hesabın var mı? giriş yap

  • kütlesi olan 3 cismin, birbirlerinin kütle çekim kuvvetleri etkisindeki hareketleri esnasındaki davranışlarını açıklamak konusunda genel bir çözüm yolu olmamasından doğan bir yörünge mekaniği problemi. aslında bunun genel ismi n cisim problemi ama genellikle karşımıza 3 cisimli olarak çıkıyor.

    2 cisimli sistemlerde kütle çekim kuvvetinin doğrudan hesaplanabildiği ve mükemmel çalışan bir formülümüz var ama cisim sayısı 2'yi aştığında ortaya bazı sorunlar çıkmaya başlıyor. bunun en güzel örneğini de 2009'da yapılan bir güneş sistemi simülasyonunda gördük. 5 milyar yıl sonra sistemin ne durumda olacağını gösteren bu simülasyonda merkür'ün yörüngesiyle ilgili olan kısım bize, güneş sisteminin sandığımızdan çok daha kararsız bir yapı olduğunu göstermiş oldu. böylece n cisim probleminin ciddi bir problem olduğunu da anlamış olduk.

    2 cisimli sistemlerde hareket denklemleri için genel bir formül yazıyor olabilmemizin başlıca nedeni, bunların ortak bir kütle merkezi etrafında hareket ettiğini düşünebiliyor olmamız. eğer böyle olmazsa, çok sayıda çok bilinmeyenli denklem karşımıza çıkıyor ve işin içerisinden çıkmak imkânsızlaşıyor.

    cisim sayısı 3 ve daha fazla olduğunda, yukarıdaki yöntem işe yaramıyor. güneş, dünya ve ay yahut alfa centauri gibi üçlü sistemler için duruma baktığımız zaman, simülasyonlar bunların konum ve hızlarındaki en küçük değişimlerde bile bir süre sonra dağılıp gidebileceği ya da birbirine çarpabileceği gibi ihtimallerin aynı kuvvette olduğunu gösteriyor. yani uzak geleceğe ilişkin bir tahmin yapmakta zorlanıyoruz.

    bu problem sadece sistemlerin gelecekteki hâliyle ilgili tahminleri güçleştirmiyor, aynı zamanda uzay görevlerindeki yörünge hesaplarını da zora sokuyor.

    peki, çözüm ne?

    bu sorunun üstesinden, karmaşayı daha basit denklemler üzerinden yaptığımız bazı yaklaştırmalarla geliyoruz. bunun için yaptığımız bazı basitleştirmeler var:

    1- 3 cisimden bir tanesinin kütlesinin, diğer iki taneye kıyasla ihmal edilebilir düzeyde olduğunu varsayıyoruz.
    2- geriye kalan iki cisimden birinin diğeri etrafında dairesel yörüngede hareket ettiğini varsayıyoruz.
    3- yine bu iki cisimden birinin kütlesinin diğerine kıyasla daha büyük olduğunu kabul ediyoruz.

    buna örnek olarak güneş, dünya ve ay sistemini verebiliriz:

    1- ay'ın kütlesi, güneş ve dünya kütlesi yanında ihmal edilebilir düzeyde.
    2- dünya'nın güneş etrafında dairesel bir yörünge izlediğini varsayabiliriz.
    3- güneş'in kütlesi, dünya'nın kütlesi yanında son derece büyüktür.

    tüm bunlar bir araya getirildiğinde 1'den fazla hareket denkleminin bulunduğu bir denklem sistemi elde edebiliriz. bunların verdiği sonuç, 2 cisimli sistemlerdeki formülün sonucuna benzer şekilde, oldukça iyi iş görmektedir.

    cisim sayısı arttıkça denklem sayısının da artacağını tahmin edebilirsiniz buradan. bu durumda da zaten bilgisayarlar devreye girer ve çözüm kısmını onlara bırakırız. bugün evrenin ve güneş sisteminin geleceğine ilişkin bazı tahminler yapabiliyor oluşumuzun altında bu basitleştirilmiş denklem sistemleri yatıyor.

  • başlık:cemaat taksimde direnişe başlamış beyler

    1. fethulah hoca "mesele sadece dershane değil sen hala anlamadın mı haydi gel" diye twit atmış beyler.

    2. polis namaz kılan göstericilerin altından seccadesini çekiyor!

    3. polis gülsuyu gazı ile müdahaleye başladı, zabıtalar abilerin seccadelerini yaktı,bir bara sığındıkları bilgisi geldi bar sahibi içeride namaz kıldıklarını yalanladı

    4. gel bakalım gel bakalım cumalara gel bakalım

    seccadeni al tesbihini çek mümin olan kim bakalım.

    5. taksim fem de yaralı icin malzeme lazım
    ...
    14. benim türbansız bacılarıma saldırdılar
    ...
    27. tünele doğru kaçmayın beyler bikinili kızlar ordaymış amaç abdestimizi bozmak rt lütfen yayalım

    gibi garip kafalar var. gece gece hoş mizah.

