ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir turistin türkiye'ye gelmesindeki sebep
-
valla türkiye'ye gelmeyen avrupalı turiste hayret ediyorum. herhalde daha önce sık geldiği için bıkıp da gelmiyor demektir .
1. ucuz
2. çok ucuz
3. hizmet sektörü gelişmiş ve turistik bölgelerde ingilizce bilen çalışan yaygın
4. vize derdi falan yok. kapıda kimliği göster gir.
5. tur operatörü sistemi oturmuş. otel uçak her şeyi düşünmeden hallet geç
6. güzel yemekler
7. şahane doğa. dağcılık için ortam müsait, kapadokya'sı pamukkalesi atraksiyonu bol. paran fransız rivierasına yetmiyor mu gel buyur göcek datça hattına. cangıl mı göreceksin buyur geç karadeniz sınırına.
8. göbeklitepe, hititler, iyonlar, antik yunan, roma, bizans, selçuklu ve osmanlı'yı içeren etkileyici bir tarih. ya antik şehirde 3000 yıllık mermere oturup denizi izleme lüksü nerede var?
9. dini seyahat için de biçilmiş kaftan. ayasofya'dan, meryem ana'ya oradan kapadokya'daki ilk kiliselere. la ilk tapınak urfa'da zaten
10.ya adamların keyfini kaçırmasınlar diye yerli halkı eve kapatıyorlar. böyle bir lüks var mı?
öğrenim kredisi
-
annem babam işsizdi. bir evden başka bir şeyimiz yoktu. aylık gelirimiz 300 lira oluyor belki olmuyordu. cidden yarı aç yaşıyorduk. ve sevgili devlet bana ve kardeşime kredi verirken babası kuyumcu olan arkadaşıma bursu layık görmüştü. neyin ülkesi, neyin adaleti. pırıl pırıl 10000 lira borcum var kendisine.
tsk'nın 34 terörist öldüren silahı
-
asker wall hack açmış barzolara wuri vallah.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: cep telefonuma mesaj geldiğinde artık
1. heyecanlamıyorum.
biliyorum ki gelen avea nın ya da alışveriş yaptığım mağazaların tanıtım mesajları.
ama toplum içinde sanki mesaj sevgilimden gelmiş gibi okurken tebessüm ediyorum.
sanki sevgi sözcükleriyle dolu bir mesaj gelmiş gibi, karşılık yazıp, yolluyormuş gibi yapıp, yazdıklarımı tekrar siliyorum.
----------------------------------------------------------------------------------------------
20. delikanlı mekanı lan burası histerik goygoycular doğru ekşiye
survivor all-star
-
turabi, gönüllüler 5 kişi kalınca klasik döngüyü an itibariyle başlattı.
- acun abi, 5 kişi kaldık, bir elin beş parmağı gibiyiz, birimiz gitse...
sonrasında:
- acun abi, 4 kişiyiz, bir arabanın dört tekeri gibiyiz, birimiz gitse...
daha sonra:
- acun abi, 3 kişiyiz, sacayağı gibiyiz, birimiz gitse...
çok sonra:
- acun abi, 2 kişiyiz, afedersin karı-koca gibiyiz, birimiz gitse...
hawthorne etkisi
-
elton mayo ve calisma arkadaslari 1927 ile 1932 arasinda hawthorne arastırmalarini gerceklestirdi. bes yillik surecte alti kadin moral seviyeleri ve uretkenlikleri incelendi. bu surecte, calisma kosullari degistirildi. calismanin sonucunda simdilerde hawthorne etkisi olarak bilinen etkiye gore, kisiler kendileri uzerinde bir arastirma yapildiginda davranislarinda degisiklik olur. iscilerin sadece dolgun maas ve uygun calisma sartlarina degil, ayni zamanda insan olarak farkedilmeye, ilgi gosterilmeye, organizasyona fayda saglayan bir birey gibi dusunulmesine onem verdikleri tespit edilmistir. insanlarin sadece maddi degil, manevi ihtiyaclari da olduklari kabul edilmistir. bu calisma sonunda iscilere ilgi gosterildigi zaman onlarin daha verimli olduklari saptanmistir.
rize eğitim ve araştırma hastanesi dr. rezaleti
-
olayla ilgili sağlık bakanlığı soruşturma başlattı. yazı amacına ulaştı.
soruşturma süresince yazıyı kaldırmayı uygun buldum.
soruşturma sonucunu size bildireceğim.
herkese ilgi, alaka ve desteği için çok teşekkür ederim.
beyaz yakalı kadının ofiste bir günüm videosu
-
bu da yeni moda oldu
sabah sik sok kafeden kahvemı alıyorum
çükübikte yemeğimi yiyorum
aa bak ofisimde etkinlik var at siki koleksiyonuna bakin
ay yoruldum, fikıboka binip eve gideyim.
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
seneler önce bir furya vardı hani, "ünlülerin maç izleyişleri" diye, sanırsam zamane televolesi (ki o zamanlar spor ağırlıklıydı) önemli maçlarda ünlüleri evlerinde, cafelerde vs. maçı seyrederken çekip yayınlardı. böyle boş, böyle anlamsız bir konseptti.
yine bu tür programlardan biri, kameraya alınan kişi ise bu sefer "müslüm gürses"... 3 büyüklerden biri avrupa takımının tekine karşı oynuyor, bir kahvehane dolusu insanla beraber maçı tüm dinginliğiyle müslüm gürses de izliyor.
bizim takım bir noktada atağa kalkıyor, tüm kahvehane ahalisinde heyecan dorukta -müslüm baba sakinliğini koruyor-. atak devam ediyor, millet ayaklanıyor...ve en sonunda gol oluyor.
...herkes çığlık çığlığa, ayakta, birbirine sarılıyor, tezahuratlardı, haralasıydı, güreleseydi... lakin müslüm gürses hala oturuyor.?
neden sonra, golden yaklaşık 1 dakika geçmişken, millet sakinleşip yerine oturmaya başlıyor, ve yüzünde hafif bir gülümsemeyle müslüm gürses o efsanevi repliğini sarfediyor:
"evet, gol..."
kavgadan önce yapılması gerekenler
-
gömlek giymek!
dayım arkadaşları ile beraber adam dövmeye gidecekti, tam kapıdan çıkarken bir anda üstündeki tişörtü farkedip geri döndü.
eşine yüksek sesle bağırarak; hatunn! git içeriden "gömlek" getir bana! dedi.
yengem ne olduğunu anlayamadan, ne gömleği bey? dedi.
dayım; ulan adam dövmeye gidiyoruz, ipne gibi tişörtle mi gideyim!
ben; dumur..
nejat işler'in minimalist yaşama geçmesi
-
minimalizmde yeni bir soluk."birşey lazım olursa gider alırım, ne olcak".