hesabın var mı? giriş yap

  • aynı evde yaşamanin getirdiği sorumluluğu bilmeyip kolayca ceketin alınıp çıktığını zannedenler için evlilik ile arasında büyük farklar var zannediliyor, yok öyle bir şey .

    aynı evde yasadigin insanı istediğin zaman öyle pat diye bırakıp gitmek asıl firmalaşmanin ta kendisi olmuş oluyor, uzgunum. abi madem illa gideceksin git tamam da seninle toplum baskısının en büyük kısmını sırtında almış kadını bir anda bırakıp gitme.

    ondan sonra bu kızlar çok rerero. ee tabi olur.

  • o değil de bu arsenalli lavuklar o stadı nasıl buldular. taksici 200 euro kitlemiştir bunlara.

  • koalisyon döneminde olduğunu bilmeyen serenay din istismarıyla oy toplamaya çalışıyor yine :) artık işler değişti sero...

  • şurada verilen krallar gibi yaşama örneklerine bakınca bu nerenin krallığı demekten kendimi alamıyorum.

    2000 lira maaşı normalleştirip kralım ben diye kendinizi inandırırsanız, patronlar, işverenler sizi daha çok kullanırlar.

    mesela çok kralım bakın diye döküm çıkaranların hiç birinde bence iyi yaşamanın önemli kalemlerinden birisi olan seyahat yok. seyahatin en ucuz hali bile şu denklemleri altüst eder.
    dışarı çıktığında çayın kahvenin hesabını yapıyorsan, biradan başka alkole elin gitmiyorsa, ihtiyacın olan kıyafeti almak için sezon sonuna kadar indirim olsun diye bekliyorsan, sinemaya gitmek için indirim gününü bekliyorsan kral değilsin arkadaşım.

  • birinci sınıf iş, çok iyi televizyon dizisi.

    adeta bir süper kahraman dizisi gibi değilde normal dizi gibi çekilmiş olması, özellikle dövüş sahnelerindeki başarı, kartpostalı andıran sahneleri, çekim teknikleri, diyaloglar, oyuncu kadrosu gibi sebeplerden son zamanlarda izlediğim en iyi dizi diyebilirim.
    daredevil'in çizgi romanını okurum, karakteri de çok severim fakat bunu normal bir avukatlık veya polisiye dizi olarak ele alsak bile yine de çok iyi olmuş. insanın içinde bazı bölümleri ikinci, üçüncü kez seyretme isteği doğuruyor. gerçi ilk sezon orijin amaçlı çekildiği için birkaç bölümde fazla diyalogtan tempo çok düşüyor ama o kadar da olur, konuyu anlatmakta gerekli ne de olsa.
    aynı zamanda çizgi roman okuru olarak tiplemelerin de çok başarılı olduğunu ayrıca vurgulamak lazım, yeni karakterler de umarım bu şekilde devam eder.

  • alçılar içinde hastanede yatarken gerçekleştirilen röportajda kendisine yöneltilen "ferhatçım pişman mısın?" sorusuna "hayır. bir iyileşeyim tekrar pokemon gibi uçacam" cevabını vererek bana dumur olgusunu tattıran çocuk.