hesabın var mı? giriş yap

  • savaş sonrası ingiliz ve arjantinliler arasında düşmanlık haliyle üst seviyeye çıkmıştı. özellikle mağlubiyet sonrası, burunlarının dibindeki ufacık adaları binlerce kilometre uzaklıktan gelen ingilizlere kaptıran arjantinlilerde utanç ve öfke çok daha fazlaydı. netekim bir kaç sene sonra dünya kupasında ingiltere ve arjantin çeyrek finalde eşleşince tansiyon birden yeniden yükseldi. savaşta kaybettikleri yüzlerce askeri ve adaları geri getirmese de, bu maç tüm arjantin için intikam fırsatıydı. nihayetinde bir tanesi eliyle(hand of god) attığı gol olmak üzere maradona'nın iki golüyle, arjantin maçı kazanır ve turu atlar, sonrasında kupayı da kazanırlar. maradona, maçdan sonra "maçdan önce bu maçın savaşla bir ilgisi olmadığını söylesek de, pek çok askerimizi, küçük kuşlar gibi öldürdüklerini unutmadık. intikamımızı aldık" der.

  • türkiye'de türk kahvesini 5 liradan aşağı içebilen var mı, halbuki marketteki paketi 5 lira bile değilken...

  • camel sigara paketleri üzerinde bir deve vardır, hani arka plandaki piramitlerle poz verir profilden. hani altında da "turkish blend" yazar gocemen. en çok soru bu manzaradan çıkar işte. öyle bir kafaya kazınmış ki, "deve ile mi seyahat ediyorsunuz?", "çölde mi yaşıyorsunuz?" sorularının filan temelinde bu hafıza yatar.

    oraya deve yerine andromeda galaksisinin bir ilüstrasyonunu koysan gelip "uzay gemisine mi biniyorsunuz", "uzayda mı yaşıyorsunuz" filan diye soracak adamlar çıkar kesin.

    on tane eurovision kazansak bu imajı temizleyemeyiz herhalde.

    allah belanı versin camel.

    ..

    eurovision, allah senin de belanı versin.

  • "new york california'dan 3 saat ileride ancak bu california'yı yavaş yapmaz.
    kimi 22 yaşında mezun olur ama sağlam bir iş bulmak için 5 sene bekler.
    kimi 25 yaşında ceo olup 50 yaşında ölürken kimi 50 yaşında ceo olur 90'ı görür.
    kimi evlenirken kimi bekar kalır.
    obama 55 yaşında emekli oldu, trump 70 yaşında görevine başladı.
    bu dünyadaki herkes "kendi zamanına" göre yaşar.
    etraftaki bazı insanlar senden bir adım ileride gözükebilir, bazıları ise senin yerinde gözükebilir.
    ancak herkes kendi yarışında, kendi zamanında.
    onlara kıskançlık da besleme taklit de etme.
    onlar kendi zamanında sen kendi zamanında yaşayacaksın.
    hayat harekete geçmek için doğru zamanı beklemektir.
    yani sakin ol.
    geç kalmadın.
    erken de değil."

  • evet kamuoyu olarak bu durumu çok takdir ettik biz.

    sizin paranızla ekilen ağaç oksijen üretmez lan. bütün gün karbondioksit üretir o ağaç, hayır gelmez yani o ağaçtan.

    temayı tekrar takdir edelim o halde madem bizim takdirimize sunmuş.

  • türkçede fransızca sözcük yoktur. türkçede fransızca kökenli sözcükler vardır. tıpkı ingilizcede de fransızca kökenli sözcükler olması gibi. ballet kelimesi ne kadar ingilizceyse türkçedeki bale kelimesi de o kadar türkçedir.

    bir dilin bir kelimeyi alıp kendi dağarcığına katması başkadır, o dilde konuşan insanların yabancı bir kelime alıntılaması (bkz: o kadar strong bir presence'i var ki) başkadır.

    nitekim bu konunun yıllardır tartışılageldiği başlık fransızcadan türkçeye geçmiş kelimelerdir.

    fakat sözlük, daha doğrusu internet toplumu git gide böyle bir yer oluyor. karnını yarsan cim çıkmayacak adam gelip burada alfabe öğretmeye çalışıyor.

