hesabın var mı? giriş yap

  • mevzu kendi hayatları olunca ne kadar da anlayışlı talepkarlar. ulan sen subay eşlerine söylediklerini ne çabuk unuttun terbiyesiz

  • keşke'nin, eğer'in ve meğer'in nefes almasıdır.

    hayatımızda öyle ya da böyle yer etmiş bütün isimlerin, o fotoğraf karelerindeki saf halinin neden devam edemediğini, yine o fotoğraf karelerindeki saadetin neden saklı bir gerçekmişçesine uzaklaştırıldığını hiç kimse cevaplandıramaz.

    ben eski fotoğraflara bakarken, geçmişe dair hiç bir şeyi ama hiç bir şeyi telafi edemeyeceğimi çakozladığım için büyük bir kaybolmuşluk duygusu yaşar, üşümeye başlarım.

  • kesinlikle açıklayamadığım olaydır. akşamın ilerleyen saatlerinde özellikle hol bölgesinde sıklıkla duyulan sestir. arkadaş içinden çıkamıyorum! üst katta oturanların çocuğu yok. koca adamla kadın oturup kuyu ya da üçgen oynayamayacağına göre en sonunda "noluyo lan?" dedim. araştırmacı gazeteci kimliğimle etrafıma sorup soruşturdum, bundan muzdarip başkaları da var mı diye. bir kaç arkadaş benzer sesler duymuş ama hiç kimse bunun üzerine kafa yormamış. düşündüm düşündüm ben de bir şey bulamadım. anca rizeli müteahhitlerin eksik koydukları demir yerine betona misket karıştırıyor olmalarıyla açıklayabiliyorum.

  • 1 ya da 2. sınıf tam emin değilim. atatürk'ün yaşını hesaplamak adına bir problem çözüyoruz. neyse öğretmenimiz soruyor, yapan var mı, diye. sınıfta çıt yok. en sağdan başlıyor kontrol etmeye. kulağımda cetvelin tiz sesleri. öğretmen gelmeden utanıp defteri kapatıyorum. sıra geliyor, defterimi kontrol etmeden bir darbe de bana.

    neyse. sonra öğretmen geçiyor problemi çözüyor. defteri açıyorum, yanıtım doğru.

    anlıyorum ki ben problemleri çözebilsem bile başarısız olacağım.