ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
düğünde damadı çileden çıkaran gelin
-
her ne kadar gelin gerçekten kezban olsa ve damat gerilmekte haklı olsa da verdiği tepki bildiğin hödüklüktür. durun gençler daha cicim ayı başlamadan bu ne tahammülsüzlük?
bir de sevgisizlikleri çok belli oluyor yazık gerçekten.
eskişehir'deki çorap satan çocuk
-
alnının teri ile ekmek parasını kazanan büyük adam. çocuk falan değil bu.
onun yaşıtları medeni ülkelerde şu anda servisler ile okula gidiyor, oyun hamurları ile oynuyor, tablet, bilgisayar gibi teknolojinin nimetlerinden yararlanıyor, en güzel kırtasiye ürünlerini kullanıyor, bir kere yaşayabileceği çocukluğunun tadını çıkarıyor.
bu garibim de kışın soğuğunda elinde çantası ile 1,25 tl'ye aldığı çorabı 2 tl'ye satmaya ve 75 kuruş çalışmaya çalışıyor.
lanet olsun adaletsiz gelir dağılımına güzel gözlü çocuk.
hem gerçek babanı hiç göreme, hem üvey baba ile büyü, hem üvey olduğunu sonradan öğrenmene rağmen onu hala gerçek baba gibi benimse. böyle bir metanet, böyle bir duruş bir çocuk için çok fazla. yaşamın ve annesinin yükü de omuzlarında.
kameraya çeken adama uyuz oldum. ulan vereceğin 5-6 tl para. sen ne hakla çocuğu "sus lan yalan söyleme" gibi nahoş bir cümle ile azarlıyorsun. şakası bile kötü. bir de hala pazarlık derdinde. gönlüne çaktığım.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"hakemin şortla o saatte dışarıda ne işi varmış ?" *
100 euro ile almanya'da alışveriş yapmak
-
bizi kıskanan almanya'dan bir alışveriş hikayesi. izlerken ülkemle gurur duydum.
almanya'da asgari ücret 1400euro türkiye'de 1400tl (zorunlu bes nedeniyle elimize geçen daha düşük). o yüzden birebir euroları tl olarak düşünüp karşılaştırabiliriz.
https://www.youtube.com/watch?v=e1zlqzfz3ke
bir başka 100 euroluk alışveris. çok laklak yapmışlar ama izleyin. markette fiyat etikletlerine tl koyduğunuzda içiniz burkulacak.
https://www.youtube.com/watch?v=pqxjgh9dssg
pazar akşamı banyo yapıp bizimkiler'i izlemek
-
yıllar sonra duygulandırır, artık hiçbir şeyi samimi bulmadığımı fark ettirir. öyle işte biz büyüdük ve kirlendi dünya.
dedenin müslüme'nin ablasının da babası çıkması
-
askerlik görevimi yaptığım sırada korucular da askerlerle birlikte operasyonlara katılıyordu. bir görevin minimum süresi 1 hafta sürüyordu. kendi birliğimizden, üs bölgesine yaya intikal ve üs bölgesinde 1 hafta kalınıyor, sonra tekrar yaya dönülüyordu. bazen tim değişimi olmuyordu. aynı tim 1 hafta daha aynı yerde görev yapacak deniyordu. işte o görev uzadığı zaman korucular kalmak istemiyordu. neden mi? evet, tim komutanı sordu nedenini. adamın cevabı zerre kadar çarpıtmadan yazıyorum; “komutanım ben şimdi dönmezsem benim karıyı *ikerler.” bak aynen bu cümle.
nasıl lan? nasıl böyle bir şey olabilir? ve nasıl bunu bu kadar normal bir durum gibi söyleyebilirsin? adam resmen bunu söyledi. yani fırsatını buldun mu, tuttuğunu *iktiğin bir ortam. kimin kim olduğunun bir önemi yok. nasıl bir insanlık lan bu?
sonra bu adamlar büyük şehirlere göçtüğünde sokakta el ele yürüyen iki sevgiliyi görünce kıyameti koparıyor, modern kıyafetler giyen kadınlara *rospu diyor, saçını uzatan erkeğe *bne diyor. öyle de iki yüzlü bir durum var.
hayattan bugüne kadar öğrenilen en önemli şey
-
zaman ilaç değil, insan unutkan.
nasuh mahruki'nin mültecileri hedef göstermesi
-
her kelimesi doğru bir uyarıdır. deprem olunca görürsünüz.
edit: ve depremden sonra herkes bir intiba sahibi oldu eminim..
suudi arabistan'ın bir robota vatandaşlık vermesi
-
hong kong’lu geliştirici hanson robotics tarafından üretilen insansı robot sofia'ya vatandaşlık vererek, dünyada bir robota vatandaşlık veren ilk ülke oldular.
veliaht prens muhammed bin salman'ın, ülkenin batısında hayata geçirmeyi planladığı robotlu-mobotlu epey fütüristik, neom adında bir projesi var.
artık orada ne amaçla kullanırlar bu robotları bilmiyorum ama iyi para akıtacakları yeni bir şey buldukları aşikâr.
http://turkish.aawsat.com/…slik-veren-ilk-ulke-oldu
inegöl'de kendini arayan adam
-
"kendimi arıyorken olmaktan korktuğum yerdeyim, inegöldeyim" dedirtmiş olaydır.
euro 2020'de golü ve puanı olmayan tek ülke
-
aynı zamanda kupadaki en ruhsuz ve zevk vermeyen takımdır.
kuzey makedonya, macaristan, finlandiya gibi nispeten zayıf takımlar bile çok güzel mücadele veriyor.
edit: yalnız bizimkilerin de hakkını vermek lâzım, reklâmlarda hepsi süper oynuyor.
ulan her şey para mı bee!
debe editi: babalar gününde debeye girdik madem,adet yerini bulsun. babam başta olmak üzere tüm babaların günü kutlu olsun.**
çimen show'da pilotlarla dalga geçilmesi rezaleti
-
izlemedim ama komedi programından alınacak kadar kompleksli pilotlardan bahsediyor olmalılar.
diliniz kaba vicdanınız taş
-
star gazetesinde 5 yazarının kabataş linçini* konu edindikleri bugünkü yazılarına kullandıkları ortak başlık. hadi yalancılığınıza alıştık da bu kadar yüzsüz olmayın ya. özür dilemenizi falan beklemiyoruz zaten sadece susun daha fazla küçülmeyin yeter.
ahmet kekeç
halime kökçe
saadet oruç
murat çiçek
ardan zentürk
cüneyt çakır
-
şimdi televizyonda avrupa basının yorumlarını, özellikle ingiliz basının kendisine yüklenmesini seyrediyorum da her şey bir yana şunlar geliyor aklıma; "lan biz senelerce kıt kanaat kupalara katılıp sikilip, sokulduk afedersin. hakemlerden çektik, ezdiler büzdüler. hakan ünsal'a rivaldo yüzünden tereddütsüz gösterirken kartı ya da ne bileyim avrupa şampiyonalarında oynatacak adam bulamazken iyiydi di mi. roma'da sopa yiyip bile geldi türk takımı. finalde hagi'ye kartı zart diye gösterirken adams'a bi sikim göstermemişlerdi falan. yanisi senelerce bize soktular çıkardılar şimdi sıra bizde lan. bunu da cüneyt çakır sağladı. sağolsun varolsun."
diye anlık düşünmedim değil yani.