hesabın var mı? giriş yap

  • muhakkak ki başka denize kıyısı illerde de benzer problemler vardır ama istanbul'da artık iyice limitlerinden çıkmış, diğer insanların hafta sonu gezintilerini sabote etmeye başlamış olay. balıkçılığı ya da olta balıkçılığını yasaklayacak değiliz ama bu işin yapılacağı yerlerin artık belirlenmesi şehir için elzem hale gelmiş görünüyor. zira bu hobiye/işe gönül vermiş insanların belli ki şehirde yaşayan diğer insanları önemsediği ve umursadığı yok.

    sahil şeridi olduğu gibi bu arkadaşların işgali altında. yürüyüşe çıksanız ya kafanızın üstünde misina gezecek ya oltanın denize sallanmasını bekleyeceksiniz. banklar ise tamamen bu insanlara ait. olta takımları, kovalar, balıklar için rezerve. olmasa bile balık artıkları ve kokudan zaten kullanmak mümkün değil.

    hani deseniz ki sadece belli yerlerde böyle, oraya değil de başka yere gidelim. ama değil boğaz sahili boydan boya işgal altında. tek bir yürüyüş yolu yok ki balıkçıların istilası altında olmasın da rahat rahat hava alınıp, kafa dinlenilsin. bir de belediyenin çevreciliğe büyük katkısı olan yeni dolgu alanları filan tamamen bu işe bırakılmış gibi.

    bu işin bir şekilde önüne geçilmeli ve avlanma için belli alanlar insanlara gösterilerek yürüyüş yollarının ve boğaz kıyısının herkesin kullanabileceği hale getirilmeli. ha olacak değil ya işte yazıp ümit etmiş olalım.

  • ben de bu konuda mükkemmmel bir örnekle karşınıza çıkmak isterim. yıllar yılı ne tokalar, çoraplar, çamaşırlar, çakmaklar kaybettim, hiç de şaşırmadım. yalnız itiraf etmeliyim ki buzdolabının sebzeliğinin kaybolması, aziz dostlarım, zihnimi bir soru işareti yağmuruna maruz bırakmıştı. buzdolabının sebzeliği yahu, cidden ilginç.

  • bugün iltifat ettiğim bir kadının bana söylediği söz. normalde zaten çok iddialı birisi değilim ama bir insana direkt böyle denmez ki. üzüldüm ulan , gerçekten bir an çok kötü hissettim.

    edit : askıntı olmadım asla. cok kibarca çıkma teklifi ettiğim kadinin tepkisi bu oldu. senden etkileniyorum vs cinsinden şeyler demiştim sanırım. bir anda zaten cok şaşkına uğradım. ozguveni yerle bir ediyor böyle tepkiler. normalde umursamaz birisiyim ama insan tipsiz , asiri çirkin hissediyor.

    uzun zaman sonrasında gelen edit : arkadaşlar başlık arada hortluyor bi şeyler eklemek isterim. olay gerçek. troll ya da cool story diyen komplo teorisyenleri oluyor. inanmayanlar için keşke ekran görüntüsü alsaydım . bu sözler sarf edildi maalesef . daha öncesinde de degistirmemin mümkün olmadığı fiziksel bir kusurumdan dolayi bu şekilde incitici yorumlara maruz kalmıştım. profilimde biraz gezinirseniz insanlardaki sahtelikten bıkmış, biraz realist biraz da sert fikirlere sahip bir insan olduğumu göreceksiniz. ben insanlara bir günde küsmedim.

    çıkma teklifi kısmına takılanlar olmuş. olayı yaşadığım gün epey üzgündüm. kafam epey dağınıktı. bi şeyler içme teklifi demek istedim yani. yazmaz olaydım çıkma teklifi mi kaldı diyip duruyorsunuz :)

  • ulan benim babannem, kırsalda, 85 yaşında bütün gün tlc'de ağır yaşamlar izliyor kadın, trt sikinde değil.

    senin kırsal dediğin yer serengeti mi sanıyorsun türkiye'de, herkes herşeyi biliyor takip ediyor bu ülkede.

    millet seni sevmiyor aq sev mi yorrrr, sana güvenmiyorrrr yahu. tayyip'ten illalah etmiş,cebinde metelik kalmamış bir millet sırf karşıda sen varsın diye mecburen tayyip'e oy verdi ulan söve söve, lanet olsun sana be kardeşim, allah kahretsin ya.

    mazlov hiyerarşisi gibi millet seni görünce önce güvenlik diyor amk ülkesinde senin pkk seviciliğin yüzünden, rezil herif.

