hesabın var mı? giriş yap

  • bu mecra neden aptal dolu amk? başlık en iyi yoğurt markası, girdilerin yarısı ev yapımı. olum siz salak mısınız, geri zekalı mısınız? ev yapımı diye bir marka mı var?

    markete gidip "bana bir adet ev yapımı marka yoğurt verin" mi diyelim salak oropsı dvşsdıaşrı kafayı yddirdiyibz yine

  • bu 'size ne, mutlu olmuş yapmış' denilecek bir günlük hayat eğlencesi değil. ne bileyim oğlunun sünneti kızının kınası falan değil.
    türkiye'deki akademik kurumlar zaten kokuşmuş durumda. bunun sebeplerinden biri işte böyle savunmaya girerken geçeceğinden her nasılsa emin insanlar, lakayıtlık ve ciddiyetsizlik.
    bilimde gösteriş olmaz. her alanda oldugu gibi orda da kaliteni mütevazılığın belirler.

  • - noldu be mükremin, ne güzel yaşıyoz işte.
    - tırbişon sen azcık türkçe bilseydin, buna yaşamak demezdin.

  • nasıl bir korkaklıktır, nasıl bir ödlekliktir bu karşısında kimse yokken atıp tutuyor ama kimsenin karşısını çıkmaya cesareti yok.

  • daha adil bir dünya mümkün kitabını finalistlere sokmadığı için oy kullanmaya gerek bile görmediğim anket. kimlere hizmet ettiği belli.

  • cliff burton, metallica olarak çıkardıkları 3. long play olan master of puppets albümü turnesi sırasında, 27 eylül 1986 tarihinde stokholm ile kopenhag arasında bir yerlerde geçirdikleri kaza sonucunda yaşamını yitirdiğinde henüz 24 yaşındaydı. kendisine master of orion denmesinin nedeni, master of puppets albümünde yer alan ve cenazesinde de çalınan orion adlı parçanın kendi düzenlemesi olmasıydı. büyük bir h p lovecraft hayranıydı; kirk hammett ile birlikte çoğu şarkının sözlerinin altında imzası vardı. ölümünden sonra metallica bir daha asla eskisi gibi olmadı.

    "cliff burton was the man who had that wild spirit that makes a band like metallica a quality band. he wasn't only the bass player, or someone else in the band who co-write the songs, he was the man who made metallica reach the sky. after his death, metallica sold their souls for fame and fortune, things that he would never wanted to deal with. he'd never allowed all that "black album" to happen, and neither that damn "load" thing. when metallica lost their bass player, they also lost their soul." -- lars ulrich

  • üç mahkum cezaevi yolundadir. her birine, hapiste gecirecekleri gunler icin bir esya getirilmesine izin
    verilmistir. otobuste, biri digerine doner ve sorar :
    - eeee sen ne getirdin ? diger mahkum bir boya kutusu cikarir ve bununla her seyi boyayabilecegini soyler.
    ikinci mahkum bir deste iskambil kagidi cikarir.
    - bunlarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kagit oyunu oynayabilirim.
    üçüncü mahkuma merakla sorarlar :
    - sen ne getirdin ?
    adı temel olan üçüncü mahkum bir kutu cikarir ve gulerek :
    - bu orkidleri getirdim. der. diger iki mahkumun kafasi karismistir.
    merakla sorarlar :
    "bunlarla ne yapabilirsin ki?" temel siritir ve elindeki kutuyu gostererek,
    - kutuda yazdigina gore, bunlarla ata binebilir, yuzmeye gidebilir, hatta paten kayabilirmisim...