hesabın var mı? giriş yap

  • brezilya'da vuku bulmuş olaydır. 11 yaşındaki kızını taciz eden 23 yaşındaki tacizciyi döve döve öldüren bir baba.

    haber linki

    liveleak (+18)

    şimdi, linç kültürüne karşıyım fakat ben bu haberi okurken öldürülen için hiçbir şekilde rahatsızlık duymadım. sözlük ahalisi ne der bu duruma acep?

  • kuzen şamil'in her fırsatta üzerinde çeşitli deneyler yaptığı oyuncak bir köpeği vardır. (önce sıcak suyun içinde bekletip sonra buzlukta dondurmak gibi)

    zavallı köpeği bu kez sıkı sıkıya sargılara sarılmış bir şekilde bulan annesi şamil'e sorar;

    - oğlum ne bu köpeğin hali, yine naptın zavallıya?
    - anne bu eskiden ömerdi, şimdi de ezel yaptım ben onu.
    - !?!

  • eğer yanlış anımsamıyorsam yıllardan 1995. parlak bir ilkokul sürecinin ardından ortaokul serüvenine adım atmışım. fakat bulunduğumuz kasabada ortaokul yok ve bu nedenle okula parası aylık olarak ödenen bir minibüsle gidip geliyorum. gidiş-geliş nereden baksan 2 saat gibi bir zaman alıyor. yani okul epeyce uzak. ee okul süresine ulaşım süresini de ekleyince koskoca bir gün yapıyor. sabah çıkıp ta akşam evde olabiliyorum. içinde yetiştiğim ailemin kemikleşmiş bir harçlık kültürü hiç yoktu. günlük olarak her şey, annemin hazırladığı bir beslenme çantasından ibaretti. işte ben yine böyle bir günde o güzelim beslenme çantasını minibüste unutmuşum. kıpkırmızı domatesim, peynirim ve üstüne yumurta sarısı sürülüp kızartılmış ekmeğim uçtu gitti. okul her öğlen 1 saat yemek paydosu verir, yakın olanlar evlerine falan gider, karınlarını doyurur gelirlerdi. sınıf arkadaşlarımdan birinin evine gidip karnımı doyururum diye plan kuruyorum kafamdan; ama gel gör ki utancımdan kimseye ben de geliyim mi diyemedim. hayatta planlanan her şey uygulamaya dönüştürülemiyor ne yazık ki. hayatın gerçekleri çok farklı.

    okul yemek saatine girdi. giden gitti. ben de çarşıya çıktım. avare avare dolanıyorum sokaklarda. karnım da iyice acıkmaya başladı. çocuk bünyesi işte. cebimde de çok ufak bir madeni para var. belki 2 ya da 3 sakız falan alınabilir. o değerde bir para. gözümü karartıp nolursa olsun diyerek bir fırına girip parayı uzattım ve ekledim:

    - buna ne kadar ekmek olur abi?

    önce fırıncı dayı beni baştan aşağı bir süzdü ve"buna ekmek olmaz aslında; ama ben sana yarım ekmek veriyim" dedi. süper bir gelişme. uzattığım parayı da "koy onu cebine" diyerek almadı.

    siz şimdi o yarım ekmeği yiyip okula gittiğimi sanıyor olabilirsiniz; aslında benim de amacım buydu; ta ki okula giderken yol üstündeki dönerciyi görene kadar. olay bu ya dönerciye gidip yarım ekmeğimi göstererek "bu kadar param var. acaba ekmeğimin arasına sade kıvırcık koyar mısın" diye sordum. adam güldü "olur tabii" dedi. ne güzel iş lan. işin ilginç yanı bu da bozukluğumu almadı. "para istemez" dedi.

    evet kepaze bir durum. resmen dilencilik yapmış gibi olmuşum ey sözlük. ama ben bu süreçte hep samimiydim. hep paramla bir şeyler yapmaya çalıştım. eee adamlar almadıysa benim suçum mu?

