hesabın var mı? giriş yap

  • yil 1993. universiteyi yeni kazanmisim. bolumum ingilizce oldugu icin ingilizce yeterlilik sinavina girmem gerekiyor. sinav istanbul universitesi yabanci diller yuksekokulu'nda. yeri suleymaniye'de istanbul muftulugu'nun hemen yaninda.

    sinav gunu geliyor, sinavin saat 09:00'da olmasi lazim. biz sinav yerine geliyoruz ama sinavin ogleden sonra 13:00'a ertelendigi soyleniyor. babaannemlerde kaliyorum, evleri erenkoy'de. anadolu yakasina gidip geri donmeye degmez. benim gibi birkac arkadasla o civarda vakit gecirmeye karar veriyoruz.

    suleymaniye'den yuruyerek beyazit'a, ordan da kumkapi'ya iniyoruz. oradan sahil yolundan yuruyup, sirkeciye ve tekrar suleymaniye'ye gidecegiz. kumkapi'da bir gazionun onunde muslum gurses yazili neonlar var. birbirimize gosterip, bak muslum gurses burada sahneye cikiyormus derken yanimizda bir mercedes duruyor ve muslum gurses arabadan iniyor. o saatte gazinoda ne isi var bilmiyoruz ama saskinlikla birbirimize gosteriyoruz, bak muslum baba diye.

    bizi gorunce el salliyor, yanimiza geliyor. selamlasmadan sonra orada ne yaptigimizi soruyor. anlatiyoruz, bizi gazinoya davet ediyor ve oradaki gorevlilerden birine genclere kahvalti getirin diyor. bizimle sohbet edip kahvalti yapiyor, sonra musaade isteyip sinava dogru yola cikiyoruz. bize basarilar diliyor.

    huzur icinde yat muslum baba, cok mutevazi ve iyi kalpli bir insandin.

  • üst edit: finali bok gibi olmuştur. board değişmiş ve sam yine ceo olarak şirketin başına geçmiştir. microsoft hissesini sağlam tutmak haricinde bir şey alamamıştır.

    takip edemeyenler, tam anlamayanlar ve hiç bilmeyenler için openaı hikayesinin (hemen hemen) tamamı:

    sam altman, dillere destan chatgpt'nin yaratıcısı olan openaı'ı yöneten ekibin kurucusu. sam ceo ve kar amacı gütmeyen bir kurula rapor veriyor. bu kurulun en temel amacı, openaı'ın uygun güvenlik önlemleri olmadan çok hızlı ilerlemesini önlemek (deceleration, yani aı'nin çok hızlı gelişip bizi öldürmemesini sağlamak). bu kar amacı gütmeyen kurul, ılya adında bir aı bilimcisi, greg adında bir mühendis ve üç başka kişiden oluşmakta.

    birkaç hafta önce, sam microsoft'un ceo'su satya nadella ile beraber bir sunum yapıyor. microsoft, openaı'nin en büyük yatırımcısı (%49'una sahip) ve gpt'yi ürünlerinde kullanmak için özel sözleşmeleri falan var, bu nedenle microsoft, openaı'nin başarısından en çok kazanç sağlayacak olan şirket. yani microsoft için openaı kritik derecede önemli.

    sunum sırasında, sam ve satya, gpt'nin ne kadar ilerlediğinden (hiç beklemedikleri kadar iyi olduğundan) bahsediyorlar, bu da ılya'yı çok ürkütüyor (çünkü onun görevi aı'nin çok tehlikeli hale gelmesini durdurmak). *bu kısım spekülatif tabii ama hikayeye uyuyor*

    (burada bir makul alternatif spekülasyon daha var:

    bu 3 kişiden biri de quora ceo'su adam d'angelo. bu adam poe adında bir platform yapıyor. bu platformda kendinize custom bot oluşturup bundan para kazanıyorsunuz. sam, devday'de “custom gpt” ve “gpt store” tanıtıyor. bu, poe'nun aynısı! yani sam, board'daki birinin yaptığı işi direkt kopyalamış gibi görünüyor. d'angelo bu duruma çok öfkeleniyor ve kurulu sam'in onlardan bilgi gizlediğine ve ona güvenemeyeceklerine dair kışkırtıyor (blog posttaki metinle örtüşüyor). aynı şekilde ilya'yı da manipüle ediyor ve sam'e karşı dolduruyor.

    hikayenin geri kalanında ilya yine başrolde ve görüşmeleri o ayarlıyor.)

    ılya, bu diğer üç kişi ile bir araya gelerek sam'ı işten çıkarmaya karar veriyorlar ve zehir zemberek bir blog post yayınlıyorlar (biz insanlar bu noktada haberdar oluyoruz), greg'i de kuruldan çıkarıp yeni geçici ceo olarak belirledikleri mira'ya bağlarlar (mira normalde cto). bu kararı açıkladıklarında greg hemen istifa eder ve sam'in tarafında yer alır, openaı'daki birçok kıdemli ve önemli mühendis de öyle yapar. şirkette kurulun beklemediği bir kan kaybı başlar ve ortalık bir anda karışır.

    satya nadella (en büyük yatırımcı) bunu öğrenince çok sinirlenir (galiba): neticede hayatının işi, microsoft ve openaı arasındaki ortaklığı kurmaktı ama openaı, en iyi insanlarını kaybedebilir ve en ileri aı şirketi olma yolundan uzaklaşabilirdi. üstelik piyasa kurtlar vadisi gibiyken.

