hesabın var mı? giriş yap

  • "askerliğini dağda bayırda sırtta 100 kiloluk çanta, elde g3 ile yapmış, savaşmış, kan görmüş" ibaresi ile beni benden almıştır.

    işte bu çok televizyon izlemenin zararları.

  • okavanga düzlüklerinde sakince karnını doyuran bir canlısınız. bir anda bütün arkadaşlarınız bir yöne doğru koşmaya başlıyor. nedeninin ne olduğuna bakmadan hepsinden de hızlı koşmaya başlamakta (ya da süperorganizmanın kolektif zekasına teslim olmakta) büyük fayda var. yaşayan bütün hayvanlar, atalarının bu alışkanlığı sayesinde hayatta. koşmayanlar, yavaş koşanlar, üşenenler zaten nesillerini devam ettiremedi. aynı seçilimin ürünü olan insan hayvanıysa artık eski doğal ortamındaki kadar tehdit altında yaşamıyor. yeni doğal ortamında bu davranış zaman zaman dezavantaja da dönüşebiliyor. ama eski alışkanlıklar bunlar. birkaç bin yılda silinmiyor. demem odur ki sürü psikolojisi sadece bazılarımızda olan bir davranış değil. hepimizde var. bir sürüden bakınca diğer sürünün davranışı saçma geliyor*, hepsi o. atalarımızdan farklı olarak sürümüzü seçebildiğimiz bir dönemdeyiz belki.

  • beni değerlendirme dışı bırakmış olan karakter tahlili şeysi. hemen kendimi dahil edeyim:

    granül kahve - kahve makinesi olmayan bir fakirsiniz. damak tadınızın da peki iyi olduğu söylenemez. bir gün birinin size kahve makinesi hediye edeceğini hayal ediyor ve her şeye rağmen hayata umutla bakıyorsunuz. boş vakitlerinizde kahve makinesi çeşitlerini inceliyor, gözünüzü karartıp almaya niyet ediyor sonra da dur biraz daha bekliyim, hissediyorum hediye etçekler bunu bana deyip vazgeçiyorsunuz. ananızın gözü de olabilirsiniz biraz.

  • kişisel düşüncem bugünden itibaren yapılması gerekendir. acil ihtiyaç olmadığı sürece, havaalanı taksileri kullanılmamalı. bunun yerine toplu taşıma, eş ve akrabaların arabaları, daha geniş ölçekte kullanılmalıdır. bugünden itibaren havaalanı taksileri benim açımdan zaten kullanmak bir yana yüzlerine bakılmayacak taksilerdir.

  • bir arkadaşım anlatmıştı:

    “abi, yemin ediyorum en huzurlu olduğum yer servis. ne işin stresi, ne evin stresi, ikisinin arasında arafta gibi, kurtarılmış bölge sanki...”

    adamın servis dediği de yarım saatlik yol amk, o zaman dilimini hayat kabul etmiş. yaptığı bir şey de yok, müzik dinliyor, dizi izliyor falan.

  • wos eylül 2014 verilerine göre 410 yayın yaparak en yüksek "h-sayısı"na (97) sahip bilim insanı.

    (bkz: cbt)'de yer alan verilere göre h-sayısı 80 üzerinde olanlar "nobel ödülü alacak ölçüde evrensel başarıyı tanımlayan ölçüye ulaşmış bilimciler" olarak tanımlanmakta. aziz sancar'ın h-sayısı 97 olduğuna göre nobel ödülü alan türk bilim adamlarına dair haberler duymamız yakın gözüküyor.

    [şöyle bir fotoğrafı vardır https://www.physics.ohio-state.edu/…/dpg-sancar.jpg]