hesabın var mı? giriş yap

  • içki içmiyorum, hiçbir zaman da içmedim çok şükür; fakat içmek isteyenin özgürlüğünün en başta ben savunurum.

    virüs yasakları ile ne alakası olabilir içki satışının ..?

    bakın bu sarı inekdir, bugün bunu verirseniz yarın ağlamaya hakkınız olmayacaktır.

    dünyanın hangi ülkesinde virüs kısıtlamalarında içki satışı yasaklanmış?

    zorunlu edit: ben bu entryi gece sahura kalktığımda, başlıktaki ilk entryi okuduktan sonra girdim. yasak var mı , yok mu ben hala anlamadım. eğer yasak yoksa araştırmadan yazdığım için hatalıyım. yasak varsa görüşlerim aynıdır.

    yeni edit :
    andy warhol abimizin bir zamanlar " herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacak " demesi gibi , günümüzde insanlar değilse de bazı konular bir günlüğüne gündem oluyor ve sonra da unutuluyor. bu alkol yasağı mevzusu da aynen bu şekilde oldu ve şu anda kimsenin umurunda değil , çoktan unutuldu bile . . .
    benzer şekilde sol framde gündem olan , fırtınalar koparan her konu bir gün sonra unutulup gidiyor.
    sağolsunlar birçok arkadaş mesaj göndermiş hepsine teşekkür ederim ; avrupada alkol yasağı yokmuş , sadece akşam belirli bir saatten sonra ( bu saat her ülkede farklı ) alkollü içki satışı varmış. bazı ülkeler cafe vb. yerlerde içki içilmesini bir süreliğine yasaklamış , ama evde içmek serbestmiş.
    bir tek rusya 11 günlüğüne bizdeki gibi içki yasağı koymuş ; bunun sebebi olarak da millet ayık kalsın ki , onlara aşı yapabilelim diyeymiş :)

  • dış guclerden medet ummak.

    o degil de, usta satranc oyucularinin 4-5 hamle sonrasini dusundugunu saniyor adam. yazik la kimin ekonomistiyse...

  • daha iyi bir yaşama geçiş olarak görülen tarım, insanlık tarihinde asla geri dönüşü olmayan durumlara da vesile olmuştu.

    tarihinin büyük bölümünde insanlık avcılık ve toplayıcılık sayesinde hayatta kalmıştı. yaban hayvanlarını öldürerek ve bitki/meyveleri toplayarak. bu durum şimdi vahşi olarak düşünülebilir. insanlar, önce ortadoğu’da sonra farklı yerlerde bitki yetiştirip hayvanları evcilleştirmeye başladı ve tarım devrimi yayıldı. tarım az çalışmayla daha fazla yiyecek demekti.

    günümüzde hâlâ avcı-toplayıcı şekilde yaşayan kabileler mücadeleye devam ediyor. kalahari'deki sanslar ve tanzanya'daki hadzas göçebeleri, ilkel diyebileceğimiz şekilde beslenmeye devam ediyorlar. sanslar haftada ortalama 19 saat, hadzaslar ortalama 14 saat çalışıyorlar. çiftçiler gibi yüksek karbonhidrat yerine daha fazla protein elde ediyorlar.

    paleopatologlar buzul çağının sonunda yaşadıklarına inandıkları insanların iskeletlerini inceledikten sonra ortalama boy uzunluğunun erkeklerde 1,75, kadınlarda 1,65 olduğunu keşfetmişler. tarıma geçişten sonra boy uzunluğu 1,65 ve 1,52'ye geriliyor.

    tarıma geçmenin sağlığa etkisini gösteren birkaç gerekçe olduğuna daha inanılıyor. ilki, avcı-toplayıcılar zengin besin çeşitliliğine sahipken, ilk çiftçiler gıdalarının büyük bir kısmını nişasta bazlı yiyeceklerden sağlıyordu. diğeri, tarımın insanları kalabalık toplumsal gruplar haline yaşama teşvik etmesiyle bulaşıcı hastalıkların yayılmasını kolaylaştırması.

    ek olarak, tarım insanlık için sınıflar arası derin ayrılıklara sebep olmuştur. avcı-toplayıcıların depolanmış yiyecekleri veya bahçeleri olmadığı için başkalarının kaynaklarına musallat olan toplumlarla uğraşmıyorlardı. sadece tarım toplumlarında, halkın üzerinde üretime katkısı olmayan seçkin bir zümre olur. tarım toplumuna geçtikten sonra bütün kraliyet aileleri daha iyi bir beslenme rejimine sahip olmuştur.

    avcı-toplayıcılar, insanların farklı becerilere, ve niteliklere sahip olduğunu kabul ederken, onları herhangi bir hiyerarşi içinde sınıflamayı reddettiler. avcı-toplayıcılar kendilerini doğası gereği üretken bir çevrenin parçası olarak görürken, çiftçiler çevrelerini manipüle edilecek, evcilleştirilecek ve kontrol edilecek bir şey olarak görüyorlardı.

    bir toplum ne kadar fazla ürün üretirse, o toplumdaki eşitsizlik seviyeleri de o kadar yüksek oluyor. mö 9000 ile ms 1500 yılları arasındaki 63 neolitik toplumdaki insanların evlerinin göreli boyutlarını haritalandırıldığı zaman, topluluktaki meskenlerin büyüklüğüne dayalı olarak maddi eşitsizlik düzeyleri arasında açık bir ilişki bulunuyor.

    zamanla, toplumların tarıma bakışındaki derin değişiklik aynı zamanda baskınlar, savaşlar, yabancılar ve nihayetinde vergi olarak geri dönmüştür.

    ve tarımın doğuşuyla elit kesim gelişme yaşarken, diğer insanların konumlarında bir daralma meydana geldi(nüfus artışı). tarımın getireceği bolluğa kendini kaptıran kabileler, avcı-toplayıcı olarak kalmayı seçen kabileleri kovdular. sadece çiftçilerin istemedikleri yerler onlara kaldı.

  • adı ve soyadıyla hitap. 'haddinizi bilin avdotya romanovna!', 'yanılıyorsunuz ivan pavloviç'.

    rus edebiyatçıları çok sabırlı adamlar.

    edit: yazarlar, çaylaklar toplu halde uyardı, soyadı değil, baba adıymış. bu bilgi onların sabırlı olduğunu değiştirmiyor sevgili sergey viktoreviç lavrov.

  • hakikaten benim de destek verdiğim durum. yani kullanılamıyor sözlük. zaten buraya reklamdan kazanç getiren kesim okuyucu kesimdir. okuyucu tayfa da esas olarak kaliteli içeriğe geliyor.

    şu anda sözlüğün kapasitesini aşan bir yazar yükü var. içerik kalitesi düşmüş durumda. açılan başlıklar sol frame'de çabucak kayboluyor. şahsen kullanılamaz hale geldi sözlük. geçmiş senelerde böyle değildi.

    amacım elitizm kasmak değil. benden çok daha kaliteli içerik paylaşan çaykaklar vardır ancak bana göre random yazar almak burayı kullanılamaz hale getirdi. benden söylemesi.

    edit : karşı çıkanlar algoritma ile gelen lise bebeleri.