hesabın var mı? giriş yap

  • bugün sol frame'de bir başlık gördüm, erdoğan'a oy verenler şimdi ne düşünüyor diye, cevabı belli değil mi kardeşim? bu tür insanların düşünme yetisi olsaydı erdoğan'a oy vermezlerdi zaten.

    aha şekil a'da da görülüyor bu durum. ekonomi çökünce vatan da düşer ama anlatamazsın sen bunu onlara.

  • yav he he avrupada tamirci yok. adamlar üretiyor ama tamircisini yetiştiremiyor. allahın malları nası gerizekalı ya bu avrupalılar. senin ülken seni "vergi" adı altında sikmiyor ya da izlediği iğrenç ekonomik politikalar yüzünden paranın değeri çöp değil de "ıvrıpıdı timirci yık kıç kiri ıçıklıcız"

  • patagonya'da yaşıyorsun ve kaynağı belirsiz bir şekilde aşırı zenginlik sahibi olmuşsun. patagonya yetkilileri seni araştıracak. dava dosyası açacak, delil toplayacak, mahkeme sürecek, erteleme, ihtiyati tedbir, yurtdışı yasağı, mahkeme sonucu, temyiz, karşı dava falan derken birkaç sene geçecek, mahkeme süresi kadar bile içeride yatmayacaksın, o paralar da kimseye yar olmayacak.

    patagonya gibi bir ülkede bunlar olmasın diye ne yaparsın? paranın bir kısmını birilerine verirsin. kalanını dışarı çıkarırsın. çıkan kısmı seni bir ömür yaşatır. dağıttığın kısmı da senin kaçmanı sağlayacak kadar gözleri kapatır. ardından davalar sürer. sen de portekiz'de aldığın oturma izninin keyfini sürersin.

    neyse ki patagonya'da böyle şeyler olur. bizde olmaz. bizde anında adalet yerini bulur.

    edit: patagonya.

  • pek çok kişinin neden pahalı olduğunu anlayamadığı yiyeceklerden biri makaron. detaylara inince neden bu kadar pahalı olduğu nispeten daha anlaşılabilir bir hal alıyor.

    1. malzeme: makaron, badem unu gibi normal kurabiyelerden daha pahalı olan malzemelerle yapılır. badem unu, yüksek protein ve yağ içeriğiyle lezzete ve dokuya katkıda bulunur. fakat maliyeti de diğer unlara kıyasla yüksektir.

    2. üretim süreci: makaron yapımı, özen ve hassasiyet gerektiren bir sanattır. mükemmel kıvam ve pürüzsüz kabuğu elde etmek için malzemelerin doğru oranlarda karıştırılması, hamurun dikkatli bir şekilde işlenmesi ve fırınlama süresinin hassasiyetle kontrol edilmesi gerekir. bu titiz ve zahmetli üretim süreci, makaronun pahalı olmasının önemli bir sebebidir.

    3. düşük üretim hacmi: makaronlar genellikle küçük fırınlarda, butik üretim şeklinde üretilir. büyük fabrikalarda seri üretilen ürünlere kıyasla bu durum, üretim maliyetlerini artırır. ayrıca, makaronların hassas bir ürün olması ve uzun raf ömrüne sahip olmaması da büyük ölçekli üretimi zorlaştırır.

    4. lüks algısı: makaronlar, özel günlerin ve gurme lezzetlerin sembolü haline gelmiştir. şık ambalajları ve estetik görünümleri ile lüks bir algı yaratmışlardır. bu algı da fiyatlarının yüksek kalmasına katkıda bulunur.

  • adamların 10 sene önce fırlattığı uzay robotu bugün milyonlarca km uzakta göktaşına iniş yaptı. aynı durum bizde olsa fırlatan adamları 10 sene bedavadan maaş alacaklar diye sağa sola tayin ederler, bütçeye fazla maliyet yaratıyor diye yeni iktidar projeyi askıya alır, unutulan garibim robot bi başına rezil olur uzay köşelerinde.

  • her günü ayrı bir vukuat olan arkadaşla birlikte, ach so, ach sooo diye haykırarak ve birbirimizin ensesine vurup el kol şakaları yaparak sıkıcı bir almanca dersinden çıkılır. bir müddet sonra arkadaş yanından geçmekte olan bir çocuğa derste yeni öğrendiğimiz bir kalıp olan auf dem tisch* diye bağırır. çocuk belanızı skicem edasında parmaklarını sallar. neler olduğunu ilk başta anlayamamıza rağmen biraz sonra etrafımızı saran yaklaşık 10 kişi bize durumu izah eder. çocuğun abilerini ve arkadaşlarını çocuğa piç demediğimize, sadece almanca bir kelime söylediğimize ikna edebilmek için akla karayı seçmiştik. bu da böyle tuhaf bir anımdır. anadolu lisesi almancasıyla anca mahalle maçında kaleye şut çekerken "eine tomaten zuppeee" diye bağırılır. sadece o kadardır.

  • “insanlar asla söyledikleri kadar meşgul değillerdir. insanların öncelikleri vardır ve bazen sıra sana gelmez.” paul auster