hesabın var mı? giriş yap

  • muhafazakar bir ailenin çocuğuyum. akrabalarımın rahat %80'i ak partili. babam yıllarca asgari ücretle günde 12 saat geceli gündüzlü çalışmış bir ak partili. sn. recep tayyip erdoğanı gönülden seviyor ve aleyhine tek laf dahi ettirmiyor. bense şu anda 20 yaşındayım. desteklediğim ve beni bütünüyle temsil ettiğini düşündüğüm bir parti yok. siyasetle fazla ilgilenmiyorum. babam chp genel başkanı sn. kemal kılıçdaroğlunu hiç sevmiyor, alevilere karşı bir ön yargısı var ve ülkenin çok iyi durumda olduğunu söylüyor.
    bu sabah işim gereği erken kalktım ve dışarı çıktım. adalet yürüyüşü o sırada geçiş yapıyordu. vaktim vardı izlemeye başladım. komşumuz geldi selam sabah sonrasında kendince fikrini belirtip gitti "bir tane doğru adam yok". komşumuz da aynı gelir düzeyine sahip normal bir muhafazakar.
    akşam yemeğinde lafı açıldı. babamla biraz münakaşa yaşadım. başta dediğim gibi partiyle vs. alakam yok ama bu ülkede ana muhalefetin 68 yaşındaki genel başkanı ankaradan istanbula arkasında binlerle yürüyorsa hele bir de bu insanların tek talepleri ve sloganları hak, hukuk, adaletse ayrıca ellerinde türk bayrağı varsa kimse yukarda aktardığım komşumun lafı gibi bir ithamda bulunamaz bulunmamalı. babamı ve babamın düşüncesindeki insanları bu yürüyüşün hangi noktası rahatsız ediyor bilemiyorum. babama da aynı şeyi sordum ama maalesef babam sadece siyasette değil her konuda her zaman haklıdır ve asla başkalarının lafını dinlemez. bu yüzden bağırmaya sen bi bok bilmiyorsun demeye başladı. ben de tamam baba sen haklısın diyip konuyu kapattım. ne yapacaksın babam işte sonuç olarak.

    demem o ki. değil ankaradan istanbula, ankaradan marsa kadar da yürüseniz babamın ve komşumuzun yürüyüşçülere olan bakış açısı değişmez. ama ne zaman daha önceden insanların tepki gösterdiği ve babamın kayıtsız kaldığı bir durum gelir kendisinin canını yakar işte o zaman görün bakın bakalım babam nasıl yerinden fırlayıp ah yandım anam diyor.
    uzun lafın kısası ben chpli değilim, akpli değilim, mhpli değilim, hdpli hiç değilim. ben sadece bu ülkede huzur ve barış içerisinde yaşamak isteyen bir türk genciyim. ve yarın da bu mitinge katılacağım. babama inat.

    çocuklar inanın inanın çocuklar, güzel günler göreceğiz güneşli günler
    motorları maviliklere süreceğiz, güzel günler göreceğiz güneşli günler

    edit: gittim. inanılmaz bir kalabalık vardı. ucu bucağı belli olmayan bir insan topluluğu alana hakimdi. herkesin ellerinde türk bayrakları, atatürk posterleri ve adalet yazıları vardı.onun dışında bir tane bile siyasi parti sembolü görmedim. insanlar umut doluydu ve herkesin yüzü gülüyordu.

  • at boku kokusuna bayılan bir avuç insan tarafından gerçekleştirilen protestomsu.

    bi zahmet ada’nın temizliğine dikkat etmiş olsaydınız başınıza bunlar gelmezdi. yerler bok içinde dolaşan kurtçuklardan ve sineklerden geçilmiyordu.

    ayrıca atların sağlıklı bir şekilde bakımının yapılmadığına, ölülerinin çöpe atılır gibi toplu çukurlara atıldığına ve ticari kazanç uğruna ölümüne çalıştırıldığına dair rivayetler var.

    geç bile kalınmış karardır. okey biz de nostalji severiz ama bedeli bu olmamalıydı.

    biraz da şorasına protesto edin.

