ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
istanbul ankara arası ulaşım 25 dakikaya inecek
-
neden sürekli ankara - istanbul arası kısaltılmaya çalışılıyor anlamış değilim. ben daha kadıköy'e gidemiyorum bir saatte, artık ankara'ya giderim.
sanırım unutuldu bizim banliyo hattı :(
en keyifsiz anlarda pollyanna olan yakın arkadaş
-
- naber abi nasılsın keyifsiz gördüm seni ya?
- sorma ya dibi gorduk sınavda, 19 almışım...
- hadi ya ortalama kaç?
- 45... standart sapma da 18..
- 3 puan 5 puan yüksek olsa d olcak not abi o, bir soraki sınava iyi çalış, kasarsan a bile gelir...
(1 ay sonra)
- vay kanka nasısın ya... niye suratın asık?
- abi ikinci sınavından 14 aldım ya... keşke rapor alsaymışım
- abi olur mu, asıl rapor alsaymışın kalırmışın... finale kasacaksın şimdi bak!
- daha neyine kasayım yahu?
- finalden 90'ı çaktın mıydı, hoca ne dicek? vaaay dicek... sana b'yi vermicek mi?
- vericek mi?
(1 ay sonra)
- koçero, naber? mutsuzsun, final nasıldı?
- bok gibi...
- hep öyle gelir abi... bak ama herkesin kötü geçmiş.. ortalama 20 filan çıkar o sınavda
- diyosun..
- tabi abi... bir 25 alsan c bile gelir o ders sana!
(1 hafta sonra)
- abi niye neşesizsin noldu?
- çakmışım dersten.
- ...
- eee?
- ne eeesi?
- bişey demeni bekliyorum?
- yarrağı yemişsin abi daha ne diyeyim?
- ulan ulan ulan...
bisikletle işe giden kadının hayatını kaybetmesi
-
lütfen bu ülkenin trafiğinde bisiklet kullanmayın. biz o seviyede değiliz. lütfen.
sevgilisine playstation 3 hediye eden kız
-
vakit ayırması gereken bir başka sevgilisi daha vardır.
arda turan
-
brüt değeri 30 milyon euro, net değeri 5 kuruş olan futbolcu.
ölen kişiden geriye kalan en hüzün verici nesne
-
13 yaşındaydım. yaz tatili için anneannem ve dedemle köyde kalıyordum. bir sabah dedem erkenden kalkmış, güzelce giyinmiş kokulanmış beni uyandırdı. "ben şehre iniyorum kızım bir şey istiyor musun" diye sordu. ben de sabahın köründe beni uyandırdığı için sinirlenip dünyanın en gereksiz atarını yaptım. aşırı huysuz bir şekilde "falım sakız al, buranın bakkalındaki sakızları beğenmiyorum" deyip kıçımı dönüp geri yattım.
dedem şehre gittiğinde karşıdan karşıya geçerken bir dolmuşun kendisine çarpması yüzünden birkaç gün hastanede yatıp sonra da öldü. şehir merkezinde işleri olduğunda hep elinde taşıdığı içine evraklarını koyduğu küçük kahverengi bir çantası vardı. hastane, cenaze vs süreçleri geçtikten sonra annemle çantasını açtık. içinden 10'a yakın falım sakız çıktı. günlerce o sakızlara bakıp bakıp ağladım. şımarıklığıma, domuzluğuma öfkelendim. o sakızlar bana bazen çok basit olarak görebileceğin bir nezaketsizliğin nasıl ömürlük bir pişmanlığa dönüşeceğini öğretti.
hatırladıkça hala burnumun direği sızlar. hiç geçmeyeceğini bildiğim bir hüzne kapılırım.
#tayyiperdoganistifa
-
yargılanacak
alternatif atalay demirci esprileri
-
-"selamin hello" anladiniz mi? bakmayin oyle! selam ne turkce. hello ne ingilizce. kaptin mi espriyi:) ben ikisini birlestirip selamin aleykum tarzinda yaptim. ahaha evet oyle yaptim. peki niye boyle bir sey yaptim? asya ile avrupa'nin tam ortasinda degil mi abi turkiye! e bir baglayicilik da benden olsun istedim:) noldu? niye oyle bakiyorsunuz? bu aksamki seyirci gerizekali galiba.
eski sevgilinin geri dönmek istemesi
-
bu konu hakkında detaylı detaylı yazıp da kimseyi sıkmak istemem ancak söyleyebileceğim en kısa, en net ve en önemli şey şu ki; vereceğiniz karar, üçüncü şahısların fikir ve düşüncelerinden tamamen bağımsız olsun. üçüncü şahıs derken sadece sizin için bir şey ifade etmeyen insanlardan bahsetmiyorum. buna aileniz ve yakın arkadaş çevreniz de dâhil.
iki insanın arasında geçenleri yalnızca o iki insan bilir. başka kimse değil. dışarıdan nasıl görünürse görünsün, gerçeği yalnız siz bilirsiniz.