  • “beşinde de aynı tişört nasıl var anlamak zor biraz, ya da bana öyle geliyor.”

    kadınlar anlaşıp hediye olarak almışlardır ve aldıkları hediye tişörtü buluşmada giymelerini istemişlerdir.

    neden sonuç ilişkisi kurmak bu kadar zor olmamalı.

  • gün itibariyle geçen bir haber. ki garipliğini geçtim, sanırım bir üniversitede olup olabilecek en saçma sapan olaydır. üniversite, besyo'yu yedekten kazanan 22 öğrenciyi "asıllar kayıt olmadı, gelin" diye çağırıp, 1.5 ay okuttuktan sonra "ya asıllar kayıt yaptırmış aslında, bilememişiz biz" deyip ilişkilerini 1 günde kesmiştir. ve aslında işin cidden acı tarafı bu 22 öğrencinin tamamı başka okulları kazanmış olmalarına rağmen kayıtlarını sildirip ege'ye geçmiş olmalarıdır. şimdi bu öğrencilerin tamamı hem eski kazandıkları okullardan olmuşlar, hem de 1 seneleri tamamen çöpe gitmiştir. düşündükçe sinirlerim zıplıyor.

    hayır bir de bu üniversite daha geçenlerde üniversite kalite ödülü almamış mıydı? neyin kalitesi bu? ki üniversite hakkında sözlükte yazılanlar bile ne kadar acemice ve de lakayt bir şekilde yönetildiğinin de kanıtı gibi duruyor.

    olayla ilgili geniş haber için: http://www.cnnturk.com/…ip.olay/634865.0/index.html

    http://gundem.milliyet.com.tr/…fault.htm?ref=fblike

    edit: aslında baştan yazmak istememiştim ama artık yazmak istiyorum. bu 22 öğrenciden biri de kardeşimdir. çocuk o kadar zorlukla girdi ki şimdi ne yapacağını bilemiyor. pazartesi dava açacaklarmış. askere gidicem davadan sonuç çıkmazsa diyor. yaktınız gül gibi çocuğun hayatını. ulan küfredicem ama edemiyorum.

  • tarih sayfalarının birer birer yırtılıp yerine hangi kafayla konulduğunu bilmediğim sayfalardan, cahil insanların okuduğu ve (bkz: 7 haziran 2015 genel seçimleri) sonrasında daha yüksek sesle söylenen şey.

    gözlerim ve bilgim beni yanıltıyor mu acaba ?

    bdp meclise akp zamanın da girmemişmiydi ? o zamanlar bu çözüm süreci süresi boyunca demokratik hareket olarak algılanmamış mıydı bu tayfa tarafından ?

    allah allah..

    sanki apo ile görüşme heyetine onay veren dönemin başbakanıydı diye hatırlıyorum ben..

    yanlış mı hatırlıyorum ?

    https://www.youtube.com/watch?v=spjtc-qsivw

    bu görüntülerde ki dönemin başbakanı değil mi ? bugün akitlerin ağızlarından salyalar akıtarak terörist dedikleri kişiler değil mi başbakanın yanındakiler ? emine erdoğan ağlamamış mıydı o zaman duygulanıp. https://www.youtube.com/watch?v=nhzqk8wk1gq

    sanırım hafızam beni yanıltıyor ama; ölen askerlerimize kelle diyen, apo'ya sayın diyen kişi dönemin başbakanı değil miydi ?

    sanırım bu da montaj olsa gerek. https://www.youtube.com/watch?v=w4t3rdxwwd4

    çözüm sürecini herkesten gizli yürüten bir hükümet var idi bir zamanlar ortada. ve tüm akit'ler barış nağraları atıyordu liderleri öyle istiyor diye.