  • ya all-star seçilecek ya da mip ödülü alacak basketbolcu. iki apoleti birden kazanması zor ama nba teamülleri gereği ikisinden birini mutlaka verirler ki büyük ihtimalle bu ödül de all-star olacak.

    dikkat edilirse alperen neredeyse her maçtan sonra rakip koçların övgüsünü alıyor. zaten maç içerisinde de yeteri kadar saygıyı ikili hatta bazen üçlü sıkıştırma getirerek de gösteriyorlar ve yine de durdurulamıyor. rakip oyuncular da neyle boğuştuklarının farkında, çoğu oyuncu alperen'e hak ettiği saygıyı duyuyor. koçlar ve oyuncuların all-star seçimlerindeki etkileri düşünüldüğünde all-star seçilmesi çok muhtemel. kontenjandaki rakipleri de alperen kadar bir takımın dominant gücü değil. bu da şansını yükseltiyor.

    bir aksilik olur ve seçilemez ise performansını ödüllendirmek için mip ödülünü verirler. genelde all-star seviyesinde performans gösterip bir şekilde seçilememiş bir oyuncuyu en azından onore etmek için bu ödül kullanılabiliyor. mesela hidayet'in mip ödülünü kazandığı sene all-star seçilememesi tepki almıştı ve bunu mip ödülünü vererek tölare etmişlerdi. 2014'te dragic yine buna benzer bir şekilde kazanmıştı. biraz dengeleme ödülü gibi kullanılıyor açıkçası.

    mip konusunda en büyük rakibi tyrese maxey fakat maxey her ne kadar büyük bir gelişme gösterse de bir takımın sürükleyicisi konumunda değil. sixers'ın bütün oyunu embiid üzerinden şekilleniyor ve maxey çok iyi bir şekilde embiid'i tamamlıyor. bir oyuncunun tırnaklarıyla kazıya kazıya bir takımın all-star seviyesinde ana sürükleyicisi olması mı yoksa olağanüstü bir gelişim göstermesine rağmen ana sürükleyicinin tamamlayıcısı olması mı sorusunun cevabı açık. tabii ki sonuçta bireysel bir ödül bu ve istatistiksel artışı yüksek olanın şansı daha yüksek oluyor ve maxey kazanırsa da hak etmediği söylenemez. maxey doğudan sakatlık yaşamazsa all-star seçilecek ve alperen seçilemezse mip'i alperen'e verip durumu dengelerler. ikisi de all-star olursa takım derecesi daha iyi olan olan maxey büyük ihtimalle ödülü kazanır.

    her koşulda alperen'in bu seneki performansı iki apoleti de hak ediyor gerçekten.

  • sauron elflerin şehrini yakıp yıktıktan sonra ele geçirdiği güç yüzüklerini büyük liderlere dağıtmıştır. zira elindeki tek yüzük sayesinde diğer yüzükleri takanları kontrol edebilecektir. böylece dokuz güç yüzüğünü alan aç gözlü insan kralları sauron'un kölesi olup nazgul'e dönüşmüştür. ne ölüdürler ne de diri.
    bu arkadaşlar hakkında en büyük tartışma dokuz yüzüğü halen taşıyıp taşımadıkları yönündedir. benim kanaatim taşıdıkları yönünde. bunun sebebi tabi ki güç yüzüklerinin doğasından ileri gelmektedir. onları takanların akılları ve iradeleri tek yüzük sayesinde sauron tarafından kontrol edilebilmektedir. bunun yanında güç yüzükleri ölümlülere sonsuz yaşama şansı vermektedir. yani nazgul eğer yüzüklerini çıkarmış olsaydı ruhları normal insanlar gibi dünyanın dışına giderdi. hem sauron'un dokuz yüzüğü nazgul'den almasına sebep de yok. diğer ırklara verilen yüzükleri geri almaya çalışmıştır çünkü o yüzükler istediği gibi sonuç vermemiştir. elfler sauron tek yüzüğü takınca kendi yüzüklerini çıkaracak kadar bilge davranmıştır çünkü. cüceler için ise öyle inatçıydılar ki güç yüzükleri ile bile iradeleri kontrol edilemiyordu denmektedir, yalnızca bu kendilerine verilen yüzükler sayesinde çok büyük zenginlikler elde ettiler, bu altın yığınları da eninde sonunda kötülük getirdi diye anlatılır.
    tolkien'in nazguller hakkında yaptığı bir açıklama da şu minvaldedir. bu arkadaşların etraflarına saldıkları büyük korkudan başka çok da büyük bir güçleri yoktur aslında. dövüş yetenekleri eşsiz değildir sadece karşısındaki kişiyi ümitsizliğe düşüren korkuları ile kazanırlar. ayriyeten tolkien demiştir ki bu nazguller tek yüzüğe öyle bağlanmışlardır ki frodo hüküm dağında tek yüzüğü sahiplenip de parmağına taktığında hobbite saldırmak şöyle dursun, frodo ne derse yaparlardı.
    yalnız hobbitin üçüncü filmindeki hallerini bir tek ben mi beğenmedim bilmiyorum. peter abi neden böle bi şey yaptı bilinmez ama kara çarşaflıyken de ruhlar alemi beyazlığındayken de çok daha karizmatiktiler.
    edit; bu arkadaşların bindikleri kanatlı yaratıkların bir ismi yoktur. aslında kitapta görüntüleri de filmdeki gibi dinozor şeklinde değil de kuş bozması gibidir. şöyle mesela. kitapta

