ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kızların en çok söylediği yalanlar
-
sen ikincisin
kadınların beyni satranç oynamaya uygun değil
-
ingiliz satranç ustası nigel short'un cinsiyetçi söylemi.
yalnız londra’daki casual satranç kulübünün işletmeciliğini yapan amanda ross, nigel'e iyi ayar vermiş:
“kadınlar eski satranç şampiyonu judit polgar, klasik oyunlarda nigel short’u beş kez yenip, üç kez mağlup olmuştu. beş kez de berabere kalmışlardı. polgar o karşılaşmalara erkek beynini getirmiş olmalı. umarım o günlerde nigel otomobilini park etmeye çalışırken kaza yapmamıştır”
haber linki
debeci geldi: manyak mısınız la? gazete haberinden debe mi olur? cinsiyet ayrımcıları sizi.**
aziz sancar
-
wos eylül 2014 verilerine göre 410 yayın yaparak en yüksek "h-sayısı"na (97) sahip bilim insanı.
(bkz: cbt)'de yer alan verilere göre h-sayısı 80 üzerinde olanlar "nobel ödülü alacak ölçüde evrensel başarıyı tanımlayan ölçüye ulaşmış bilimciler" olarak tanımlanmakta. aziz sancar'ın h-sayısı 97 olduğuna göre nobel ödülü alan türk bilim adamlarına dair haberler duymamız yakın gözüküyor.
[şöyle bir fotoğrafı vardır https://www.physics.ohio-state.edu/…/dpg-sancar.jpg]
yaran diyaloglar
-
ehliyet kursuna gidiyorum. olabileceğin en kötüsüyüm. debriyaj olayını anlayamadım, arabayı bağırtarak kaldırıyor, park edemiyor, türlü hatalar yapıyorum. işin kötüsü yakın arkadaşımla gidiyoruz o benden de fena. biz kursa gidince direksiyon hocalarımızın suratı asılıyor, çaktırmamaya çalışıyorlar. yine böyle bir ders günü bir köprünün üzerindeyiz ve geri döneceğiz.
hoca: şimdi napacağız?
ben: geri döneceğiz.
hoca: geri döneceğimizi kim biliyor?
ben: (noluyo lan, ne demek istiyor acaba? öldürüp beni köprüden atmasın bu!!!) ben biliyorum hocam.
hoca (yükselmiş ses tonu ve sinirli bir ifadeyle): başka kim biliyor?
ben (demek benim sonum da böyleymiş): siz biliyorsunuz.
hoca: başka kim biliyor?
ben (eşhedü enlaa…): başka kimse bilmiyor hocam.
hoca artık sabrı tükenmiş ve sinir katsayısı tavan yapmış bir şekilde : sinyal veer herkes bilsin, sinyal ver herkes bilsin!!!
o gün bu gündür ıssız dağ başında şerit değiştirsem sinyal veririm.
yaran diyaloglar
-
teyzenin biri balık tezgahında derya kuzularını incelerken, kovanın içinde yüzüp çırpınan balıklara bakıp;
- bunlar taze mi?
- yok abla, pil takıp oynatıyoruz. *
gezi direnişi başarıya ulaşmıştır diyen gezici
-
taksime baktığında topçu kışlası gören dallamalara batmıştır.
gazın etkisi herhal.
2 çocuğunu köprüden dicle nehrine atan kadın
-
bu tarz olaylarda ben çocuğumun eline çöp batmasın diye şöyle böyle yapıyorum diye anlatanlar etrafa nasıl bu kadar pembe bakıyorlar merak ediyorum. herhalde zannediyorlar ki herkes en az onlar kadar pamuk hayatlar yaşıyor ama masallardaki gibi sırf kötü oldukları için kötülük yapıyorlar. onları kendileriyle karşılaştırabilecek kadar benzer hayatlar yaşadıklarını zannediyorlar sanırım. sizin çocuğunuza nasıl güzel baktığınızla bu olayın ne alakası var bilmiyorum. o kişinin hayatına doğsa belki daha beterini yapacak adam kendi iyiliğini anlata anlata bitiremiyor. zannetmeyin ki çok mükemmel olduğunuz için böyle üzerine titriyorsunuz çocuğunuzun, sadece buna imkanınız var. kadın kötü ama biz iyi miyiz onu henüz bilmiyoruz, o yüzden karşılaştırmanın pek bir anlamı yok.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
need for speed oynarken iceriye giren bascavusu farketmeyip
-napiyon lan burda
cumlesine
- oyun oynuyom olm
demek..