ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
29 ağustos 2021 cafede gelen hesap
-
herkesin aklındaki soru: "çay kaç paraymış lan?"
cevap: 228/24= 9.5.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
sanırım 10 yaşındaydım, kardeşim de 7 filan olsa gerek. ailecek hastaneden eve dönmek için otobüs bekliyoruz. otobüs durağı, kocaman camekan vitrini olan bir pastanenin tam önünde. güzelce ışıklandırılmış vitrinde çeşit çeşit pastalar, adını bile bilmediğimiz tatlılar var.
kardeşim, suriyeli gibi pastanenin vitrinine yapışmış bir türlü ayrılmıyor, hatta dilini çıkarıp vitrini yaladığına yemin edebilirim ama ispat edemem. illaki oradan birşeyler almak ve yemek istiyor. annem babama bakıyor, ben de babama bakıyorum, kardeşim cam bariyerini umursamadan pastayı yalamaya devam ediyor, babam yere bakıyor.
annem sinirli bir kadın biraz da pervasız, babama: "şu masuma bir dilim pasta alamıyorsun sen ne işe yararsın be adam" diyor. babam açıklamaya çalışıyor: "maaşa 2 gün var, 2 gün sonra alırız, şimdi anca yol parası çıkışıyor hafize" diyor. kardeşimi vitrinden uzaklaştırıp, dikkatini dağıtmaya çalışıyorum ama ikna olmuyor, diliyle havayı yalamaya devam ediyor.
neyse ki bir süre sonra otobüs geliyor, annem babama yol boyunca söyleniyor, hatta ara ara "beceriksizsin" filan diye hakaret ediyor. ben kardeşimi suçluyorum, içimden: "bok boğazlı pezevenk" senin yüzünden kavga çıktı diyorum. annem bir noktada: (bkz: ben evde sana aynısını yaparım) diyor. eve girince de petibör bisküvi arasına lokum döşüyor, puding pişirip etrafına sıvıyor. hatta üzerini de kaysı kurusu ile süslüyor.
kardeşim "himmf bu ondan değil" deyip yemeyi reddediyor, annem "bok ye! sanki bana istanbul'dan geldin itogli!" diyor.
annemin yaptığı pasta benzeri ürünü babamla ben yiyoruz, ortamı yumuşatmak için anneme "pek de güzel olmuş eline sağlık" filan diyoruz; kardeşim "hiç de bile, bokum gibi olmuş" diyor, annem "nimete öyle denmez allah bir daha hiç vermez" deyip kardeşime bir tokat atıyor. kardeşim az önce bir dilim pastanın peşinde, mazlum bir mülteci iken, bir anda asi bir militana evriliyor: "zaten bir bok vermiyor" diyor.
kısmen mütedeyyin bir insan olan babam: "bunu seneye imam hatibe yazdırmak lazım" diyor.
kardeşim şimdi 44 yaşında, üst düzey devlet memuru ama hâlâ pasta yiyemiyor, şeker hastası. ısrarla akp'ye oy veriyor ve boşluğu yalamaya devam ediyor.
hastası olunan sözler
-
genç bakışta süleyman demirel konuk. abbas güçlü program sonunda katılımcının karnesini alkış yardımıyla tespit ediyor...
şu nasıl bu nasıl alkışlar geliyor:
- peki süleyman demirel seçime katılsa oyunuzu verir misiniz?
* pek az alkış
abbas efendi pis pis sırıtıyor,
tokat gibi cevap:
-ben daha oy istemedim ki.
*alkış kıyamet...
oğlak burcu
-
içinde fırtınalar koparken, siz rüzgardan incinecek diye korkarsınız.
internetsiz ev kalmasın diye arayan numaralar
-
dün gece tekrar aradılar. artık eskisi gibi meşgule atmıyor ya da açıp suratlarına kapatmıyorum.
çünkü bunu yapınca illaki hemen başkalarına yöneliyorlar.
açtım telefonu. evet yeni dükkan açtım internet bağlatacağım dedim. il sordu. farklı bir il söyledim. cadde sordu. google'la hemen girip o ilden bir cadde söyledim. numara sordu. salladım tuttu. isim sordu kemal muktedir dedim.
o sırada tabi en az 20 dakika sesiniz gelmiyor, kesik kesik geliyor dedim. orada bir şeylerle sürekli uğraştı. şimdi geliyor mu dedi evet dedim. tam paketi anlattı fiyat diyecekken sesiniz gelmiyor paketi duyamadım dedim. tekrar anlattı.
neredeyse tüm paketleri tekrar tekrar saydırdım. şu paket kaç cikaboyttu sordum. modem sordu. modem olmadan internete bağlanamıyor muyum ? dedim. olmayan kişilere seslendim. onlarla konuşur gibi yaptım ve onu hatta beklettim. tekrar ona dönüp kaldığı paketten tekrar sordum. 50tl'lik paket hangisiydi sordum. 1500 cikaboytlu paketiniz var mı diye sordum.
