ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tabakları kare olan mekanın aşırı hesap geçirmesi
-
herkesin malumu olan bi' gerçek. hangi mekan ki yuvarlak tabak yerine kare/dikdörtgen tabakla yemek getirir, o mekan çok fena hesap kitler... evet.
hayattaki küçük mutluluklar
izmir'de çöken 20 apartmanın müteahhitleri
-
(bkz: izmir manavkuyu'ya imar izni veren zihniyet)
çöken 20 bina var.
gidin bakın bakalım manavkuyuya çökmek üzere olan kaç bina var? veya depremden ciddi hasar görmüş kaç bina var.
manavkuyu, bamya tarlasıdır. portakal tarlasıdır.
üstelik öyle 50-60 yıl önce değil. ben 89 doğumluyum, ve küçükken manavkuyu'da bir tanıdığımızın bostanına giderdik ziyarete, hayvanları otlardı. ve her yer bostandı, ilerileri portakal bahçeleriydi.
buranın altı artezyen kuyu. başka bir deyişle, tamamen boşluk manavkuyunun altı. binaları yutuyor şuan o kuyular.
buraya imar izni veren, imar izni vermek için rüşvet alan; o dönem bu izinlerde imzası olan en küçük memurdan, en büyük belediye başkanına kadar herkesi teker teker yargılayacaksın. başka bir çözüm yok.
rıdvan dilmen
-
programda aralıksız 20 dakika fenerbahçe'yi konuştuktan sonra "artık galatasaray'dan fenerbahçe'ye geçelim" demiştir. 2 senedir aklı gitti aklı.
titanic'teki jack türk erkeği olsa olabilecekler
-
geminin burnunda kolları açtıkları sahnede jackin arkadan değdirmesi.
hdp'yi %12 yapıp kılıçdaroğlu'nu bitiren chp'liler
-
kılıçdaroğlu niye bitsin arkadaş. biten tayyip.
hdp %9.9'de kalmış olsa, şu an cumhurbaşkanımız balkon açılışı yapıyordu.
140 journos'un osmanlı torunu videosu
-
"sen dünyaya gelesin diye ben 3 tane kız doğurdum."
ben kapadım siz devam edin.
insanı duygusuzlaştıran şeyler
-
zaman.
insan çocukluğundan uzaklaştıkça, hayat kavgasının içerisine girdikçe, yakınları, büyükleri birer birer dünyayı terk etmeye başlayınca duygusuzlaşmaya başlıyor. özlemle yad edilen şeyler, eski dostlar, hatıralar aynı tadı vermiyor.
nerede o eski bayramlar diyorlar ya... bayramlarda bir sıkıntı yok, biz duygusuzlaşıyoruz işte.
sülaledeki en başarılı kişi ve mesleği
-
sanırım abim.
kendisi akademisyen.
billur tuz gibi, çocukluğundan beri okur, okur, okur..
tamamı ücretsiz ve burslu olmak üzere eğitim ve sonrasında çalışma hayatı:
şehrin en iyi lisesi
şehrin en iyi dersanesi
hacettepe
bilkent
tekrar bilkent
koç
isviçre
amerika
şu an norveç
şimdi beni sorarsınız, sormayın.
ben kendisinin anti maddesiyim, ona tepki olarak doğdum.
kurban olduğum bir yerden verip bir yerden alıyor işte.*
not: bu arada bugün kendisinin doğum günü. bu entry'm kendisine armağanım olsun. varlığın ve başarılarında bir katkım olmadığından seninle gurur duyamıyorum ama orada burada övüyorum işte :)
edit: bu entry ile ilgili çok sayıda ve güzel mesaj aldım. favlayan okuyan herkese teşekkür ederim, sayenizde hoş bir şey yapmış oldum onun için. (o bile favlamış, beğenmiş demek ki :) ondan bu kadar söz ediyorum diye rahatsız olmazsa şayet, kendisi hakkında konuşulurken hep anlattığım ve bence çok hoş bir anektodu burada da paylaşmak isterim.
annem abime hamile iken, şehrin tıp fakültesi hastanesinde, daha önce düşüğü de olduğundan titizlikle takip edilmektedir. bazı şüpheler ve bir dizi tarama sonrasında, bebeğin kesinlikle sakat olacağı, kürtaj gerektiği söylenir bizimkilere. annem kürtaj için hemşire tarafından hazırlanırken, babam hastanedeki tanıdık doktorları bulup durumu danışır ve sağlıklı olması için ufak da olsa bir ihtimal olup olmadığını sorar. doktorlardan biri, en fazla %10 ihtimal olduğunu söyleyince babam, "%10 bana yeter, gerisi allah'ın takdiri" der ve annemi kürtajda ısrarcı ve kesin kararlı olan doktora görünmeden hastane odasından -tabiri caizse- kaçırır. daha sonra alanında çok iyi olan ve yakınen tanıdıkları bir profesörün takibine girerek annem abimi doğurur. tahmin edeceğiniz üzere tamamen sağlıklıdır.
tüm bunları düşününce bence abim, bizimkilerin, sağlıklı olma ihtimalini eleyemeyecek kadar inançlı, gözüpek ve etik kaygılara sahip, aynı zamanda sakat doğsa dahi 'keşke aldırsaydık' demeyecek kadar inançlarında samimi insanlar olmaları karşılığında allah'ın cömert bir hediyesidir.
13 nisan 2023 hilal kaplan ifşa
-
"kim ki size ahlak satmaya kalkışır, biliniz ki en ahlaksız o kişidir.." sözünün bir kez daha tescillendiği ifşa.