hesabın var mı? giriş yap

  • "hakemler olsun, federasyon olsun, saha dışında çok güzel sonuçlar alıyoruz ama beşiktaş'ın sahadaki başarıları yüzünden lider olamadık"ın kısa ifadesi.

  • hangi ilçe olursa olsun huzurun, refahın, barışın ve insan kalitesinin anlaşılmasında en önemli rolü kediler oynar. kediler bir ilçede inaan gördüğünde korkmuyorsa o ilçenin insanları iyi insanlardır. o ilçe yaşanılabilir bir ilçedir. şayet insan gördüğünde bir kedi, kendini kaybedip mahalle değiştiriyorsa oradan uzak durmak gerekir. kendi yaşadığınız il ve ilçeyle bu durumu karşılaştırıp da kendi gözlerinizle görebilirsiniz sonucu.

  • millet iyice delirdi. biri sakallı görünce 10.yıl marşına başlar diğeri buna tepki olarak metroda ilahi okur. alayınız yobazsınız haberiniz yok.

  • delik çorapla misafirliğe gitmek ve bunu kapının önünde ayakkabıyı çıkarmak üzereyken hatırlamak.

  • altta kalan kol karıncalanırsa çekin olum aptal olmayın.

    edit: “altta kalan kol karıncalansa da çekmem felç olsa da çekmem” gibi bir şeye cevaben yazmıştım.

  • korelilerin misketten bir bok anlamadığını gördüğüm dizidir. 7 yaşındaki halimle hepsini üterdim. donlarına kadar alırdım pezevenklerin.

  • maslow'a göre, bir insanın sahip olması gereken nihai hedeftir.

    insan, kendisini icat edebilmesi için önce parçalarını keşfetmeli; iyi, kötü, zayıf, güçlü yanlarını, türlü türlü durumlara karşı takındığı tavırları, inişlerini, çıkışlarını, korkularını, keyfiyetlerini, kısacası her durumdaki her halini iyi bilmesi gerekir. bunları iyice bildikten sonra ihtiyaçları belirlemek icap eder; insanın ihtiyaçlarını belirlerken kendisini sürekli kaybedip bulması, bundan bile zevk alması, hatalarından çıkarımlar yapması, defalarca düşüp kalkması, düşünüp bulması, kendisini tanıyabildiği kadar tanıyıp, yoğurup, zorlayıp onu yaşaması, zaman zaman kendisinden uzaklaşması ama asla kaçmaması, sı, sı ve sı gerekir.

    bu felsefi yaklaşım, elbette süreç işidir; sadece kendini değil, birçok tedrisattan geçip birçok kaynaktan beslenmeyi, bilgiyi kullanmayı öğrenmeyi, anlayabilmeyi bilmeyi de lüzum eder.

    bundan sonrası nispeten kolaydır. kendisini ve tecrübelerini; yani parçalarını bilen, bu parçaların nelere ihtiyaç duyduğunu anlayabilen insan, artık onu bütünleştirebilir ve ihtiyacı olan son şeyi; kendisini icat edebilir.

    not: hepimiz, kendimize göre bir serüven, kaos, tekdüzelik, yolculuk, adı her neyse bir şey içindeyiz. bu seyahatte farkında olduğumuzdan çok daha fazla eksiğe sahibiz. ve ne olursa olsun, ne kadar gidersek gidelim, hep biraz eksik kalacağız. bu gerçeğin farkında olup algılarımızı olabildiğince açmak; önce kendimizi, sonra etrafımızı öğrenmek ve anlamak için çırpınmalıyız. bu uğurda defalarca parçalara ayrılmalı fakat yılmamalı, kendimizi sürekli ve yeniden toparlayıp icat etmeliyiz.

  • o hayvanlar doğduktan 15 sene sonra anca yumurta bırakabiliyorlar. bilim insanları bunların yumurtalarını tespit edip koruma altına almak için uğraşıyorlar.

    niye?

    kaskafalı bir itperestin besleyip çoğalttığı itlerden biri yesin diye tabi.