sonra neyse vazgeçtim dedim kapattım. tekrar arasınlar yine işi gücü, yemeği, cenazeyi ortada bırakıp yine açacağım. bütün cikaboytları burunlarından fitil fitil getireceğim.
ben kemal. geliyorum.
birini tanımanın en iyi yolu
-
sessizce durun yanında,zaman geçirin ve bekleyin bakalım sizin hakkınızda ne düşünecek gözlemleyin.eğer senin sinsi olduğunu düşünüyorsa sinsidir.ezik olduğunu düşünürse eziktir.mütevazi olduğunu düşünüyorsa mütevazidir.iyi niyetli biri diye düşünürse iyidir zaten.
sessizliğe,boşluğa,yumuşaklığa herkes şekil vermek ister.ve tabiki vereceği şekil kendisinden birşeyler içerir.
ece erken boşanıyor
-
(bkz: erken boşanmak)
düzgün erkeklerin hepsinin kapılmış olması
-
zamaninda duzgun erkegin yuzune bakmayip, yanlis erkeklerin pesinde kosanlarin husnu kuruntusudur.
teselli etmeyen teselliler
-
arkadaş takside ağlıyor, ama salya sümük, taksici sonunda dayanamadı:
- yav ama neden bu kadar ağlıyorsun? nerelisin sen?
+ sivas :((((((((((
- bak, ben de orduluyum, ağlama.
teselli artık neyi değiştirir ki, arkadaşlar?
31 temmuz 2018 pkk'nın yüksekova saldırısı
-
yüksekova ilçesi büyükçiftlik beldesi susat deresi mevkiinde askeri personel eşinin kullanmış olduğu sivil aracın geçişi esnasında bölücü terör örgütü mensuplarınca daha önceden yola tuzaklanmış eyp(el yapımı patlayıcı)’nin infilak etmesi sonucu; askeri personelin eşi olay yerinde yaşamını yitirmiş, 11 aylık bebeği ise ağır yaralanmıştır.
http://www.hakkarihabertv.com/…-1-yarali-41491h.htm
daha 11 aylık çocuk ve sivil bir kadından ne istediniz şerefsiz evlatları. yazıklar olsun sizin gibi kana susamış itlere.
edit: ne yazık ki 11 aylık bebeğimizde vefat etmiştir. bunu yapanlar umarım en kısa sürede gebertilirler.
http://www.hurriyet.com.tr/…begi-yaralandi-40914263
annenin adı; nurcan karakaya
11 aylık bebeğimizin adı; mustafa bedirhan karakaya
allah yakınlarına sabır versin.
masterchef türkiye
-
eşini aldatarak 20 yaşındaki kızı hamile bırakan, ondan ayrıldıktan sonra başka bir 20lik kızla takılmaya başlayan, programında bir hayvana küfreden acun ılıcalı’nın kovdurduğu uğur yılmaz deniz’e, 18 senelik eşini programdan biriyle aldatan somer sivrioğlu tarafından “umarım dersini almışsındır” sözleriyle veda ediyorlar. inanılmaz ya.
esenyurt'ta keyfi ceza yazan polis memuru
-
öncelikle başlık konusu ceza yazılan kadın değil. başlık konusu 2:06'da başlıyor. lütfen dikkatli okuyalım.
esenyurt'ta polis memurları kadına maske takmadığı için cezai işlem uyguluyor. burada bir sorun yok. fakat polis kendisine başka maske takmayan vatandaşların da olduğunu belirtip itiraz eden başka bir kişiye keyfi olarak sosyal mesafeye uymadığı için cezai işlem uyguluyor.
2:06'da başka maske takmayan insanlar olduğunu belirten vatandaşa, sırf polise karşı çıktığı için polis memuru sosyal mesafeye uymuyorsun diyerek (3bin 150 tl) cezai işlem uyguluyor. ceza yazma amacını da ''bize müdahale ediyorsun'' diyerek belirtiyor.
vatandaş sesini çıkarmasa, arkadaşıyla yakın oturması hiç bir sorun teşkil etmeyecekti. görüntülerde aynı şekilde görevli polislerin zaman zaman yan yana durdukları sosyal mesafeye uymadıkları görülmekte.
şimdi soruyorum.. polislerin kendisini uyaran vatandaşlara bu şekilde keyfi ceza yazıp sindirme çalışması ne zaman son bulacaktır? bugün bu vatandaşa yarın sana bana...
vatandaşa sosyal mesafeden ceza yazan polisler aynı şekilde kendilerine de sosyal mesafeye uymadıkları için ceza yazmışlar mıdır?