hesabın var mı? giriş yap

  • paşalar,

    sizin bu kendinize yaptığınızı, sizden başka kimse size yapamazdı gerçekten.

    alexandraarzat'a yolun açık olsun paşam yazdıran tatminin ne kadar kısa süreceğini bir düşünün isterseniz:

    kocan vasıtasıyla türkiye'nin en büyük, en etkili, en güçlü sosyal mecrasında patronluk taslayıp tatmin olabilirsin, fakat o saatten sonra türkiye'nin en büyük, en etkili, en güçlü sosyal mecrasında ömrün boyunca senin hakkında yazılacak olanlara kocan dahil hiçbir güç engel olamaz.

    bu ironinin büyüklüğünü bir düşünün istedim.

    bu işin benle ya da bu başlıkla alakasız olarak iki doğal çözümü var:

    1- siz insan gibi çıkar özür dilersiniz, uçurulan yazarları geri getirirsiniz ve yazarlar da helal olsun büyüklük yaptılar derler ve bu olayı unuturlar. küçük bir tatsızlık olarak kalır, herkes hayatına normal devam eder.

    2- bunu yapmazsanız ve tavrınızda diretirseniz, memlekete ikinci meltem banko vakası hayırlı olur. olmasını ister miyim? istemem şahsen. gerek yok, kimsenin hayatı mahvolmasın. evlilik bu hem, hiçbir şeye benzemez. fakat diretirseniz siz de biliyorsunuz ki kimse buna engel olamaz.
    çünkü, network'ten gelsin: you have meddled with the primal forces of nature, mr. beale. o zaman da uzun bir yol sizi bekler. yolunuz açık olsun paşalarım demekten başka çare kalmaz.

    saygılar.

    edit: başlığı yanlış tarih formatıyla açmışım. mod'lardan ricam, 5 ekim 2020 olarak düzeltmeniz.

  • içimizin yağlarını eriten haldir. herkes kendi adaletini kendisi sağlarsa sonu ne olur diyen duyarcılar gelmeden yapanın ellerine kollarına sağlık diyorum. adaleti sağlamakla mükellef olanlar lgbti nefretinin körükleyicisi, şiddet eylemlerinin azmettiricisidir. unutmayın.

  • 18 kişilik kadroya bu 14 yabancının kaçının gireceği, ilk 11'de kaçının oynayacağı önemlidir. yine sınırlama olursa eskisinden pek farkı kalmaz.

    not: takımlar sahaya 11 yabancı ile çıkabilecekmiş. şimdi türk futbolcuları düşünsün..

    not2: bir spor yorumcusunun tweet'inde belirttiği gibi:
    "çoğu takım zaten futbola yabancı 11'lerle çıkıyordu sahaya. bu konuda bir değişiklik yok."

  • normal olandır.

    para duruduğu yerde hegün %10 değer kaybettiği sistemlerde, hiperenflasyon durumunda gerçekleşir.

    herkes parayı şimdiden harcama, alabileceğine alma yarışına girer. bunda garip olan hiçbirşey yoktur.

    tem kavacık kavşağında köprüden önce son çıkış yazıyor ya. he şu anda kriz o noktada, az kaldı ama o kavşak geçildi geçilecek. işte o zaman görürsün kimse bir şey satın alabiliyor mu, evde aç aç oturuyor mu..

    bu krizden çıkmanın artık tek yolu da, erken seçimdir. başka da hiçbir çözümü yoktur.

  • eve gelindiğinde yemeğini önüne koyan, çamaşırlarını her daim hazır eden, ortalığı silip süpüren, ortalığı toparlayan anne meğersem başlı başına bir süper kahramanmış.

    tüm gün boyunca yanmayan soba geceleri tütermiş.

    hiçbir zaman benim için dağları aşar, enginlere sığmaz dediğin arkadaşlarınla mezun olurken yanında bulunan arkadaşların aynı kişiler olmazmış.

    o öğrenci işlerine allah her daim bir eksik akıllı verirmiş.

