hesabın var mı? giriş yap

  • tüm içtenliğimle söylüyorum, keşke ben olsam dediğim erkektir. ,

    hayatım boyunca hep ilk olan erkektim ben. bu ne demek biliyor musunuz? pantolonlar aşınana kadar sürtünmek demek. imkansız hesaplar ödeyerek "zamana ihtiyacım var." lafını duyup tavana bakarak uyuyakalmak demek. hep ertelenmek demek, hevesi kursağında bırakılmak demek. ve hepsinden önemlisi müzakere etmek demek.

    o yatağa girdin mi müzakere edeceksin arkadaş. bu topraklar kolay kazanılmadı. elin bele değmesinin bile şanlı galibiyet olarak addedildiği nice geceler yaşandı o er meydanında. sütyeninin kopçasını açtığımda gözleri yuvalarından fırlayan sevgilim oldu benim. birini elimle yerine taktım. iç çamaşırına dokunduğumda "hayatımda bu kadar kirlenmiş hissetmedim" cevabını aldım. yılmadım, müzakereci tutumumu korudum. "sadece uyuyalım hiçbir şey yapmayalım" dedim ve sadece uyudum. yaz sıcağında kışlık eşofmanlarla girdim yatağa, isilik oldum. yeri geldi ayaklarımız birbirine değsin diye mücadele verdim.

    sonra vay efendim neymiş ikinci olunca rererö. oglum mal mısınız lan?

  • ortaokulda astigmat olduğunuzu ilk kez öğrenip de doktorun verdiği gözlüğü taktığınızda karasal yayın dünyanızın bir anda hd olması. sonra lambaların aslında nokta şeklinde yandıklarını görüp millete "lan bunların etrafında böyle ışık hüzmeleri olmuyor muydu?" diyerek uzayla muamelesi görmek. son olarak da, her yeni gözlükle birlikte oluşan boyut farkı sebebiyle birkaç gün başınızın ağrıması.

  • "'eğer bana üç kişiyi çalımlayıp 30 yarddan liverpool'a nefis bir gol atıp tribünleri ayağa kaldırmak mı, dünya güzelini yatağa atmak mı diye sorsanız karar vermesi çok zor olurdu. şanslı biri olarak her ikisini de yaptım. ama birini 50 bin kişinin gözleri önünde''

    "yedi tane miss world ile yattığım söyleniyor ama rakam yanlıştır. doğru rakam dörttür. üçünü reddettim "

    (bkz: george best)

  • teknolojide bir ku$ak geride kalmalari geregi, oyuna yakla$imlari farkli olan oyuncular, baba dedim ya amca dayi da olur. teknolojiden kastim bilgisayar teknolojisi degil efendim, silah teknolojisi. mesela babalar. bizim pedere red alert 2 ogrettik vaktiyle, kiz karde$imle, ogretmez olaydik. onun zamaninda roket, nuclear missile, chronosphere, iron curtain yok ya takmi$ tanka, piyadeye...
    daldim bir gece odaya, pederle karde$im red alert oynuyorlar, peder soyluyor karde$im yapiyor.

    - baba tamam bissuru tank yapmi$in. azicik da teknoloji yapsak, bak eleman nukleeri dikmi$, $imdi az sonra cakacak, ne war factory kalacak, ne power kalacak, ne barracks kalacak...
    - barracks hangisiydi?
    - bu i$te. asker yapilan.
    - haaa cadir. onemli deil ucuz o gene yapariz. ben bir kac tank daha yapayim dumduz edecem.
    - olmaz boyle hava desteksiz falan.
    - nukleer ne?
    - hani boyle bir roket iniyo, her taraf patliyo.
    - hani her taraf yemye$il oluyo. o mu? adamlar da eriyip gubre oluyo. [daha once yemi$.]
    - baba, gel tech lab yapalim. oradan da chronosphere yapariz, indirip dalariz tanklarla.
    - birak $imdi tank yapalim tank. bak bir yandan da piyade yaptiriyom bol, onlari da agacin altina sakladim. [her agacin altina 3-5 piyade dikmi$ saklaniyolar saniyor.]
    - baba yapmi$in, 20 tane tank yapmi$in.
    - 2 tumen tank yapip rommel gibi dalacam ibnenin haritasina. sen hic yanyana giden 48 tank gordun mu. toprak titrer be toprakkkk! [peder askerligi tankci yapmi$]
    - baba, bak adam az sonra cakacak nukleeri bir milyon olucaz. bak buraya cakacak. her $eyi yan yana dikmi$in. uzak dik dedik ya sana...
    - uzak dikilmez salak oglum. uzak dikersen ikmal etmek zor olur. [cagiralim eski boluk komutanini sana $ilt versin o zaman, iyi ogrenmi$sin.]
    - nuclear missile launched!
    - hah bak cektin rifkiyi. iyi geceler.
    - dur gitme. ne labratuvariydi o?

