hesabın var mı? giriş yap

  • "şirin "

    isim garip çünkü büyük büyük dedemin ismi. teknik olarak soyum şirin baba'ya dayanıyor.

  • diyabet hastalığı ile birlikte etiket okumayı alışkanlık haline getirmiştim.

    bu gıda şantajcısını da o ara tanıyıp kısa bir süre takip ettim. ancak sonradan gerek islamcı yobaz zırvaları gerekse "özel inceleme" adı altında aldığı reklamlardan sıkılıp takibi bırakmıştım.

    şimdi yukarıda paylaşılan patiswiss incelemesine ve sonrasında yaptığı "ayrıcalık yapılmayacağına dair imza atılmıştır" gibi garip bir açıklamaya baktım. benim hatırladığım herhangi bir başka ürüne dair yorum şöyle olurdu:

    patiswiss ambalajında çocukların dikkatini çekecek şekilde çocuk resimleri barındırıyor. içeriğinde 100 g'ında 25,6 g yani 13 tane küp şeker içeriyor. (burada porsiyon hesabı 30 gr içeriği verilmiş. normalde hem 30 hem 100 g içeriği yazılır paketlere ki gıda şantajcısı da 100 g üzerinden hesaplar genellikle). bir de uyanık 7,7'yi 2'ye bölerek aşağı yuvarlamış 3 küp şeker demiş.

    neyse genelde gıda şantajcısının para alarak reklamını yapmadığı ürünlerde bu içerik verildikten sonra şöyle devam eder: bilindiği gibi şeker obezite ve diyabet hastalığına sebep olabilir. ayrıca çocuklarda hiperaktivite yaratabilir. üründe hiç lif olmaması da (çikolata abi ne bekliyorsun?) kan şekerinde hızlı bir artışa sebep olup iç organlara zarar verebilir. böyle bir zehri çocuğunuza yedirir miydiniz?

    ama bunun yerine süper über marka diye inceleme yapmış tabi parayı alınca.

    yeteri kadar cimer başvurusuyla inceleme altına alınabileceğini düşündüğüm için ilk taşı atıyorum an itibariyle.

  • kötü niyetli ama ondan daha da büyüğü cahil.

    inönü'ye hakaret eden paylaşımıyla ilgili olarak:

    1. libya, oniki adalar, balkanlar vs lozan'dan evvel, hatta 1. dünya savaşından evvel elden çıkmıştı.

    2. birinci dünya savaşı'nı kaybeden bir ülke zaten o toprakları elinde tutamazdı. zaten daha evvel imzalanan sevr de bunu gösterir.

    3. bahsi geçen 129. maddedeki alan ingiliz askerlerinin mezarlığı toprak türkiye'nin ama mezarlığın kullanımı ingiltere'nin.

    bir de türkiye oraya inşaat yapamaz ne demek? ölü asker mezarına avm mi dikecekti bunlar? şunların yapmak istediğini ingilizler portsmouth'taki türk şehitliğine yapsalar dünyayı ayağa kaldırırlar diyeceğim ama diyemiyorum şehitlik falan salladıkları yok pek zira.

    78 milyonluk ülkede bizi temsil etsin diye seçtiğimiz 500 kişiden biri, bu tarihinden bihaber cahil işte. ondan sonra çıkıyor diyor ki devrim silahla değil sandıkla yapılır.

    bununla mı yapacaksın. bununla birlikte yapsan yapsan sahanda yumurta yaparsın.

  • henuz 20 ya$inda olup standart bir ajax imalati olan, gecen sezonki avrupa kupasi maclari ve 2002 dunya kupasinda gosterdigi teknigine bu sene cl* deki performansini da ekleyen yildiz adayi. 1-2 seneye kadar milan, barcelona, real madrid, inter v.s formasini uzerinde gormemiz kuvvetle muhtemel.