  • çok şükür avukat olmama rağmen böyle bir rahatsızlığım yok.

    edit: şu saate kadar onlarca "avukatsan bir şey sorabilir miyim" mesajı aldım. sözlükte böyle bir şeye ihtiyaç var orası belli de arkadaş hiç mi ironiden anlayan adam kalmadı. "lan yine söyledin" diyerek entry girerek eleştirenler olmuş. enteresan.

    meslek belirtme hastalığı üzerine yorum yapılsaymış keşke. bir mühendis olarak bu duruma çok şaşırıyorum. *

  • çocuk pür dikkat televizyona bakarken benim de dikkatimi çekti. rus folklorik öğeleri kullanan maşa ve koca ayı diye bir çizgi film var ve tekniği animasyonu vs çok başarılı. hikayeleri de güzel. ama çocukların bakınca asla anlamayacakları küçük detayları da sokuşturmuşlar.

    maşa (maria) karda kaykay vs yaparken kask yerine giydiği siyah başlık kızılordu tankçı miğferi.

    aynı miğferin sahadaki kullanımı

    tavşan yakalarken taktığı şapka nkvd frujka 1935 şapkası mı?

    aynı şapkanın nkvd subayı tarafından kullanılması

    son olarak koca ayı'nın manevi evladı penguen sibirya'ya dönerken kızılyıldızlı, 1937 ispanya iç savaşında enternasyonel birlikler tarafında hizmet vermiş polikarpov ı-16 ile mi uçuyor?

    gerçek i-16

    ispanya iç savaşında, teruel cephesinde 7 uçak düşürmüş üsteğmen alexei denisov'un uçağı ise pengueninkiyle hemen hemen aynı renklerde görünüyor.

    bunları 3-12 yaş grubu çocukların bilmesine tabii ki imkan yok. sokaktan geçen birinin bilmesi de çok ihtimal dahilinde değil. o halde sorulması gereken soruyu ben sorayım. o yaş grubuna hitap eden çizgi film neden çizgi film olarak kalmak yerine rus folklorünün en karanlık dönemlerinden birine atıf yapıp duruyor? ekipmanın neredeyse tamamı 1933-1953 arasından. yani stalin döneminden.

    neyin peşindesiniz tam olarak? ileride çocuklar katyn katliamı, holodomor, great purge fotoğrafları görünce nkvd subaylarına bakıp "ha maşa'da o şapkayı takıyor demek bunlar o kadar kötü insanlar değil" falan mı diyecekler? rusların geçmişle hesaplaşmak yerine kültürü olduğu gibi yayma doktrinleri iyi hoş amma ne bileyim daha geriye gideydiniz çarlık rusyasında da verebileceğiniz bir sürü atıf vardı. bir stepan makarov, bir amiral kolçak bir suvorov bir bagration dururken elin bolşevik katillerini çizgi filmlere yedirip durmak da ne ola?

  • lise sondayım. komşu okuldan bir kızla çıkıyorum. öğle tatilimiz aynı saatlerde başlıyor, ben de genellikle onların bahçesine sızıp kızla buluşuyorum. bir gün yine bu ritüeli gerçekleştirmek üzere okulun bahçesine giriyorum ama kız her zaman buluştuğumuz köşede yok. arkadaşlarına soruyorum, sınıfta diyorlar. detay vermiyor adiler.

    kapılarda sınıfın içini görmeye yarayan ufacık pencereler var. oradan sırasının olduğu yere doğru baktığımda kızı tek başına görüyorum. oturmuş, bir kağıda bir şeyler yazıyor.

    çıkmaya başlayalı belli bir süre olmuş, birinci ayımızı kutlayacağız (gençlik!). kıza güzel bir hediye ayarlamışım, yanında vermek için de tek bir gül almışım. hâlâ birbirimizin her türlü aptallığını kaldıracak kadar aşığız. ama daha da kötüsü ben her türlü aptallığı yapacak kadar aşığım. o an gereksiz bir komiklik yapasım geliyor: gülü dişlerimin arasına sıkıştırıyorum, ardından da kapıyı swat elemanı gibi hızla açıp sınıfa dizlerimin üstünde dalıyorum. bir de tatatataaaam gibi bir efekt patlatıyorum (salaklık!).

    özetin özeti: öğle tatiline uzamış bir yazılının ortasına dalmışım. sevgilim olacak kız en ön sırada tek başına oturuyormuş, o yüzden sadece onu görmüşüm. içerideki öğretmen (bir ingiliz teyze) sınıfa terörist dalmış gibi tepki veriyor, kafama tebeşir ve silgi atıyor, panik içinde çığlık çığlığa bağırıyor.

    kızın ve sınıfın tepkisiyse okulun hatıralarımdaki koridorlarında sonsuza dek yankılanacak. biz cep telefonuna yetişemedik, o kötü oldu.

  • dalgın müsterinin duragı kacırdıgını anladıgında,heyecanlanarak telaslı bir bir sekilde minibüs söförüne;
    -pardon söför bey müsait bir yerde iner misiniz?
    diyerek sorması ve akabinde söförün ayar veren cevabı;
    -niye abla sen mi sürecen
    demesiyle ablanın yasadıgı dumur,iste budur.

  • en çok onunla eğlenilir, en gerçek onunla hüzünlenilir, kırk yılda bir ciddi konulara girersiniz onunla ama böyle durumlarda sizi gerçekten önemseyen tek insan odur. dalga geçmeyeceği yeri bilir. çünkü onu bu hale getiren, dünyanın iğrenç bir yer olmasıdır. bunun farkına varmıştır ve artık hiçbir şeyi takmayacaktır. ama ruhunu gören insanı tanır, ve onun için dünyayı daha güzel bir yer haline getirir. bu ısırılası insanı daha sonra yeniden doğru düzgün anlatacağım, acelem var şu an sözlük.

  • bir grup abazan gencin bornova anadolu lisesi'nin bahcesinde yanyana dizilmek suretiyle cok afedersiniz "am" yazmasi. ust katlardan kendilerini farkeden ogrencilerin gulmekten yerlere yatmasi. bahcedeki ogretmenlerin olan bitene anlam verme cabalari...