ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bütün iyi erkeklerin kapılmış olması
-
bir problem sürekli insanın karşısına çıkıyorsa,
o insan o problemi çözemiyor demektir.
bir kere çözse, "hoop.." yok olacaktır, bir daha karşısına çıkmayacaktır ama, çözmesi söylenmesi kadar kolay değildir.
eş seçimi böyle bir problemdir. aslında kadın-erkek farketmez.. seçim bir kere yapılır ve bu problemle bir daha ömür boyu karşılaşılmaz.
seçim yaparken her iki tarafın da bilinçaltı, bilinçüstünden daha belirleyicidir. her iki tarafta karşı tarafın çocuk yaptıklarında ona bakıp bakamayacağını tartar. yani bir birlerinden hoşlandıklarında aslında, "bu benim çocuklarımı aç bırakır mı"dan başlayıp "çocuklarıma iyi bir rol model olabilir mi"'ye kadar bir çok soru bilinçaltında cevaplanmış demektir... o yüzden genç olması önemlidir, sağlıklı olması önemlidir, zengin olması önemlidir, yüzü-gözü-eli-ayağı düzgün olması önemlidir. bütün bunlar ve daha fazlası soyun devamı, yani çocukların geleceğini garantiye almak içindir... kişi farkında olmasa da bilinçaltı hesap makinesi kesinliğinde hesabını yapar. sonra gözler baygın bakmaya başlar, tarafların şaftı kayar..
herkes kendi hikayesinin esas kızı ya da esas oğlanıdır. kimse kendini figüran görmez, göremez.. eğer karşı tarafı ilk görüşte figüran görmüşse zaten daha o dakika elemiştir. "sıradaki" diyerek kaldığı yerden (n-1) arasına dalar.
iyi erkek işte esas oğlanın başarmış olanıdır.
-ama, zengin olarak
-ama, yakışıklı olarak
-ama, kaslı-kuvvetli olarak
-ama, kariyer yaparak
-ama öyle, ama böyle..
bir şekilde iyi bir baba olabileceğini gösteren bir başarıya imza atmış erkektir... işte sorun.. tam da burada çıkar.. erkek başardıktan sonra talibi çoktur... ama bütün erkekler ister ki, kadın ona başarmadan önce inansın... başardıktan sonra gelenler ona mı geliyor, yoksa ortadaki ganimet mi gözlerini kamaştırmış, bulanık su... mevzu çok karışır...
işte esas oğlana baştan inanan, gönül veren kız esas kız olur.. artık, o kızı bu hikayede o tahttan indirmek imkansızdır...
iyi erkeklerin kapılmış olması mevzusu budur.
esas oğlana zamanında inanmayan aday kızların efkarıdır, isyanıdır... kendilerini figüran gibi hissetmelerinin dışa vurumudur.. bu kızlar cephesinin en yaygın problemidir.
oğlanlar cephesinin de pek bu kadar yaygın olmasa da problemlerinden biri... doğuştan şanslı şanssızlığıdır.
şöyle ki, henüz kapılmamışlardır ama talipleri çoktur :
doğuştan zengindir
doğuştan yakışıklıdır
doğuştan öyledir, böyledir.. farketmez, sonuçta müstakbel eşinin onu gerçekten sevip sevmediğini hiç bir zaman bilemeyecektir. taa ki, doğuştan artısını birgün kaybedinceye kadar. bu yüzden de, evleninceye kadar bu tip erkekler gözde playboydur. nam-ı diğer: piç erkek.. her çiçekten bal alarak, adeta gerçek sevgi'yi bir türlü bulamayacak olmasının intikamını alır.. ama, intikam almak sorunu çözmez.
aslında, eskiden padişahların yaptığı gibi tebdil-i kıyafet gezerek bu sorunlarını aşmayı deneyebilirler... nitekim bu konuyu işleyen film, dizi, hikaye, roman çoktur ama, gerçeği pek yoktur.
