ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
18 nisan 2012 istanbul fırtınası
-
beşiktaş'ta apartmanı sallamaktadır. tırstım.
edit 1: balkon kapısı açıldı hassikome!
edit 2: açılan balkon kapısının devirdiği ıvır-zıvır kutusundan yıllardır kayıp olan nadide satranç taşımı bulmama vesile olan fırtınadır. emeği geçenlere teşekkürler.
26 eylül 2019 teke tek deprem özel canlı yayını
-
fatih altaylı : ismini vermeyelim tübitak'tan bir profesör.
celal hoca :bizim mehmet o yavv
gümrükte 38 bin tl ceza kesilmesi
-
sonuç için şu entrye bakın: (bkz: #142399918)
son durum için şu entrye bakın: (bkz: #142078837)
——
önedit: sonuna kadar arayacağım hakkımı. bugün ikinci geceyi geçiriyorum gümrükte. ne türkiye’ye geri dönebiliyorum ne de sınırdan geçebiliyorum.
yarın arabanın her yerine protesto kağıtları yapıştıracağım. (düzeltme: bunu yarın duruma göre yapacağım)
——
özet geç piç:
üç hafta önce ben ve eşim, fransa’dan türkiye’ye arabayla geldik. eşim acil bir durum sözkonusu olduğu için, birinci haftanın sonunda uçakla dönmek zorunda kaldı. ben arabayla kapıkule kapısından çıkmak istediğimde, eşim arabada olmadığı için 38 bin türk lirası ceza kesildi. cezanın nedeni giriş kaydının eşimin adına yapılması. arabayı ben kullanıyorum, ben ehliyetimi veriyorum fakat yan koltuktaki eşim kaydediliyor şoför olarak.
araba ikimizin üzerine kayıtlı.
arabanın ruhsatında ikimizin de ismi mevcut.
(detaylar aşağıda)
gümrükte iki müdür yardımcısı olayın rezaletini anladı, fakat hiçbir şey yapamadı.
her türlü desteğinize ve görüşünüze açığım.
***
1- türkiye’ye girerken gümrük görevlisi eşimin adını kaydediyor sadece. benim ismim, ruhsatta mevcut olmasına rağmen, kayda geçmiyor.
“sistem böyle, tek isim kaydedebiliyoruz zaten”
(bkz: sistem böyle)
2- böylece türkiye’de arabayı sadece eşim kullanabiliyor, yasaya göre. eşimin uçakla döneceğini önceden bildirmek gerekiyormuş.
“bence de mantıksız, ama kural öyle diyor”
3- ne geri dönebiliyorum, ne de sınırı geçebiliyorum. şunu öneriyorlar:
birinci çözüm: şimdi cezayı öde, ve git.
ikinci çözüm: saat üçte geldim kapıkuleye. sabah saat 9’da 38 bin tl’lik ceza üzerinden pazarlık yapılmasını teklif ettiler.
üçüncü çözüm: dava açmak. bu meblağı ödedikten sonra dava açabiliyormuşuz, ama…
“… ama genelde mahkeme reddeder”
4- eşimin acil dönmesinin nedeni babasının hastalanması. (kime neyse bundan)
5- benim gibi onlarca kişi var ama bir tek ben kaldım itiraz eden. hepsi uzlaşmaya gitti. aralarında en saçma olanı benim durumum.
6- buraya kadar okuduysanız, allah sizden razı olsun. allah çocuklarınıza güzel, adil bir ülke nasip etsin.
adam öldürmedim, hayatımda kimseyi yaralamadım, ulan radara yakalanıp trafik cezası bile yemedim. işimi hakkıyla yapmaya çalıştım, hak yemedim, hırsızlık yapmadım.
insanın zorunda gidiyor ya.
edit-1: eşimin buraya gelmesi bir şeyi çözmüyor. aracın sürücüsü arabayı bırakıp gitmiş diyorlar. şaka gibi değil mi?
edit-2: yeni yeni şeyler öğreniyorum.
• ailecek arabayla gelip, arabanın arkasını doldurmak için aile fertlerini uçakla yollayanlar varmış. (sanırım bunu yazan arkadaş eşimin bu yüzden uçakla döndüğünü söylüyor. ya sabır)
• fakirlere hava atmak için arabayla geliyormuş insanlar. valla o kadar çevrem yok türkiye’de. olsa da hava atsak.
edit-3: bu entry şişmesin diye şurada (bkz: #142078837) son durumu paylaşıyorum. böylece başkalarına da örnek olabilir bu hadise.
edit-4: tüm mesajlara bakıyorum, arada unuttuğum varsa kusura bakmayın lütfen. henüz bir sonuç alamadık. tüm süreci anlatacağım sonuç gelince.
tek oturuşta 12 bira içtim yalanı
-
inanılmaz bir başlık. millet ciddi ciddi hiç tanımadığı birine 12 bira içebildiğini ispatlamaya çalışıyor.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''rüyamda 23 odalı 18 banyolu evim vardı ve ben o kadar nevresim o kadar yorganı nereden bulacağım diye ağlıyordum. pskolojik fakirim.''
uyuşturucu partisi yapan yunuslar
-
ne yalan söyleyeyim, ele geçirdikleri uyuşturucuyla alem yapan motorlu polisler okuyacağımı zannettirmiş durum.
türk hava yolları düşük profil rezaleti
-
yanlış anlamadıysam istanbul havalimanı’ndaki thy görevlisi adamı kabaca “tipi güven vermiyor” diye uçağa almamış. gidip de dönmeyebilirmiş. olay bu şekildeyse fantastik derecede saçma. sana ne amk, bir mahzur görürlerse brezilya’dan geri çevirirler adamı. sen brezilya’nın gümrük polisi misin?
bir de öncesinde yalandan pnr numarası tutmuyor diye ayak yapmış üçkağıtçı hokkabazlar. sırf o yüzden bile bilet ücretini iade etmeleri lazım. inşallah bu arkadaş mahkemede hakkını tazminatıyla alır.
10 üzerinden 11 rezalet. evet 11.
edit: alınmama talebinin brezilya’dan gelmiş olabileceğine ve deport durumunda masrafların türkiye’ye ödetileceğine dair bilgi mesajları geldi. o zaman niye pnr numarası üçkağıdı çekiyorsunuz adama? açıkça söyleyin. adama tekrar bilet aldırmışsınız, onun da iadesini kabul etmiyorsunuz. adamın kaybettiği para, vakit, yaşadığı sinir stres vs. her türlü mağdur. havayolu firması mısınız, tokatçı filmindeki şevket altuğ musunuz?
ayda 10 bin tl kazanıp sabah poğaça yemek
-
can yücel'in şu şiirinden haberi bile olmayan insan beyanıdır
"zenginlik; sabahları poğaça yiyebilmektir.
zenginlik; merdivenleri yardımsız çıkabilmektir.
pencereden bakıp, yoldan geçenleri görebilmektir.
her akşam kendi kapını kapatabilmektir.
saçının okşanmasıdır.
kolundaki saatin geleceği göstermesidir.
bir sonraki hafta için plan yapabilmektir.
güzel günleri bekleyebilmektir.
bazen bir tabak makarnadır.
bazen iki tane domates ve bir taze ekmektir.
kendine inanabilmektir.
zenginlik varlığından mutluluk duyabildiğin herşeydir...
fakirlikse...
bir kez tanıyıp,
sonra yokluğunu öğrenmektir."
nonserviamm
-
talep ederse nick'imi kendisine devretmeye hazır ve nazırım.