    matmazel nasıl yazılır
    stajyer nasıl yazılır
    tape ne demek

    okul kelimesine gelince;

    okul kelimesi tam olarak bunlardan biri değildir.

    fransızca école kelimesi türkçeye zaten ekol şeklinde girmiştir. listeye girecek bir kelime varsa o zaten ekoldür.

    okul kelimesinin serencamı ise (çok özet geçiyorum) dil devrimi yıllarında, doğu vilayetlerinden bir mebusun kendi yöresinde mektep yerine "okula" kelimesinin kullanıldığını iddia etmesiyle başlamıştır. aynı yöreden başka mebuslar "yok öyle bir şey" demişlerse de "okula" kelimesi hemen dağarcığa alınmıştır.

    1930'lu yıllardan kalma yayınlarda "siyasal bilgiler okulası", "güzel sanatlar okulası" tabirini görmek mümkündür.

    sonraları bu kelime okul diye dört harfe indirilerek fransızca école kelimesine benzetilmiştir.

    öte yandan, okula diye bir türeme olmuş olması imkansız mıdır? yani o mebus yalan mı söylüyordu? bence değil.

    eski türkçedeki tarmak kökünden günümüzdeki tarla (tarığlağ) kelimesi türediği gibi okumak fiilinden de okula (okuğlağ) (krş. yaylak -> yaylağ -> yayla) türemesi mümkündür.

    sadece okul kelimesi hakkında daha sayfalarca yazı yazılabilir ama dediğim gibi bu kadar içi boş, öğrenmeden öğretme meraklısı adamın ve onlar gibi davranan troll'ün olduğu yerde şu yukarıdakilere yazmaya ayırdığım zamana bile acıdım şimdi.

  • kavimler göçü

    mangeçur kağan seni davet etti. [paylaş] herkese açık etkinlik.

    zaman: m.s. 356
    yer: avrupa'ya doğru
    oluşturan: hunlar
    daha fazla bilgi: bütün kavimleri bekliyoruz. oturmaya mı geldik orta asyaya :)

    [katılacağım] [belki] [hayır]

  • sabah ciğer yemenin eskiden bir sebebi vardı, şimdi ise bir gelenek.

    adana'da sabahları ciğer yenen popüler mekanlar halihazırda tarihi büyük saat ve kazancılar çarşısı etrafındadır. hoş şehrin her yerinde bulabilirsiniz artık. konuya dönersek, bahsettiğim tarihi büyük saat ve kazancılar çarşısı eskiden adana'nın tam merkezi idi ve ilçe ve köylerden gelen tüm araçların en uğrak yeriydi ve aynı zamanda tarlalarda çalışacak olan işçilerin de toplanma alanlarından biriydi. ilçe, köy ve iş için gelenler de sabah çok ama çok erkenden gelirlerdi. (hala tarım işçileri işe çok erken başlarlar) akşama kadar kendilerini tok tutacak, o zamanlar nispeten ucuz olan ve besleyiciliği çok iyi olan ciğeri tercih ederlerdi. sonrasında bu bir geleneğe dönüştü, çok da iyi oldu.

    iş sebebi ile son iki yılını arap coğrafyasında geçirmiş biri olarak başka bir sebep olarak da adana'daki (bkz: fellah)ları gösterebiliriz. çünkü onlar da sabahları ciğer yerler ve kebapları da bizimkine benzer. (kebabın kelime kökü arapça'dır) zira çok çok önceleri adana'ya tarım yapmak ve tarımı öğretmek için getirilen bu mısırlı araplar, adana'nın sonraki yıllardaki kültürüne de iz bırakacaklardır. bilenler bilir adana'da en iyi kebapları arapuşağı dedikleri arap kökenli abiler yaparlar.

    yukardıda özellikle birinci paragrafta bahsettiğim durumları rahmetli, büyük yazar yaşar kemal de bu diyar baştan başa serisinde anlatıyordu sanırım. (bulunca editleyeceğim) ruhu şad olsun.

  • -noldu?
    -akıldan kalmışım
    -hadi ya
    -oysa namaz, oruç falan hep beş
    -e hiç mi yok aklın senin ki?
    -var da kullanmamışım öyle dediler
    -istersen bi allah'la konuş?