hesabın var mı? giriş yap

  • personelimin maaşları asgari ücretin epey üstünde. zaten ufak 7 kişilik bir ekibiz. hepsi çok çalışkan ve özverili. %100 zam yapsam bile haklarını ödeyemem. peki şirket para kazanıyor mu bu kadar çalışan insanlar bir araya gelse bile? maalesef 2018'i zararla kapatıyoruz. 2019'dan ise hiç ama hiç umudum yok. belki 2019'da ekonomide bir düzelme olur diye risk alarak açık tutuyoruz şuan işletmeyi.
    ülkenin durumu işte o kadar boktan.
    tek endişem, çalışanlara %26'dan daha az zam yapmak zorunda kalırsam 2019'da daha bir fakirleşecekler.
    not: arabam yok, metro kullanıyorum. bu sene son model istanbul-kart ile değiştirecektim kısmet olmadı.

  • böyle beklenti içinde olan kişiler, en hafif tabirle gerizekalıdır.

    türkiye’de en son neyin fiyatı düştü amk.

  • çok az kaldı..
    swinger club, nude beach, solaryum vb. giremiyoruz diye mağdur olacaklar..
    bak birkaç yıl uzaklıktayız çok az kaldı bence..

  • eğitim sistemi dipleri gördüğü için anne-babalar gerekirse boğazından kesip çocuklarını iyi okullara göndermeye çalışıyorlar.

    kafanı nereye çevirirsen özel okul görmenin sebebi milletin zenginliği değil, senin gibi kafaya sahiplerin ülkenin eğitim sistemini getirdiği noktadır.

  • dün sahte gülüşlerim ve zor sebat edip saygıda kusur etmeden gerçekleştirdiğim eylem.

    ulan pezevenki görsen sanki kendi parasını veriyor bana. bir kasılmalar, bir gerinmeler, bir gevrek gevrek veriyim mi vermiyim mi sırıtması, aptal saptal espriler felan.

    vay arkadaş kimsenin karşısına elinde koz olmadan çıkmıycaksın. savunmasız olunca maskara oluyorsun bildiğin.

    buna bir çare bulunmalı.

  • bir süredir yurtdışında mühendis olarak çalışıyorum. çalıştığım inşaat şirketi dünyada ilk onun arasında anılıyor. çocuk değilim. genç bile sayılmam artık galiba. medyatik olmam meslek icabı ihtiyaç duyduğum bişey değil. kaldı ki kariyerimi türkiye'de de devam ettirmiyorum şu an.

    ünlü tanıdıklarım yok. olsaydı da görgüme laf gelir diye bununla övünmezdim herhalde. ya da interneti kullanamasaydım beceriksizliğime laf gelir diye.. iyi okullarda okumuş olmam da övünme kapım olamaz çünkü işimle ilgili ayrıntılar eğitimimle ilgili az çok fikir verir zaten, insanlar aptal değildir, anlayabilirler. aynı evi paylaştığım oğlumun dedesi ile övünmek veya burcumun şahane özelliklerini cv'me eklemek hiç aklıma gelmemişti şimdiye dek. ama burada yemezler onu gibime geliyor. yedirebilene bravo tabi. sonuçta kariyer, kariyerdir diye düşünülüyor herhalde. bana biraz uzak..

    fakat terbiyesiz olmamakla övünebilirim. beni yetiştiren, ünlü olmamalarıyla da çok bişey kaybettiklerini düşünmediğim insanlardan aldığım, nacizane, herkese nasip olmadığını düşündüğüm bir insan özelliğidir.

    hiç bir mahalle ağzı veya zeka yoksunu yazı, bugüne kadar alnımın teri, bileğimin hakkıyla geldiğim noktayı alaşağı edecek biçimde kendimi kaybettiremez bana. çünkü benim bulunduğum nokta başkalarını ne kadar tanıdığımla değil, kendimi ne kadar tanıdığımla orantılıdır.

    yazılabilinecek herşey zaten, benim internet başında olduğum saatlerden çok çok önce girilmiş. fakat tabi insan her olaydan kendine ders çıkarmasını bilmeli. benim çıkardığım ders ise, insan kendi gibi bilirmiş karşısındakini..

  • atası, dedesi çeviriyor arsayı içine bir gecekondu, seçim zamanı imar affı sonra müteahhide ver zincir reaksiyonu şeklinde devam eden sebepsiz, haksız zenginleşme silsilesi
    geçmişten günümüze onlarca imar affı çıkmış, çöken, çeviren, kaçak kat çıkan onlarca kez ödüllendirilmiş, torununa kadar ödüllendirmişler adamı. sen ise bu barzonun sadece bir dairesini satın alabilmek için yıllarca çoluk çocuğunun rızkından kesiyorsun buna rağmen alamıyorsun belki de.
    tapu kayıtları ülkedemizdeki en sağlam arşivlerdendir. bak arşive ilk sahiplenmeye ve tescile ulaş, sahiplenmesi bu şekilde ise ver buna iki daire sonra gerisini tokiye devredip vatandaşa uygun şartlarda sat. cebinden beş kuruş çıkmadan bir adam 400 daire sahibi oluyorsa burada özel mülkiyetden bahsedilemez, burada bir yanlış vardır.
    bizim dedemiz hakka hukuka uydu diye cezalandırılmamız neden?

  • o kadar çok youtuber var ve o kadar farklı isimde, etikette videoları var ki tüm anahtar kelimeleri ele geçirmiş durumdalar. youtube buna bir çözüm bulmazsa kendi bacağına sıkmış olur.

    youtube'u nasıl çöplüğe çevirdiklerini örneklerle anlatayım:

    >> mesela "olta" konusunda merak ettiğiniz bir şey var, oltacılıkla, balık avlamayla ilgili / alakalı videolar gelsin diye "olta" (ve alakalı anahtar kelimeleri) arattınız, karşınıza çıkan ilk sonuç: "kuzenimi nasıl oltaya getirdim?" (youtuber videosu)

    >> "pasta" dersiniz: "arkadaşıma pastalı şaka [suratına pastayı yapıştırdım]" (youtuber videosu)

    >> "covid" dediniz. "salgınlar insanlığın sonunu mu getirecek?" (farklı rivayetler ve efsaneler içeren youtuber videosu)

    bu örnekler uzar gider... youtube'un farklı filtreleme seçenekleri mevcut olsa da, o kadar fazla entertainment / clickbait / çöp video barındırıyor ki, bazen insan ne yaparsa yapsın bu video çöplüğünden kurtulup istediği sonuca ulaşamıyor.