    şimdi sizlere soruyorum ahali:

    ne oldu da; barış dediğiniz şeyin adı terör oldu tekrar ?
    ne oldu da; birden bire kürt düşmanı kesildiniz tekrardan ?
    ne oldu da; sınır kapılarımızdan geçip davulla zurnayla karşıladığınız dağ takımı silahları bırakınca düzgün siyaset yapmaya başlayınca düşmanınız oldu ?

    yoksa o da sizi dönemin başbanının kardeşimdir deyip, ailesiyle birlikte tatile gittiği esad gibi sırtınızdan mı vurdu ?

    yoksa onun da 13 sene birlikte hareket ettiğiniz feto gibi birden bire kötü yüzünü mü gördünüz ?

    allah allah.. sanırım hafızam, bilgim ve gözlerim beni yanıltıyor. bu nedenle hepinizden özür diliyorum. mazlum olduğunuzu, haksızlığa uğradığınızı falan görememişim. affedin beni ne olur.

    duyduklarım yalan.
    gördüklerim montaj.
    bildiklerim yanlış.
    ama sizler doğrusunuz.

    affedin.

    edit; yazılar geldikçe buraya editleyeyim ben de

    (bkz: oslo görüşmeleri)

    (bkz: habur karşılaması)

  • geliştirirken instagram'dan çokça faydalandığım dil.

    yapılan araştırmalara göre insanlar türkiye'de yaklaşık 8 saatini internette geçiriyor. bu sürenin nereden baksanız 4-5 saatinin sadece instagram'a ayrıldığını varsayarsak, boş beleş magazinsel, mizahi sayfaları takip etmek yerine yerine bu sürenin yabancı dil gibi faydalı içeriklere harcanmasının doğru olduğu kanaatine vararak kendimce "instagram yoluyla öğrenme" şeklinde ek bir yöntem geliştirdim. bu bağlamda gerçek anlamda profesyonel almanca daf (deutsch als fremdsprache) temalı içerik üreten, birkaç tanesinin anadili almanca olmasa bile tamamı almanya veya avusturya'nın en iyi üniversitelerinin ilgili ölümlerinden mezun olmuş 10 farkli kişinin linkini (takipci sırasına göre) sizlerle de paylaşmak istedim:

    (peşin not: tüm bu içerikler, a1 veya a2 seviyesindekileri biraz zorlayabilir. o bakımdan bu yöntemin b1 ve sonrası için daha faydalı olduğunu söylemek yerinde olacaktır).

    1) lernedeutsch
    2) dein_sprachcoach
    3) learn.german.fast
    4) deutsch_eins
    5) letsgo.germanonline
    6) deutschlera
    7) conversational_german
    8) learn_german_with_videos
    9) germanium_online
    10) german_with_joy

    bu sayfaların ortak özelliği, kah öğrenim hayatımızda, kah iş ortamında mütemadiyen aşina olduğumuz, fakat konuşurken kimi zaman pek de aktif kullanamadığımız almancadaki bazı önemli kalıpları, deyimleri, isim-fiil yapılarını, edat, zamir ve sıfatların cümle içerisinde kullanımını çeşitli örnekler yoluyla (hatta kimi zaman tiyatral şekilde) anlatarak tekrar etmemize vesile olması. hatta bilmediğiniz bir kelimenin/yapının üzerinde duran bir posta rastladığınızda da anında defterinize not edip pekiştirebilirsiniz. tabii şunu da eklemek gerekir; "almanca öğren, learn german" temalı belki binlerce ıvır zıvır sayfa olsa da pek çoğu sağdan soldan aşırma içerikleri post olarak paylaştığı için geride müthiş bir görüntü kirliliği bırakıyor (şahsi görüşüm). o bakımdan kendini neredeyse sadece bu işe adayan mevzubahis 10 kişiyi takip etmeniz dahi yeterli olacaktır.

  • suriye forumlarına girip, bir kaç arkadaşı ikna ettiğim kampanya . 500 bin kişi olarak gelecekler.
    umarım faydali olmuştur .