    sütten çıkmış ak kaşık olsan bile giyiminden saçının şekline, duruşundan bir ortama girdiğinde ki selam veriş tarzına göre belli gruplarca notun anında verilirmiş. bu not hocalara uçar ve resmiyet kazanırmış.

    okul boyunca model aldığın ve düşüncesi seni zerre ilgilendirmeyen hocaların sana bakış açısı tamamen farklıymış.

    sabahın ilk ışıkları vize ve final döneminde insanın içini burkarmış.

    o diplomayı alsan bile mezun oluncaya kadar kendine birşeyler katmazsan üniversiteye başladığın anki statünle mezun olduğun anki statün arasında hiç fark olmazmış.

  • flaying (deri yüzme) en acımasız işkence ve infazların başında gelir. 13. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar çin ve ingiltere'deki en popüler işkence türlerinden biridir. tarihi ise çok daha eskiye dayanır ve halen uygulandığı düşünülmektedir. görsel

    bu işkence türünün tarihi mö. 900'e kadar uzanmaktadır. asur hükümdarları esirlerinin derilerinin yüzdürülmesini emrederdi. antik çin'in yanısıra, mezoamerika'daki aztekler'de ve ortaçağ avrupası'nda esirlerin canlı canlı derilerinin yüzüldüğüne dair kanıtlar bulunur.

    bu tür bir infazın amacı kurbana mümkün olduğunca çok acı çektirmektir. kurbanların bedenlerinde birkaç uzun kesik atılır ve derileri o kesiklerden başlanarak adeta yırtılarak soyulur. en kötü yanı kurbanın işkencenin ve sonunda infaza ulaşacak işlemin çoğunda bilincinin açık olması ve bir kasap edası ile derileri yüzülürken tüm olan biteni doğrudan hissetmeridir. ölüm ne kadar geç gelir ise işkence o kadar acı verici olur.

    kurbanların bazıları bu işkence öncesinde hazırlık aşamasından geçirilirdi. deri serttir ve öncesinde yumuşatılması gerekir. bunun için birkaç yöntem kullanılırdı. bu yöntemlerden en yaygını, kurbanın tamamen kavrulana kadar güneş altında bırakılmasıydı. bazen kurbanı kaynar suda bekletme yöntemi de kullanılırdı. bu iki yöntemde de kurban henüz deri yüzme işkencesi başlamadan önce bile büyük acılar içerisinde olurdu.

    bu işkencenin tamamlanması saatlerce sürer. en kötü yanı ise diri diri yüzülen kurbanın günlerce hayatta kalmasıdır. kurban önce böceklere meze olur, müthiş bir ateş içerisinde kan kaybından ölür. yaşanabilecek en kötü ölüm şekillerinden biridir.

    kaynak: 1,2

  • "bir cahille tartışmak bir güvercinle satranç oynamaya benzer; siz ne kadar iyi olursanız olun güvercin taşları devirir, tahtanın ortasına sıçar, kazandığını sanıp zafer turu atar..."

  • en son ilanlarında iyiden iyiye coşarak yeni eklemeler yapmış gönül dostu halı yıkamacıları. artık daha da felsefi bir yaklaşımla konuya eğilmişler:

    "son dizeyi gümüş tepside müşteriliği severek yaşayan dünyadaki tüm müşterilere ve insanlarını severek sonsuza dek mutlulukla yaşayacağımız insanlığa hizmetin bir parçası olmak için hizmet ediyorum. o halde varım diyerek varolmak isteyen asyalı, avrupalı, amerikalı, afrikalı tüm hizmet gönüllü dostlarımıza saygı sanatlarıyla ithaf ediyoruz. "

    "üretiyorum ve verimliyim çünkü duygusalım."
    (bkz: yaran sloganlar)

  • bu kadar para çıkmış, sen kalk aldığın arabanın, kuzenlerinin fotoğrafını falan koy. başka bir yere gitme. kesimhane açacakmış bir de vizyonuna sıçtığım. gezeyim, göreyim, kendimi geliştireyim demek yok.

    evet, bana amorti bile çıkmadı.

    tamam sakinim.