ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hiç düzgün vücutlu türk kızı olmaması
-
kız arkadaşımın kankasının çökerttiği önerme.
not: napiym abi, ben `güzel kıza yanaşmak için çirkin kankasıyla arkadaş olma` stratejisini uygulamaya çalışıyordum, bi baktım çirkin kızla sevgili olmuşuz. ben de kaderime razı oldum.
yayın bitince önündeki kağıda not yazan spiker
-
ne yazdığı merak edilen spikerdir.
ne yazıyorsun sen abi? kağıda "bir şey unuttum mu? " diye merak edersin bakarsın eyvallah. ama not yazmak niye? mission accomplished mi yazıyorsun, koydum çocuğu mu yazıyorsun, yoksa yanlış telaffuz ettiğin bi kelimeyi 100 kere mi yazıyorsun vicdanını rahatlatmak için? bunu bana açıklayana kadar gözüm üzerinde oğlum..
israil'de yapılan covid-19 bağışıklık araştırması
-
saldım çayıra mevlam kayıra tipi bağışıklık yani, ne yapalım doğal bağışıklık gelişsin diye covid olup ölelim mi? ölen 60 bine yakın kişiyi ne yapıcaz bu arada? ya sabır...
edition: "saldım bayıra" idi "çayıra" olacakmış düzelttim. "caysizhayatbos" a teşekkür ederim.
edit 2: ilk entryinin sahibi saygıdeğer (!) yazar, süper bir bilim aşığı olduğunu edit ile hakaret ederek kanıtlamış, kendisini nezaketi nedeniyle tebrik ediyorum.
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
m.h anlatıyor (emekli bir rallici):
arkadaşın annesinin cenazesi, babasının yanına gittim. hal hatır sorduktan sonra "hatice teyze nasıl?" diye sordum. aldığım cevap da "iyidir arkanda yatıyor"
tuğba ekinci
-
vokalistine vokal yaparak delikanlim adli sarkinin turevini almistir.
pis kokuyormuş gibi duran ünlüler
-
alişan ve arda turan
kadınların güzel gözüktüğünü sandığı şeyler
-
leopar desenli hızma
2 ton uyuşturucu ile yakalanan suudi prensi
-
kendi ülkesinde cezası idam olan bir şeyden tutuklanan prens...
iade edilirse idam edilmesi gerekir şeriat kanunları gereğince, lübnan hükümeti bir prensi hapiste tutup siyasi skandal yaşamak istemez, muhtemelen iade edecekler, suudiler de prensi idam edemeyecekleri için üstünü kapatacaklar...
ağrı kesici yüzünden idam edilmiş türk tır şoförü vardı eskiden, ilaç türkiye'de reçete ile satılan, arabistan'da ise yasaklı bir ilaçmış, adamın kafasını kesmişlerdi...
o kadar allah'ın emrini yerine getirmeye meraklılarsa prensin de kelle gitsin diyorum, çifte standart olmasın yani...
zurnazen mustafa paşa
-
çok üzülüyorum ben bu adama. yok yok, gülüyorum.
kendisi, padişah avcı mehmet zamanında sadece " 4 saat " süre ile sadrazam kalarak adını türk ve dünya tarihine altın harflerle yazdırmış bir kişidir.
adam sözlük tabiriyle tam bir trol.
arnavut kökenli ve enderun'da yetişmiş bir devşirme olan mustafa paşa'nın zurnazen lakabı ilk görev yeri olan mehterhânedeki zurnacılığından gelir.
lâkin gerek zekâsı gerekse yalakalıkları ile hızlı bir şekilde yükselmeye başlar ve rumeli beylerbeyi olur.
bu görevinde iken bir girit seferi hazırlığına girişir osmanlı devleti ve zurnazen'e asker toplaması için emir gelir. denileni yapar yapmasına zurnazen ama ordunun başında bulunan serdar deli hüseyin paşa ile bir türlü anlaşamazlar. bunun üzerine " deli hüseyin, küffâr ile anlaşmıştır. katli vaciptir! " diye yeniçerilerin arasında dedikodu yayar.
yeniçeri zaten bahane aramaktadır isyan etmek için. gecesine basarlar hüseyin paşa'nın sarayını ama durmazlar. her yeri ateşe verirler.
bunun üzerine zurnazen mustafa, onca dil döker ve kendi başlattığı yangını kendi söndürür.
fakat görevinden azledilir. çok geçmeden yeniçerilerin baskısıyla başdefterdar yapılır ama bu sıra dönemin sadrazamı melek ahmed paşa'yı yeren, padişahı öven şiirler yazar ve sadrazam olmak istediğini açık açık söyler. bu ortaya çıkınca da melek ahmed paşa, onu görevinden alır.
lâkin yeniçeri tekrar baskı yapınca tekrar göreve iade edilir. bu sürede kendisi sadrazam olma hayali kuradursun iki sadrazam değişir.
sadrazam derviş paşa, zurnazen'in huyunu bildiği için onun tâ romanya'nın batısında görevlendirilmesini sağlar.
ama zurnazen pes etmez. ne yapar ne eder ve osmanlı'nın yeni kaptan-ı deryası olur ama aynı zamanda ezeli düşmanı deli hüseyin paşa da osmanlı'nın yeni sadrazamı ilan edilir.
bunun üzerine zurnazen, hemen yeniçeri ocağına gider ve verir fitneyi. öyle ki meşhur çınar vakası onun fitnesiyle başlar.
padişah, bu isyan başlayınca daha sadrazam ilan edileli iki üç hafta olan deli hüseyin paşa'yı azleder. öyle ki adamcağız bu sırada girit'tedir ve daha sadaret mührü bile eline ulaşamamış, yoldadır. nitekim garibim hüseyin paşa, bu haberi aldığında çok sevinecek ama hemen peşinden azledildiği haberini de alacaktır. istanbul'a ayak basamadan sadrazam ilan edilip yine bu görevinden azledilen tek kişidir o da herhalde.
dönelim zurnazen'e. nihayet sadrazam ilan edilir ve padişah ile birlikte isyan eden yeniçerilerle görüşmek üzere alay köşkü'ne gelir.
henüz yeni sadrazamdır ve yeniçeri ile arasının iyi olduğunu düşünerek " yahu tamam hallederiz her şeyi. gidin ocağınıza... " tarzı laubali bir şekilde konuşurken yeniçeri ağası, " idam edilmesini istediklerimiz arasında sen de varsın bre gafil! sadrazam olmak için mi bizi isyan ettirdin? " şeklinde bağırınca herkes şok olur.
en çok da zurnazen tabii:)
yazık ki onlarca devlet görevlisi, yeniçeriler tarafından öldürülerek sultanahmet meydanı'ndaki çınar ağaçlarına asılırlar.
zurnazen öldürülmemiş fakat görevinden azledilmiştir. yeni görev yeri erzurum'dur ve derhal yola koyulması emredilir.
bu sırada eski sadrazamlardan melek ahmed paşa ile karşılaşır. muzip bir gülümseme ile der ki:
" sultanım, bize bîgâne âşinalık edüp yukarıdan aşağı muamele eyleme
zirâ biz de yarım saat kadar mühür sabibi olduk! "
ve 1666 senesinde erzurum'da vefat eder.