  • devlet bahçeli'nin ve burdaki tek siyasi görüşü kürt düşmanlığından oluşanların anlamadığı ülkenin çok ciddi bir rejim değişikliği tehlikesi ile karşı karşıya olduğu.

    kimse bu %60'lık kesim bir olsun 4 yıl ülke yönetsin ve sonra zamanında seçime gitsin demiyor zaten. bu imkansız. yapılması gereken koalisyon kurup restorasyon sürecine girmek, yolsuzlukları ve erdoğan'ı yargılamak. daha sonra erken seçime gitmek.

    bahçeli 99 yılında yaptığı gibi yine erdoğan'nın yükselişine sebep oluyor şu an. olası bir erken seçimde akp bir daha öyle ya da böyle iktidarı vermez. şu seçim türkiye'nin tek şansı idi ki görüldüğü kadarıyla siyasi vizyonsuzluk ve geri kafalılık yüzünden harcanıyor.

    geçmiş olsun.

  • var. takvimlerden haberim var.

    sen gideli epey oldu. yedi yıldan biraz fazla. başka haberlerim de var.

    çocukların büyüdü. kızın genç kız oldu, sana benzemiyor pek. kuru, zayıf, cılız bir kız. oğlan da büyüdü, o aynı sen işte. senin esmerin. güleç bir çocuk. doğduğunda nasılsa öyle. artık yemek yiyor, belki de ondan. kaşığı zorla ağzına sokmuyoruz bebekliğinde senin yaptığın gibi. "çocuk ya da büyük ol haribo'yla mutlu ol" diye karşısında şebeklik yapmıyoruz. ikisi de iyiler işte, okula gidip geliyorlar. bir de kardeşleri oldu senden sonra.

    anlayacağın herkes hayatına devam etti bir şekilde. yine de hiç kıvırmadan söyleyeceğim, şu saatten sonra sır bize aşikâr sana, baban kafayı bozdu. kolay değil. koca adam yandı kavruldu. annen de uykuyu unuttu. evin içinde yalın yapıldak dolanıp sabahlara kadar ağlıyormuş. kız kardeşinin bebeği oldu. görsen çok severdin, eminim. ablanı çok görmüyorum. karşılaştığımızda da göz göze gelemiyoruz zaten.

    başka? her toplanıldığında adın muhakkak geçiyor. o olsaydı şöyle derdi, böyle gülerdi. herkes bir fasıl seni en son gördüğü zamanı anlatıyor. en son ben söz alıyorum. hep aynı şeyi söylüyorum: en son mesajı bana atmış işte.

    ben mi? aynı. bildiğin gibi. rehberde adın, telefonda mesajın duruyor. senden sonra boş boş dolandım biraz. işe girdim, iş değiştirdim. çalıştım. mesaide çok çalışıp mesai dışında bol bol aylaklık yaptım. dolayısıyla bir baltaya sap olamadım. kendime ya da insanlığa bir faydam olmadı. ne gibi bir faydam olabilir? onu da bulamadım. köprülerin altından çok sular aktı diyemem ama var olan belli belirsiz o köprü de yıkıldı. çayın bu yakasında kalakaldım.

    nadiren sevdiğin hüzünlü şarkıda söylendiği gibi; takvimlerden haberim var. yirmi beş yaşındaydık o zamanlar...

    *

    ed: sevgili t., bugün çocuklarının ikinci kardeşleri dünyaya geldi. kocaman bir aile oldular. sensiz.

    ed: sevgili t., kızın bugün üniversiteli oldu, müthiş neşeli. oğlun da fena halde yakışıklı, gözler sürmeli sürmeli.

  • tanım: kaybolması mümkün olmayan itibardır.

    hafızası 300 megabyte bile etmeyen bir ülkede sarsılmayan itibardır. iki ay sonra yine deli gibi alıp içeriz, rahat olun.

    aylar sonra gelen edit: başlık başa kalmıştır.

  • iki yataklı odada kişibaşı : 3.385 euro (ulaşım+kahvaltı+konaklama) gibi bir fiyata rüyalarınızın tatilini geçirebileceğiniz yer. google'dan images olarak aratın derim ki neden bu fiyata anlayın.