  • evlenirken, benim birikmiş param vardı, damat bey de onun yarısı kadar kredi çekti öyle hallettik her işimizi. ailesi düğün üstü yok yere küslük çıkardı, gelmediler, tek kuruşluk katkı da sağlamadılar, düğüne tek akrabalarının gelmesine de izin vermediler. canları sağolsun dedik geçtik, mutluyduk.

    düğünün hemen ertesi günü tüm takıları bozup eşimin çektiği banka kredisini kapattım. hani diyorsunuz ya, "kendi" akrabalarımın taktıklarıyla.

    bir zaman sonra eşimin ailesi bizimle barışmaya karar verdi, öyle yaptık. söz merasiminde bana bir kolye ve küpe takmıştı, küsünce de geri almıştı annesi, onu tekrar verdi. kırmadım kalbini aldım.

    boşanma sırasında ilk o kıytırık iki takı geldi aklına. geri istedi.

    yine de hiç aklıma, bütün erkekleri şeytanlaştırmak gelmedi. tek iyi örnek görmedim çevremde bu konuda, tüm arkadaşlarımın boşanma davalarında altın savaşları yaşandı, iki taraflı, ben hep kendime baktım. elbette bunların lafını bile etmeyecek adamların varlığına da inandım.

    diyeceğim, iyiyi de kötüyü de cinsiyette aramayın hiç. kimseyi de boşanma dilekçesini görmeden tanıdım demeyin. iyi insan seçmeye bakın. becerebilirseniz.

  • 2 yıl aradan sonra ilk ve son entryi giriyorum.

    ilk seferinde beceremedim ama bu sefer tecrübeliyim. aylarca içkiden uzak durdum sırf bana cesaret vermesin ve yapamayım diye ve bu uzaklığı atladığım ilk an bu noktada bulunuyorum.

    ne kurtulmaya ne de yaşamaya gücüm var. sadece mutlak huzura ermek istiyorum. türümüzün devamını sağlayamıyorum. belki de aşırı evrimleşip berbat canlılara dönüştük kim bilir. ama ben evrim halkasından çıkarak daha güçlü canlılara yer vermek istiyorum.

    sizleri tanımak, bu ortamın bir parçası olmak güzeldi. mutlulukla kalın. matrixteki bir 1 artık 0 oldu :)

  • çocukluğunda zorbalık yaşayan, boktan ailelere sahip olan ve iyi eğitim imkanı da sunulmayan (veya hiç olmazsa kendi kendine bu fırsatı yarat(a)mayan) bireyler er geç tanık olduğu dehşet manzaralarını içinde bulunduğu topluma geri yaşatır.

    bu açıdan bakarsak sert hatta gaddarca olacak ama diyebiliriz ki "yarın ananı bacını bıçaklayacak mülteci çocuklar için fazla endişeleniyorsun". maalesef ki onlara berrak zihinlerini geri kazandırmak imkansıza yakın. haşere gibi üreyip senin değerlerine kafa tutacaklar, olacak olan bu.

    bunun dışında "savaş nasıl bir vahşettir aklım almıyor" kısmına katılıyorum. sadece diyorum ki "orada kaybettikleri savaşı burada tetikleyecekler"

    buna razıysan ok, gitmesinler. ama umalım ki günün birinde bize sıkmasınlar.