor strange, t'challa gibi karakterlerin başlarına farklı olayların geldiğine şahit oluyoruz. doctor strange karanlık bir yola sapıyor. yondu ise t'challa'yı kaçırıyor. kavanoz içerisinde scott lang'in kafasını görüyoruz. howard the duck ve shuri gibi tanıdık yüzler fragmana serpiştirilmiş halde.

    ilk avengers filmindeki toplanma sahnesinin tamamen farklı bir versiyonunu görmekte mümkün. bu sefer guardians of the multiverse adı verilecek olan bir ekip bizi karşılıyor. gördüğümüz kadarıyla bu ekipte t'challa star-lord, captain carter, party thor ve bir çeşit killmonger var. ki başka sürpriz karakterlerde olacaktır. bu ekip belki de gelişimini tamamlamış bir ultron ile ya da dünya'yı yönetmeye başlayan bir loki ile karşılaşacak. what ıf konsepti ile artık her şey mümkün görünüyor.

    ilk gelen bilgiler dizinin mcu filmlerinin takip edeceği yönündeydi. yani ilk ıron man filmindeki olaylar farklı olsa ne olurdu ? captain america: the first avenger'daki olaylar farklı olsa ne olurdu şeklinde. mesela ilk captain america filminin alternatif versiyonunda süper asker serumunu agent carter alıyor ve captain carter'a dönüşüyor. muhtemelen steve rogers ise fragmanda gözüken ıron man zırhına benzeyen bir zırh giyiyor. spider-man'in olduğu bölüm ise zombi bölümü. o bölümdeki spider-man'e zombie hunter spidey diyecekler. marvel evrenindeki sevdiğimiz bir çok karakteri zombi olarak göreceğiz. ki spider-man ve zombi mevzusuna spider-man: far from home'da göz kırpılmıştı.

    bölümlerden sanki birbirinden bağımsız gibi bahsettik ama fragman dikkatli izlenildiğinde bir çok karakterin yollarının kesiştiği görünüyor. nasıl ki phase 1 filmlerinde karakterleri bir araya toplayan ve onlara rehberlik eden nick fury varsa what ıf hikayesinde ise uatu olacak. uatu karakterlere karışmasa da en azından bize rehberlik edecek.

    uatu'nun kim olduğuna da bakmamız lazım elbette. uatu the watcher çizgi romanlarda ilk 1963 yılında fantastic four'un 13. sayısında gözüken the watcher ırkına mensup bir karakter. the watcher ırkı evrende olup biten her şeyi izleyip kaydeden ama karışmayan bir ırk. uatu ise ayda yaşayan dünya gezegenini ve çevresini takip eden bir watcher. her ne kadar karışmaması gerekse de uatu diğerlerinden biraz farklı bir karakter. özellikle reed richards ve fantastic four ile iletişime geçmekten pek çekinmiyor. dizide nasıl bir yapıda olacağını henüz bilmiyoruz. karışacak mı ? sadece izleyecek ve bize mi rehberlik edecek ? bunlar dizi çıktığında cevaplanacak olan sorular.

    what ıf dizisi ile ilgili olarak merak edilen bir diğer şeyde elbette what ıf dizisinde gördüğümüz karakterleri live-action olarak görüp göremeyeceğimiz. ben what ıf'ten live-action'da çok sayıda geçiş olacağını düşünmüyorum. yani yeni black panther, what ıf'ten gelmez. ama doctor strange in the multiverse of madness filminde captain carter cameo'su ya da ant-man and the wasp: quantumania filminde ufak bir gönderme ya da loki ikinci sezonda animasyondan bir olaya referans verme gibi şeylerin olacağını düşünüyorum.

    marvel studios'un ilk animasyon projesi olsa da son animasyon projesi olmayacak what ıf. stüdyonun içerisinde bir minik animasyon stüdyosu kurulması planlanıyor. önümüzdeki yıllarda what ıf dışında da animasyon projeleri göreceğiz. böylece marvel studios hem kendileri için hem de seyirciler için yeni bir alan açmış oldu. bu konuda ne kadar başarılı olacaklarını da what ıf yayınlanmaya başlayınca göreceğiz.