sosyal medya da yeni yeni bu konuda olanaklar sağlamaya başladı... muhtemeldir ki, ileride bir çok hikaye, roman, film ve dizi bol bol bu konuyu işleyecektir.. ama, şimdilik gerçeğinden söz etmek için erkendir...
doğuştan şanslı şansızlık sorunu kızlar içinde aynıyla vakidir...
doğuştan şanslı olmayanlar,
başta isyan ederler doğanın adaletsizliğine.. ama,
sonra büyük mücadelelerle bir şeyler başardıklarında, kariyer yaptıklarında, para-ün kazandıklarında
bütün bunları yapmadan önce kendilerine inanan eşini bulmuşlarsa eğer daha şanslı olduklarını anlarlar..
çünkü, gerçek aşk bütün bunlardan daha değerlidir...
bütün iyi erkeklerin kapılmış olması
ya da
bütün iyi kızların kapılmış olması
isyanı.. daha doğru ifadeyle iyi olan esas kız ya da esas oğlanın hikayesinde kendini figüran olarak görmenin isyanıdır...
çok da şey'etmemek lazımdır... bazı tavizlerle (n-1)'lerin arasına dalmaktan başka yol yoktur. tabii, her seferinde yaş kriterini biraz yükseltmek gerekir...
şükela
-
bana yiyisen arap seyhlerini hatirlatiyor,bilmem bende mi bir bozukluk var..
-$oh gusel leylaa,$ukelaa!!!
belgesellerde geçen klasik cümleler
-
(bkz: masai mara'da sabah oluyor)
çocukları fırçalarken isimlerini tam söyleme tribi
-
amerikan filmi kli$elerindendir. ancak amerikan kulturu, ecnebi kulturu kli$elerinden midir bilemem. ya da ecnebide boyle bir olay var midir? nedir diyeceksiniz?
efendim bu ecnebi, cocuguna cey cey, mayk, john, siii cey gibi $ekil $emayil kisa isimler takmaya bayilir ve hep oyle hitap eder. ama durum firca atacakken degi$ir.
misal;
- cey cey, odevini yapmadan babanla araba yikamaya gidemezsin!...
- tamam anne...
firca hali;
- john junior fitzgerald macnamara smith, hemen odevlerini yap!
- yapiyorum anne....
6 şubat 2018 spacex falcon heavy testi
-
hedeflenen fırlatma zamanı için "1:30 pm et" demiş, spacex twitter'da.
türkiye kış saati ile akşam 9:30.
yeri gelmişken: bizim saatlerimizi neden iran sınırından geçen meridyene göre ayarladığımızı çözebilen var mı? elalem roket fırlatıyor; bizdeyse adamın biri saat ayarını bozdu, iki yıldır düzeltemiyoruz.
pipiyi pervane gibi kullanıp helikopter gibi uçmak
-
(bkz: sikorsky)
6 ay verin istanbul'da suriyeli sorunu kalmayacak
-
suriyelilere vatandaşlık vererek çözecek sanırım. artık "suriyeli" değil "türkiyeli" sorunu olacaklar.
6 ayda başka türlü çözülemez o sorun.
nusret gökçe
-
instagramda 10 kasımda paylastığı bir söz var. etleri keserek ufak da olsa bir sanat yapmış ve atatürk portresi oluşturmuş. altına da şöyle bir şey yazmış:
vatanını en çok seven işini en iyi yapandır.
işte bu yüzden bu adamın yükselmesini istiyorum. umarım yükselir ve dünya markası olur.
alternatif age of empires karakterleri
-
yancı :
anti-kahraman bir karakterdir. uslu uslu tarlasını ekenlerin yanına gidip "hşş bak arpa iyi gidicek bu sene,sen hala veriyosun buğdayı,yanlış yapıyosun" der,ev yapanlara bulaşır "age atladın diye betondan yapıyon ama bak ben kerpiçten şaşma derim yine" biçiminde. askeri binaların başında bekler,içerden asker çıktıkça alkışlar "helal abim benim ne de güzel olmuşsun sen" diye çoşar.pisliktir,boş bırakınca catapultların vidasıyla,ipiyle oynar bela olur.