  • bugün, ekşi şeyler'e giren bir entry'de işlevsiz olduğu iddia edilse de her zaman o şekilde işlemezler. hatta, ışığın zamanlamasını ayarlamak için veri elde etmek üzere de kullanılırlar.

    kadıköy'ü bilenler, göztepe parkı'na (60. yıl parkı) aşinadır. sahilyolu üzerinde göztepe ışıklara çıkmak üzere girdiğiniz yolunda bir adet trafik lambası bulunur. bu trafik lambasının hemen gerisinde, vakıfbank'ın az ilerisinde ise, otomobiller için hiç kırmızıya dönmeyen bir adet trafik lambası daha vardır. bu trafik lambası

    işte bu trafik lambası bir gün yine burada yazar olan yakın arkadaşım ile benim enteresan bir denememize konu olmuştur. neden kırmızıya dönmediğini merak ettiğimiz için üşenmeden arabadan inmiş ve birkaç deneme yaparak otomobil sürücülerinin sinirlerini sınamıştık.

    yaya butonuna her bastığımızda ışık, 10 saniye içerisinde kırmızıya dönüyordu. bunu birkaç kere (sayıyı ben de hatırlamıyorum, o ara çok işsizdik) denediğimizde ışığın sadece butona basılınca kırmızıya döndüğünü gördük.

    butonun çalışması bir yana, hemen 2-3 gün sonrasında bu trafik lambası otomobillere otomatik olarak kırmızı olarak yanmaya başladı. o güne kadar hiç kırmızı yandığını görmediğimiz ve durmadığımız trafik lambasında, buton kullanım verilerinin alındığını ve yoğunluk nedeni ile zaman ayarlaması yapıldığını düşünüyoruz. (bu, otomatik olarak işleyen bir sistem de olabilir.)

    özetle, bugün dahi o ışıkta (ki sürekli kırmızıda denk geliyoruz) durduğumuzda eserimizle gurur duyar (yalan, sinir oluyoruz) o malum geceyi anarız. siz de denk gelirseniz kulaklarımızı çınlatabilirsiniz zira biz kendi kendimize sövmeden geçmiyoruz.

    ayrıca, londra ve edinburgh'da neredeyse kullandığım tüm butonlar aktif olarak çalışıyordu. gecenin körü de olsa, gün içi de olsa butona bastığınızda (bazıları anında, bazıları kısa bir gecikme sonrası) trafiği durduruyorlardı.

  • bizim ülkeye ve insanına fazla yükleniyorlar. yok işte bilim adamı çıkmıyormuş, seçim sonuçlarıymış, teknoloji yokmuş, gücü ele geçiren baskıyı kuruyormuş vs. çok büyük haksızlık. kapasite bu kadar kardeşim. sen bu ülke insanına dayayacaksın galatasaray'ı fenerbahçe'yi, başı açık mı kapalı mıyı, bizim köy mü karşı köy müyü, türk mü kürt mü, alevi mi sünni mi.

    bak adam üşenmemiş başlık açmış, daha da üşenmemiş fotoğraf çekip internete yüklemiş. şimdi tartışalım bu konuyu hep birlikte. on yıl daha, yüz yıl daha bin yıl daha, on bin yıl daha tartışalım. ha bu arada benzine zammış, niteliksiz eğitimmiş, demokrasiymiş. salla gitsin. sen köfteciye odaklan köfteciye.

    (bkz: türkiye'deki hiçbir kesimin kaliteli olmaması)

  • yillar once kulagimi deldirmistim, babam gormeden once mesajla soylesem daha iyi olur diye dusundum:
    ketch: "sekiz delikli tokmak, bunu bilmeyen ahmak hehehe"
    babasi: "alnindan vurulmus cocuk?"

  • cihan kolivar: kimse korkmasın söyleyeceğini söylesin silivri soğuk değil. benim evde kalorifer yanmıyor burada yanıyor” demiş.

    'türk milletini alenen aşağılama’ suçlamasıyla gözaltına alınan ancak ‘cumhurbaşkanına hakaret’ten tutuklanıp silivri cezaevi’ne konan ekmek üreticileri sendikası başkanı cihan kolivar, “neye göre yargılanıyorum, anayasaya göre mi, cumhurbaşkanının anayasasına göre mi?” dedi. kolivar, insanların cesaretli olması gerektiğini belirterek, “silivri soğuk diyorlar, ama hiç soğuk değil. benim evde kalorifer yanmıyor burada yanıyor” demiş.

    link