  • gecen pazar babamin bir yakinin olum haberini aldik. derhal hasteneye gittik tabi, malum islemler bitti ertesi sabah ciktik yola erkenden, koye defnedecegiz merhumu. koye en yakin kasabanin morguna goturduk cenazeyi, ogle namazina mutekip kilinacak namazi. sonra tabutu yukledik cenaze arabasi arkada biz onde vardik koye. hoca onde cemaat arkada kilindi rahmetlinin namazi. omuzlandi, mezara dogru yola konuldu. mezara vardik gomulecek, bir ses duydum onden:

    - tabut bos lan!

    herkes saskin tabi, ugultular, kendini tutamiyor tabi millet gulmeye basladi, bir yandan agliyor bir yandan guluyor herkes. isin garibi olen amca da kasabanin en neseli en komik insanlarindan biriydi.

    sen tut kasabanin morgun da unut cenazeyi, bos tabutu onca yol getir, omuzla hic farketmeden -ulan hic kimse mi cenaze tasimadi bir kisi mi demez bu tabut hafif diye- ustune bir de cenaze namazini kil!

    ancak necati amca'ya yarasirdi boyle bir cenaze. nur icinde yatsin!

    edit: haber bile olmusuz bu arada http://www.milliyet.com.tr/…010/1186362/default.htm
    ( tesekkurler awlmi)

  • amk böyle tüftüf savaşı bile olmaz.yaşlı başlı adamlar falan ateş ediyor birde ciddi ciddi.ağızlarıyla bi dıkşın-dıkşın yapmadıkları kalmış.

  • binilen takside taksici sigara içiyordur ve sorar:
    -hocam sigaranın zararı var mı?
    -aa akciğer kanseri... ehem yok yok içebilirsiniz.

  • islamcıların bitmeyen eziklikleriyle hala fethetmeye çalıştıkları bizans kilisesi. şimdi müze.

  • başlık: halifeliği kaldıramıyorum beyler acil

    1. uninstall'ı silinmiş, ekle kaldırda görünmüyor nasıl yapıcaz acil bi el atın la
    (bozbaykurt ?, 18.11.2012 05:35

    5. atatürk modunda çalıştır panpa
    (mikaraguaying ?, 18.11.2012 05:39)

    6. saltanat dosyasından önce sildiysen kalkmaz o. meclisi yeniden toplayacan mecbur. üff işin yoksa uğraş dur. ya da cumhuriyet kur kesin çözüm. tasarımı da güzel
    (vay babanin genzine ?, 18.11.2012 05:39)

    10. @6 panpa cumhuriyeti kurmuştum crack bulamadım amk 30 gün sonra uyarı verdi otomatikman halifelik yüklendi kafayı yicem beyler yardım!
    (bozbaykurt ?, 18.11.2012 05:44)

    12. @10 nutuk atmayı denedin mi? çünkü sistemde sorun olabilir. nutuk at bi öyle kur. bakalım nolcak.
    (vay babanin genzine ?, 18.11.2012 05:46)

    16. olm daha dili değiştirceksin bi ton iş lan seninki de
    (kanatsizmarti ?, 18.11.2012 06:14)

    19. görev yöneticisini aç abdülmecit.exe çalışıyosa durdur de
    (sivilceli liseli ?, 19.11.2012 09:17)

    21. yeniceri_32 yi sil
    (syrmana ?, 19.11.2012 09:21)

    22. laiklik.dll bulunamadi hatasi aldin dimi? o dll silindiyse normaldir.
    (jorgen knutsen ?, 19.11.2012 09:22)