5 nisan 2019 akp'nin seçim iptali başvurusu
-
--- spoiler ---
bizimkisi bir rant hikayesi
yeşil dolar şeklinde biraz
yalan dolan ve iftira
bizimkisi dava gibi biraz
bu ihale senin için
bu arsaları kapatalım
hiç utanma arlanma
sen zenginleş daima
bizimkisi beka hikayesi
yeşil dolar şeklinde biraz
pkk feto yediririz halka
bizimkisi talan gibi biraz
--- spoiler ---
edit: arkadaşlar şarkının yaratıcısı ben değilim. gereken ilgiyi görmediğini düşündüğüm için alıntı şeklinde koydum buraya. övgüleri lütfen kendisine iletiniz. (bkz: #88497506)
5 şubat 2017 ziraat bankası ve ptt'nin fona devri
-
bakanlar kurulu kararı ile az önce gerçekleştirilmiştir.
varlık fonu nedir? bilmiyorsun değil mi? vallahi ben de bilmiyordum. ülkenin her bir vatandaşının hak ve pay sahibi olduğu kurumları devredeceksin, devrettiğin firmanın ne olduğundan kimsenin haberi yok. bakın firma diyorum, çünkü kurum değil, firma!
55174-5 sicil numarası ile 15.11.2016 tarihinde kurulan türkiye varlık fonu yönetimi anonim şirketi (dikkatinizi çekiyorum, anonim şirket). yani henüz 1 yıl dahi olmamış kurulalı. yönetim kurulu başkanı mehmet bostan isminde bir şahıs, daha önce özelleştirme idaresi başkanı imiş.
31/01/2017 tarihli -dikkatinizi çekerim 5 gün önce- 9253 sayfa 576 sayılı ticaret sicil gazetesi'nde yayınlanan değişiklik ile yönetim kurulu üyeliğine bilin kim getirilmiş? bayılırsınız: yiğit bulut!
hoşçakal aşağıdaki kurumlar, artık yukarıda bahsettiğim anonim şirketin birer girişimisiniz:
(bkz: ziraat bankası)
(bkz: ptt)
(bkz: botaş)
(bkz: borsa istanbul)
(bkz: türksat)
(bkz: türk telekom)
(bkz: çaykur)
(bkz: eti maden)
6 şubat 2017 tarihiyle eklenenler:
(bkz: thy)
(bkz: halkbank)
sanırım ülkenin %90 varlığı yok oldu bugün. fena kötü hissediyorum.
bu arada, milli piyango'nun da daha önce devredildiğini unutmayalım.
konuyu ehlinden dinleyin, sıkılmazsanız.
karizmatik cevaplar
-
taksim meydanı,
yoğun alkollü bir gecenin eve dönüşü, kalabalığız. en azından bir taksiye sığmak için kalabalığız. ama buna rağmen pazarlık yapacak kadar da ayığız!
arsiz padawan: abijim, gündüz acar mızın?
taksici:çiçek miyim lan ben gündüz açıyım?!?!!!
o günden beri 24 ayarım sözlük.
avrupa yakası'ndan akılda kalanlar
-
80'li bölümlerde uludağ'a gidip mahsur kaldıkları iki bölüm vardı. şeshu'nun kibritleri boş yere harcayan ve ateşi söndüren yaprağa çıkışlarını unutmadım.
yaran diyaloglar
-
tır şöförüyle aramda geçen diyalog.
+ abi romanya nasıl bir yer?
- abisi romen gümrüğünü görünce sikim kalkıyor sen hesap et
(bkz: klinik vaka)