    bu nedenle satya, tüm hafta sonunu yatırımcıları ve mühendisleri sam'i geri getirmek için ikna etmeye çalışarak geçirir. ama kurul bunu bir şekilde reddeder, bu yüzden satya başka bir fikirle gelir: sam ve greg'i microsoft içinde bağımsız bir aı laboratuvarı kurmaları için işe almak ve onlara aı'nin gelecek büyük sıçramalarını geliştirmeleri için sınırsız para ve imkan sağlamak. kurul sam yerine eski twitch ceo'su emmett shear'ı işe alır. emmett kurulun istediği “güvenli hızı” sağlayacaktır (güya).

    satya bu sırada yüzlerce openaı çalışanına da sam ve greg'e kurmayı vadettiği aı laboratuvarının kapısını açık bırakmıştır. yüzlerce openaı çalışanı da sam'i destekleyerek sam'i kovan kuruldan hemen istifa etmelerini aksi halde microsoft'un tümüne sunduğu iş teklifini kabul edip oraya gideceklerini söyleyen bir bildiri yazarlar. bu kurula çok sert bir tehdittir.

    ama bu mektubu imzalayanlar arasında tüm bu sürece sebep olan ılya da vardır (biz şok). ılya çok pişman olduğunu ve yaptığını düzeltmek için elinden gelen her şeyi yapacağını söyler ve o da sam tarafına geçer, sam de onun özrünü kabul eder ve x'te kalpleşirler.

    (ilya'nın taraf değiştirmesi konusunda d'angelo'nun manipülasyonuna uğramış olduğunu fark etmesi de muhtemel eğer yukarıdaki d'angelo spekülasyonu doğruysa.)

    tüm bu süreç satya nadella için çok ustaca bir hamle çünkü openaı'nin en iyi yeteneklerine (sam, greg hatta ılya da) ve onları takip edecek yüzlerce aı mühendisine sahip oldu (770 kişinin 700'ü). satya, openaı'nin bir gün çok büyük olacağını ve microsoft ile rekabet edeceğini ve değerli gpu'ları (aı teknolojisini çalıştıran çipler) satın alacağını biliyordu.

    yani satya, sam'i işe alacak, her yaptığını görecek ve gpt'nin arkasındaki algoritmaları da elde etmiş olacak. hem de tamamen bedavaya.

    ve bunların hepsini pazartesi sabahı borsa çanı çalmadan önce yapıyor. microsoft en büyük yatırımındaki kriz nedeniyle zarar edecekken satya'nın ustaca hamlesi sayesinde kara geçiyor. (satya övgüsü)

    tüm bu hikayede her şeye sebep olan aslında ılya gibi görünüyor (idealleri uğruna şirketi p*ç etti). sonradan taraf değiştirmesine rağmen.

    hikaye henüz bitmedi, neler göreceğiz bilemiyoruz. güncelleme geldikçe buraya eklerim.

    https://x.com/…adev/status/1726695041433731475?s=46

    edit: spekülasyon güncellemesi

  • rezalet degil bombok bir durum. hadi kasanin acildigi tespit edildi, icindeki tutar nasil ispat edilecek?

    edit: hayatinda hic banka kasasi kiralamamis sigirlar diyor ki kasadaki tutar ispatlanir; adam parayi cekip kasaya koymus iste.. hesap hareketlerinden bakilir diyenler var.
    banka sizin kasaya ne kadar ne koydugunuzu kesinlikle kayit altina almaz, (ne kamera ne de evrak olarak) size kasa verir ve sadece guvenligini saglar. siz icinde mucevher, ya da magnum cubugu saklayabilirsiniz (hacmen uygun oldugu surece), ama neyden ne kadar sakladiginiz kayit altinda degildir. memur sizinle kapiyi acmaya ve kapatmaya gelir sadece. dolayisiyla 5dk once bankodan cektiginiz parayi kasaya koydugunuzu ispat edemezsiniz.
    eger belirtildigi gibi zorla acma tespit edilmisse, sigortanin belirledigi bir (tabi boyle bir sigorta varsa) tutar odenir sadece. nerden bakilirsa cok kotu bir durum, anlatildigi gibiyse cok yazik olmus.
    bu arada banka kasalariyla ilgili bir diger risk ise yangindir. icine koydugunuz banknotlar, mucevherler saglam bir yanginda kavrulabilir de.

  • mustafa kemal'i siyasi olarak algılayan cumhuriyet düşmanı köpeklerin zoruna giden , yüreklerden kopan tezahürat.

  • var ya sırf muhalefet etmek için saldırıyorsunuz hemen, her siki biliyorsunuz amk, yok hırçın denizmiş, yok en küçük dalga 4 metreymiş, yok kayık okyanusa dayanamazmış vırt zırt. adamlar yazın gitmiş olm yazın lan, havalar güzelken gitmiş amk. hemen konuşun anlamadan dinlemeden...

  • maçta şüphesiz ki birçok hüzünlü an vardı ama en hüzünlüsü de; şampiyonlar liginde oynayabilmek için fener'i tercih eden stoch'un; fener 3-0 gerideyken dakika 87' de oyuna girmek için beklerken, çipil çipil gözlerini kırpıştırmasıydı.