hesabın var mı? giriş yap

  • az once cumhurbaskani sifati ile birinin

    - chp, mhp, hdp'ye oy vermeyin, pisman olursunuz.

    cumlesini sarfettigi yayindir.

    akabinde de

    - bunu soylemek zorundayim. halkimi uyarmak benim gorevim.
    uyarmazsam halkim bana yolda, sokakta hesap sorar.
    neden bizi uyarmadin ? diye.

    seklinde devam etmistir.

  • bu güne kadar nedensizce hep antipatiyle yaklaştığım insan. ancak gezi olaylarıyla ilgili, dolmabahçe yakınlarından*.kendi facebook adresinden şöyle bir yazı paylaşmış;

    insanın ağırına gidiyor lan! gencecik, tertemiz, taptaze çocukların üzerine gazı acımadan boca ediyorlar. iblisler!!!. zerre vicdanı olmayan bir faşist sürüsü, genç olana, güzel olana, aydınlık olana karşı biriktirdiği bütün ezikliğini vandalca, pervasızca, gaddarca kusuyor kusuyor kusuyor.... pırıl pırıl çocukların birbirine bir tutunuşu, bir dayanışması, gazın ızdırabına zerafetle bir katlanışı var içiniz parçalanır arkadaşlar. gaz gerçek bir kabus. onu tadan oraya değil evladını düşmanını salmaz. önce solunumunuz kavruluyor sonra böcekler gibi aşağılanmış hissediyorsunuz kendinizi. sinirinden ağlayanları görmelisiniz. boyunlar bükük gururlar kırık hüzünlü bir öfkeyle burkulmuş büyük acıyı görmelisiniz. sonra derinlerden bir çığlık: "oomuuzoomuuza".... böyle başlıyor direnişin şakıması... kıpırdanmaya başlıyor umut. geçti geçti diyorsunuz birkaç dakika birkaç sloganla... " faşiiizme kaarşı..." sonra annesini arayanlar... sevgilsine sarılanlar... arkadaşına yaslananlar... ve sonra tekrar başlıyor herşey. pat pat paaat pata pata pata ta ta ta!!!...oradan oraya koşturuyor ürkek kediler gibi ülkenin aydınlık geleceği... imdaaaaaaat diye haykırasınız geliyor, yediremiyorsunuz... lanet olsun ki katlana katlana büyüyorsunuz oracıkta, birkaç dakika içinde.... aaahhhhhh!!!
    faşizme karşı ne yapılabilir arkadşlar? allah aşkına ne yapılabilir? birşey yapmak lazım, bişey... birşey...
    bu halkı uyandıralım en azından ne olur... ne olur! ne olur!!
    bu halkı uyutan, yalancı , sahtekar, işbirlikçi medyayı asla affetmeyelim! gözünü seveyim affetmeyelim bu aşağılık kelekçileri.
    asla asla asla!!!!

    tanım: gezi olaylarını gitmeyenler/gidemeenlere betimleyen çizer.

  • 15 günlük men mi olurmuş, canan hoca yıllık izne çıkmıştır. yanında da bir sepet tereyağı ve yumurta.

  • okunu$u a$agıdaki gibi olan $arkıdır.. ("n"lere dikkat)
    "bana a$k sözcükleri söylüyor" anlamına gelen "il me dit des mots d'amour" kısmının "il mö di, de mo damur" $eklinde okunması pek orijinaldir.

    des yeux qui font baisser les miens, (dezyö ki fon bese le miyen)
    un rire qui se perd sur sa bouche, (ön rir ki sö per sür sa bu$)
    voilà le portrait sans retouches (vuala lö portre san rötu$)
    de l'homme auquel j'appartiens. (dö lom akel japartiyen)

    quand il me prend dans ses bras (kand'il mö pran dan se bra)
    il me parle tout bas, (il mö parl tu ba)
    je vois la vie en rose. (jö vua la vii an roz)

    il me dit des mots d'amour, (il mö di de mo damur)
    des mots de tous les jours, (de mo dö tu le jur)
    et ça me fait quelque chose. (e sa mö fe kelk şoz)
    il est entré dans mon coeur (il et antre dan mon kör)
    une part de bonheur (ün par dö bonör)
    dont je connais la cause. (don jö konne la koz)
    c'est lui pour moi. (se lüi pur mua)

    moi pour lui (mua pur lui)
    dans la vie, (dan la vii)
    il me l'a dit, l'a juré pour la vie. (il mö la di, la jüre pur la vii)

    et dès que je l'aperçois (e de kö jö lapersuva)
    alors je sens en moi (alor jö sanzan mua)
    mon coeur qui bat (mon kör ki ba)

    des nuits d'amour à ne plus en finir (de nüi damur a nö plüzan fini)
    un grand bonheur qui prend sa place (ön gran bonör ki pran sa plas)
    des ennuis, des chagrins, des phases (dezennüi, de $agren, de faze)
    heureux, heureux à en mourir. (öröz öröz'an murir)

    quand il me prend dans ses bras (kand il mö prand dan se bra)
    il me parle tout bas, (il mö parl tu ba)
    je vois la vie en rose. (jö vua la vii an roz)

    il me dit des mots d'amour, (il mö di de mo damur)
    des mots de tous les jours, (de mo dö tu le jur)
    et ça me fait quelque chose. (e sa mö fe kelk şoz)
    il est entré dans mon coeur (il et antre dan mon kör)
    une part de bonheur (ün par dö bonör)
    dont je connais la cause. (don jö konne la koz)
    c'est toi pour moi. (se tua pur mua)

    moi pour toi (mua pur tua)
    dans la vie, (dan la vii)
    il me l'a dit, l'a juré pour la vie. (il mö la di, la jüre pur la vii)

    et dès que je l'aperçois (e de kö jö lapersuva)
    alors je sens en moi (alor jö sanzan mua)
    mon coeur qui bat (mon kör ki ba)

  • alemdir bu trafik polisleri.. gecen istanbul bebekte yururken yine bi polisin biri kaza olan bolgede;
    - 34 kzc 40 bekleme yapmaa, bakma kardesim su kazaya ne oluyor bakınca sanki
    - puaa puhaa 34 mr 123 yurusene lan bakma dedim kardessim su kazaya, trafik yapmayın. aloo kime diyorum.. yurusenize bee, kızdırmayın beni..
    - puha puha bekleme yapma yuru yuru..
    ...
    bir süre sonra arkadan bi ekip otosu daha gorunur ve bağırmakta olan trafik polisine şöyle anons eder..
    - lan haydar fazla bagırma !!!

  • (bkz: dilemma)

    ama ablacım, seninki dilemma olmamış. kadının sevgilisini elinden al, işinden de kov...

    bence yetmez git köpeğini falan da öldür, annesine babasına korona bulaştır.

    bir iki "level" daha atlarsın böylece.

    aynı ortamda olmak istemiyorsan sen defolur gidersin.

    köpekler gibi kıskandığını itiraf edemeyen, duygusal olarak dengesiz bir yazar serzenişi.