    fransız polinezyası ; bir mücevher gibi dağılmış 118 ada ve 5 ayrı adalar takımının başlangıç noktasındadır. takım adaların toplam yüzölçümü 1.544 squaremildir.
    5 takımada ; sosyete adaları , tuomotu atol, austral adaları, marquesas adaları ve gambier adalarıdır.
    sosyete adaları 2 kısımdır. windward adaları ve leeward adaları .
    windward adaları ; tahiti, moorea ve tetiaora
    leeward adaları ; huahine, bora bora, raiatea/tahaa, maupiti
    geri kalan adalar diğer takımadalar içinde yer almaktadır.
    tahiti ; yağmur ormanları ve yumuşak eğreltiotları ile kaplı yemyeşil vadileri, serin nehire dökülen çağlayanları ile fransız polinezyasında yer alan 118 adanın en büyüğüdür
    papeete ; fransız polinezyasının başkenti ve ticari merkezidir. gümrük binaları, hastane, banka, havayolları, seyahat acentaları burada bulunur.
    bora bora ; şüphesiz rüyaların adası bora bora pasifiğin en efsanevi adasıdır. bora bora hakkında çok şey yazılıp söylenmesine rağmen bugünee kadar söylenebilecek en doğru söz henüz bulunamamıştır. havadan bakıldığı zaman bora bora turkuaz içine yerleştirilmiş minik bir zümrüt gibi gözükmektedir.
    havalimanı merkezden teknelerle 20 dakika uzaklıktadır. adanın güneyinde bulunan coral garden doğal bir denizaltı parkı olup, pek çok değişik balık ile mercanların birarada bulunduğu yerdir. lagoon pek çok aktivite sunmaktadır. bunların içinde en popüler olanı köpekbalıkları ile birlikte yüzebileceğiniz shark feeding turu

    tahiti için vize gerekmektedir. vize fransız konsolosluğundan alınmaktadır ve schengen vizesi belgeleri gerekmektedir.
    tahiti’nin para birimi central pacific franc’dır. 1 cpf = 97,454 usd ve = 119,24 euro’dur. tahiti’ye varışta havalimanındaki bankada gece yarısına kadar para bozdurma imkanı vardır.otel lobilerinde yapılacak döviz alım satımlarında kur biraz farklıdır. kredi kartı kullanımı yaygındır. ayrıca döviz büroları da bulunmaktadır.
    tahiti geleneklerine göre bahşiş verme adeti yoktur. servis ücreti genelde faturaya dahil edilir.
    yanınızsa sıcağa dayanıklı giysiler, hafif ayakkabılarr, güneşe karşı şapka, güneş kremi, yağmur ihtimaline karşı ince bir yağmurluk, suda yürüyebilmek için deniz ayakkabısı , böcek kovucu ilaç, kullandığınız ilaçlar, yara bandı, video kamera ve fotoğraf filmi bulundurmanız gerekir.
    türkiye bora bora’nın 12 saat ilerisindedir.
    voltaj : 220 volttur.
    güneşin çok kuvvetli olması nedeniyle kuvvetli bir koruyucu kremi mutlaka bulundurmak ve snorkelle dalışlarda tişört giymek vücudu güneşten korumak için iyi olur.
    bora bora çok emniyetli bir adadır. günün veya gecenin herhangi bir saatinde heryerde yürünebilir.
    bora bora tropik bir bölgededir. buna rağmen muson yağmurları veya kasırga veya hortum yoktur. kasım mart arası iklim biraz daha nemli ve yağmurludur. mayıs ekim arası daha kuru sezondur. buna rağmen tahiti de gerçek bir sezon yoktur. en kuru sezonda yağmur yağabilir veya en yağmurlu sezonda günlük güneşllik olabilir. yağmur aniden gelebilir. 15 dakika yağdıktan sonra hava daha sıcak olur. sıcaklık yıl boyunca büyük değişiklikler göstermez. bora boranın yıl boyunca ortalama sıcaklık 29 derecedir.
    tahitinin ana dili tahitian ve fransızcadır. her ada kendine özgü bir lisan kullanmaktadır. ayrıca otellerde hemen herkes ingilizce konuşabilmektedir.
    tahiti’de yemek çok çeşitlidir. tahiti mutfağının yanısıra fransız ve italyan mutfakları ve fast food tarzı restaurantlarını da bulmak mümkündür. **

    adamlar özel balayı turları yapmışlar; bora boraya ayak bastığınızda bir kere de gün batımında sahilde geleneksel bora bora seramonisiyle evlilik yemini ediyorsunuz.
    2 kişi için 6800 avro desek ulaşım+konaklama için; ee eşek değilsiniz bi 3000 avro da orada harcarsınız desek (bu kısmı iyimser bile oldu). 10000 avroya hallolur.

  • - makyajı, ojesi, ayakkabısı, elbisesi uysun diye saatlerce düşünen bir kadın sana aşık olmaya karar vermiş; zahmet olmazsa bi sev, bi sarıl...

    üstelik bunu yazan bi erkek. 7.600 takipçisi var twitter'da. karı kıza yazmak için kezbanlık yapan erkek de gördüm ya... höh diyorum sadece !